Ergani’de Demokratik Toplum Kongresi (DTK) öncülüğünde “Demokratik Özerklik” konulu panel düzenlendi. Ergani Belediye konferans salonunda düzenlenen panele, DTK Daimi Meclis Üyesi Mehmet Şahin, DTK Daimi Meclis Üyesi ve aynı zamanda ESP Diyarbakır il Başkanı Ramazan Karakaya, BDP Dicle, Eğil ilçe başkanlarının yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Panelde konuşan DTK Daimi Meclis Üyesi Mehmet Şahin, tarih boyunca Kürtlerin özgürlüğü için demokratik bir mücadele verdiğini belirterek, bu mücadeleler için yapılan devrimlerin her zaman büyük katliamlar ile sonuçlandığını söyledi. Kürtlerin tarihten günümüze kadar devletleşmeye, imparatorluğa karşı olduğunu, özerk yaşamdan yana olduğunu söyleyen Şahin, “Kürtler sınırları olan bir devlet istememiştir. Bir sınır çizilmesini de istemiyor. Kürtler barış içinde kendi kendini yönetmeyi istiyor ve yıllardır bunun mücadelesini veriyor. Kürtler bu mücadeleyi her zaman kadınlarla birlikte yapmıştır” diye konuştu. Şahin, tarihte Kürtlerin Türk devleti ile ittifaklar gerçekleştirdiğini belirterek, yapılan ittifaklar sonucu Kürtlerin ihanete maruz kaldığını anlattı. Şahin,“Kürtlerin, Türklerle ilk ittifakı Bizanslılar ile başladı. Bizans ile yapılan mücadeleler sonucunda Anatolya’ya yerleştiler. Bizans’a karşı yapılan mücadele Kürtlere felaketler getirdi. ikinci ittifak ise idris Bitlis ile Yavuz Sultan Selim arasında gerçekleştirildi. Bu dönem Kürtlerin bir olduğu bir dönemdir. Üçüncü ittifak Ermenilere karşı Atatürk ve Kürtler arasında gerçekleşti. 1921 yılında Atatürk, Kürtlere özerk yaşam hakkını verdi. 1923 yılında Lozan antlaşmasında Kürtlere verilen haklar tanınmadı. Kürtler hiçbir zaman onursuz bir yaşamı kabul etmedikleri için bu tarihten bu yana 29 isyan gerçekleştirdi. Bu onursuz yaşamı kabul etmedikleri için bugün de Demokratik Özerklik diye haykırıyorlar” dedi. DTK Daimi Meclis Üyesi ayrıca ESP Diyarbakır il Başkanı olan Ramazan Karakaya ise “Demokratik Özerklikte yerel meclis var, yerel mahkemeler var. Biz şimdiki sitemde en küçük sorunumuzda Ankara’ya gidiyoruz. Şayet bir sorun var ise o bölgenin sorunudur ve orada çözülmelidir. Demokratik Özerkliği sadece kendimiz için istemiyoruz. Tüm halklar için istiyoruz. Geldiğimiz noktada sistem her şeyimizi değersizleştirdi. Kürtler her zaman “Demokratik Özerklik” diye haykırırken, bu haykırışlara katliam ve soykırımlar ile cevap verildi.”dedi.