Partisinin Ergani ilçe örgütüne bir ziyaret gerçekleştiren BDP Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna, imralı'da Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerin siyasi bir içerinin olmadığını belirterek; görüşmelerin içeriğinin ancak siyasi bir muhteviyata kavuşturulması durumunda müzakereden bahsedilebileceğini söyledi. Kürt sorununun çözümünde Başbakan Erdoğan'ın samimi olmadığını ifade eden Ayna, Başbakan Erdoğan'ın çözümden kastının, Kürt halkının siyasal hakları ile ilgili mücadele edenlerin ortadan kaldırılması olduğunu söyledi.
"AMAÇ KÜRTLERi TESLiM ALMAKTIR"
Devletin imralı ile müzakere sürecini Ergani Haber'e değerlendiren BDP Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna, sürecin sorunu çözmeye yönelik değil, Kürtleri teslim almaya yönelik olduğunu belirterek şunları söyledi: "Şuanda gelişen durumu müzakere olarak adlandırmak çok doğru değil. Müzakerenin anlamı, masa başına oturup anlaşmaya çalışmaktır. Oysa burada Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın ağzından ifade ettikleriyle anlattıklarından bakıldığında, niyeti müzakere etmek değil; teslim almak olduğu anlaşılıyor. Çünkü "biz yapacaklarımızı yaptık. Kürt sorunu yoktur" cümlesi bile, aslında Kürtlerin yasal haklarına ilişkin Başbakan'ın tek bir adım atmaya niyetinin olmadığının göstergesidir. Başbakan, "Kürt sorunu yoktur, biz vereceğimizi verdik" diyor. "ne verdiniz" diye baktığımız zaman da, hakların güvenceye alınması anlamında ortada ne hukuksal ne de siyasal bir şey yok. Ancak her şeye rağmen ben kendi adıma süreci anlamlı buluyorum. Hele hele iki tane milletvekilinin Sayın Öcalan ile görüştürülmesi, görüşmelerin siyasi bir kimliğe kavuşturulması açısından olumlu ve anlamlı bir gelişmedir. Burada hepimize düşen, görüşmelerdeki siyasi görüntüyü içeriğe de yansımasını sağlamaktır. Görüşmenin içeriği siyasal bir muhteviyata kavuşursa ancak o zaman bu görüşmeler diyalogdan müzakereye dönüşür. Ancak o zaman görüşmelerden somut bir çözüm ortaya çıkabilir."
"KÜRT HALKINI BAĞLAYAN DEVLET iLE ÖCALAN ARASINDA NE GÖRÜŞÜLDÜĞÜDÜR"
Başbakan Erdoğan'ın önceki gün "Siyasi hayatımın biteceğini de bilsem bu sorunu çözeceğim. Zehir de içirseler bu sorunu çözeceğim" ifadesini samimi bulmadığını ifade eden Emine Ayna, "Sayın Başbakan'ın çözümden kastı, Kürt halkının siyasal hakları ile ilgili mücadele edenlerin ortadan kaldırılmasıdır. KCK tutuklamaları bize göre imhadır, siyasi bir soykırımdır. Meseleyi getirip burada kilitleyen birinin, 'zehir de içsem bu sorunu çözeceğim' demesi, doğrusu bizim için bir şey ifade etmemektedir. Ne zaman ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Öcalan ile el sıkışmayı önüne koyar, o zaman bunun altı barışla dolar. Ama el sıkışmayı değil de, halen kelepçeyi, imhayı öngören bir bitirme hesabı tutmaz. Biz Öcalan ile kim görüşecek diye merak etmiyoruz. Bu eş başkanlar olur, ya da bir başkası olur. Biz devlet Öcalan ile ne görüşüyor diye merak ediyoruz. Çünkü Kürt halkını bağlayan, Devlet ile Öcalan arasında nelerin görüşüldüğüdür" dedi.
"BAŞBAKAN POLEMiK YARATIYOR"
imralı'ya BDP Eş Başkanlarından kimin gideceği konusunda hükümet ile BDP cephesinde yaşanan gerilimi değerlendiren Ayna, "Aslında bizim kendi içimizde kimin gideceği konusunda bir tartışmamız yok. Bu, Sayın Başbakan'ın kendi cephesinde yarattığı bir polemiktir. Biz sadece Sayın Başbakan'ın 'şu gider, şu gidemez' yaklaşımını doğru bulmuyoruz. Burada bir görüşme ortamı sağlanacaksa, o taraftan kimlerle görüşüleceği konusunda bu kadar dayatmacı yaklaşım çözüme hizmet etmez diyoruz. Yoksa problem kimin gidip görüşeceği ile alakalı değil. Biz zaten şimdiye kadar Avukatlar görüşsün demiyor muyduk? Yeter ki Sayın Öcalan'ın önünü açan bir diyalog olsun" diye konuştu.