Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, çözüm süreciyle ilgili, "Biz, milletin çok büyük kesiminden bu sürecin desteklendiğini görüyoruz. Ama ana muhalefet partisi ve MHP sözcüleri, maalesef bu konuda çok sert bir üslupla bunu engellemeye, zarar vermeye, boşa çıkarmaya çalışıyorlar" dedi.
Bazı programlara katılmak üzere Diyarbakır'a gelen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, gazetecilerle akşam yemeğinde bir araya geldi. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde verilen yemeğe Diyarbakır'da görev yapan gazeteciler katıldı. Yemekten sonra gazeteciler gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Bakan Eker, çözüm süreciyle ilgili yaptığı değerlendirmede, "Süreç tabi inşallah olumlu bir şekilde gelişecek ve neticelenecek. Her kesin sorumlulukla konuşması gerekiyor. Birisi konuşurken, benim acaba söylediğimden süreç zarar görür mü diye düşünmesi lazım" diye konuştu.
PKK'NIN ELiNDEKi KAMU GÖREVLiLERi
Bir gazetecinin, BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak'ın 'terör örgütü PKK'nın elinde bulunan kamu görevlilerinin kısa bir süre sonra serbest bırakılacağını' söylediğini hatırlatması üzerine Bakan Eker, "Bugün serbest bırakılacakları konusunda açıklamalar yapıldı. Herkes sürece olumlu katkı sağlar diye bekliyoruz. Onun dışında bir şey söylemek belki bizi gündeme taşır bizi tartıştırır ama hepimiz aslında tarihi bir sorumluluk taşıyoruz. Bu tarihi sorumluluğun bilincinde olarak yaklaşmamız lazım" dedi.
"KiMiN YÜREĞi YANIYORSA O TÜRKiYE'NiN YÜREĞiDiR"
Çözüm sürecinde muhalefetin tavrını soran gazetecilere yanıt veren Bakan Eker, "Biz milletin çok büyük kesiminden bu sürecin desteklendiğini görüyoruz. Ama ana muhalefet partisi ve MHP sözcüleri, maalesef bu konuda çok sert bir üslupla bunu engellemeye, zarar vermeye, boşa çıkarmaya çalışıyorlar. Bunu zaten millet görüyor. Çünkü çatışmadan besleniyorlar diye düşünüyorum. Esasen meselenin gelişmesinde bu iki partinin sorumluluğu ve rolü var. Onların kodları meseleye yaklaşım tarzları zaten bu meseleyi ortaya çıkardı onun için de böyle düşünmelerini yadırgamıyorum. Ama keşke milletin hayrını bir şey söyleseler. Akan kan Türkiye'nin kanı dökülen gözyaşı Türkiye Cumhuriyet'in gözyaşları, sönen Ocaklar Türkiye Cumhuriyeti'nin ocakları. Kimin yüreği yanıyorsa o Türkiye'nin yüreğidir. Bunu anlamak lazım. Sayın Başbakan bunun tüm sorumluluğunu da üstleniyorum bedel varsa ödemeye hazırım ama bu meseleyi çözmek için elimden geleni yapacağım diyorsa muhalefet partisinin de 'niye bunu hızlandırmıyorsun' demeleri lazım" diye konuştu.
"OPERASYONLAR BAŞBAKAN'IN BiLGiSi DAHiLiNDEDiR"
Bir basın mensubu Son günler başta Kandil bölgesine olmak üzere yapılan askeri operasyonların Başbakanın bilgisi dahilinde olup olmadığını sorunu sormasın üzerine Bakan Eker, Operasyonlar sayın Başbakan'ın hükümetin bilgisi dahilindedir. Başbakan'ın bilgisi dışında olmaz amaTürkiye Cumhuriyeti devlet bütün kurumlarıyla hükümet aynı şekilde ve iktidar partisi AK Parti milletimizin büyük çoğunluğunun desteği bu sürecin amacına ulaşması için el birliğiyle çaba sarf ediyor özü bu" dedi.
"iMRALI TUTUNAKLARININ YAYINLANMASI MASUM BiR ŞEY DEĞiL"
Eker'e BDP'li vekillerin Abdullah Öcalan ile yaptıkları görüşme tutanaklarının yayınlaması konusuna da değinen Bakan Eker, şunları söyledi: "Son yayınlananlar çok masum değil. Bir şeyin kimin tarafında en azından yapılmadığı neyle ölçülür. Hükümet direk zarar gören taraftır. Dolayısıyla neden kendisine zarar verecek bir şey yapsın. Mahiyetini tam olarak bilmediğimiz kimin tarafından kaleme alındığı da tam bilinmeyen kişiler arasındaki görüşmeler üzerinden spekülasyon etmek doğru değil. Belli ki bu sürece zarar verilmeye çalışılıyor. Bir tarafı bakıyorsunuz magazinsel şeyler. Basın mensubu kimden aldığını iyi biliyor. Ortaya çıkacak bunlar. Bu sürece zarar verme teşebbüsü bunun ne kadar çok üzerinden tartışma yaratılırsa kaşınırsa bunlar amacına o kadar ulaşmış olur. Herkes spekülasyon yapıyor. Huzurun gelmesinden gözyaşının dinmesinden bundan uzak tutulmaya çalışılıyor. Milletin geneli şunu söylüyor, 'atılan adım doğru, süreç doğru ve süreci destekliyoruz' diyor. Bazı siyasiler 'bunu tahrip edebilir miyiz' diyor. Bütün bu değerlendirmeleri tarih ortaya koyacak. Hükümet olarak doğru bir iş yaptığımızı biliyoruz ve bu sorumlulukla hareket ediyoruz. Tüm siyasi aktörleri aynı sorumluluk bilinciyle hareket etmeye davet ediyoruz" diye konuştu.
"KAFA KARIŞTIRICI KONUŞMALAR YAPILMASIN"Başbakan Erdoğan'ın çözüm sürecinde STK'ların desteklerini alamadığından ötürü yaptığı eleştiriyi hatırlatan gazetecilere yanıt veren Bakan Eker, "Çok fazla konuşacak bir şey yok aslında, konuşması gerekenler konuşsun.
Süreç işliyor. Konuşacak olan konuşsun, konuşmayacak olan bari sussun. Ne kadar farklı ses çıkarsa zihinler o kadar karışır amaç da zihinleri bulandırmak. 'Konuşmasın demiyoruz' biz, öyle değil. Ben spekülasyon yapılmasın diyorum. 'Kafa karıştıracak, infial yaratacak beyanatlardan kaçınılsın' diyoruz. Öyle bir şey söylemiyoruz. insaf bir memlekette kapalı şekilde bir yara büyüyor. Bu yara açık hale geliyor kanamaya başlıyor. Ocaklar sönüyor.,yürekler yanıyor. Biz diyoruz ki 'gelin bir çözüm bulalım, siyasi olarak bedel ödemeye de hazırız' diyoruz. iyi niyetli olduğunu düşündüğümüz insanlar ona göre davransınlar" şeklinde konuştu
Yeni anayasa tanımı konusuna da değinen Bakan Eker, vatandaşlık tanımının 1924 yılındaki Anayasa'da yer alan vatandaşlık tanımını makul gördüklerini dile getirdi.
Eker, gazetecilerle yaptığı açıklamadan sonra Ankara'ya hareket etti.