Birinci basımı uzun zamandır tükenmiş olan yapıtı arayanlara ve henüz okumamış olanlara bu haberi iletmek ve yeni basımını duyurmak için kitabın ikinci basımının « sunu »su ile yeni kapağını takdim ediyoruz :
iKiNCi BASKI iÇiN SUNU
Yılmaz Güney için sunu veya önsöz yazılabilir belki ama hakkında son sözün yazılması nâ–mümkün. Çünkü o Anadolu gibi, Türkiye gibi, Çukurova ve Toroslar gibi, bu topraklar gibi bitmez tükenmez bir « dünya »dır.
Herkesin, hepimizin, tek tek aldığımızda bu ülkenin bütün kadın, erkek ve çocuklarının Yılmaz Güney hakkında anlatacağı, aktaracağı ve hatta yazabileceği bir anısı, « bir şeyi » mutlaka vardır : Çünkü O ortak hafızamızın önemli unsurlarından biridir.
Kitabın birinci baskısı yapıldığında yirmilerine, otuzlarına ulaşmaya çalışan gençler bugün ellilerine merdiven dayadılar, sorumluluklar aldılar, dertlerine dertler eklendi, ama Yılmaz Güney sevgisi eksilmedi, bu sevgi onlarla birlikte ve onların akrabaları, yakınları, eşleri, çocukları, arkadaşları, yoldaşları ve öğrencileri ile büyüdü. Büyüdü. Büyüdü. Bu konuda kardeşim Mahmut Faysal Güzel iyi bir örnektir. Yılmaz Güney’e, eserlerine ve anısına en iyi o, arkadaşları ve onların kuşağı sahip çıktı çünkü. Yılmaz Güney sevgisi işte böylesine giderek arttı. Unutulmazlarımızdan biridir Güney. Evet. Ve bu kesin.
Dahası da var : Bugün yirmilerine yaklaşan genç kadın ve erkekler, çocuklar ve delikanlılar, Adanalılar en başta, Siverekliler, Muşlular da, ama sadece onlar değil diğer kent ve kasabalarımızın ve köylerimizin çocukları da Yılmaz Güney’i biraz daha tanımak, biraz daha yakından öğrenmek istiyorlar. Bunun her gün bir işaretine tanık oluyorum. Bir gün bir genç, insan Yılmaz Güney kitabımından kalıp kalmadığını soruyor. Bir başka gün Yılmaz Güney’i tanımış olan eski takım oyuncularından kendisi genç, kafası, gönlü ve ruhu genç « Vitamın Dede » « Yılmaz hakkında yeni bir kitap yazıyor musun ? » diye haber almaya çalışıyor. Daha sonraki bir gün istanbullu genç ve alımlı, şık ve çalışkan bir Güzel « Yılmaz Güney hakkında yeni tasarılar üretmeye çabalıyoruz » diyor ...
Örnekleri uzatmak mümkün. Ama gelin Yılmaz gibi yapalım ve lafı uzatmayalım, bu işin özü şudur : Yılmaz Güney hep gündemde ve gündemde kalmaya da devam edecek.
Bu işin şakası yok, Yılmaz Güney böyledir, geçen zamana nanik yapıyor ve bizimle yürüyüşünü sürdürüyor. Biz de ondan güç alıyoruz ve yılmıyoruz, çünkü bu yolun umut dolu ve güneşli yarınlara açılacağını biliyoruz. Bu umudu bize zamanında aşılayanlardan biri de Yılmaz Güney’dir çünkü.
Aramızdan ayrılmasından neredeyse otuz yıl geçmesine rağmen uluslararası ününe kimse toz kondurmuyor. Evet dün olduğu gibi bugün de dünyada sinema sanatı denince ilk akla gelenlerden biri de Yılmaz Güney’dir.
işte aynen böyle, geçerken, geçip gittikten yıllar sonra bile, yeryüzünde « iz Bırakanlar »dan biridir Yılmaz Güney. Kaynak Yayınları’nın bu dizisinin içinde kitabın ikinci baskısının yapılması bu bağlamda son derece yerindedir. Ve buna karar verenleri burada bir kez daha kutlamak da görevimdir. Emek verenler sağolsunlar. Bu işi Yılmaz da mutlaka çok beğenecektir. Eminim.
M. ŞEHMUS GÜZEL
Paris, 7 Aralık 2012