Güneydoğu'da iş ve sosyal yaşamda erkek egemenliğinin yoğun olarak hakim olmasına rağmen, son yıllardaki toplumsal değişimlerle kendini dönüştüren kadınlar, ''şiddet kurbanı'' figürü olmaktan çıkarak yaşamın her alanında başarılarıyla adından söz ettiriyor.

Toplumsal yapı nedeniyle ''kapı arkasındaki güç'' olarak kabul edilen ama hala erkekten sonra gelen kadın, politikacı, iş kadını, yönetici olarak verdiği mücadele ile zorlu merdivenleri hızla tırmanırken, ''erkek dünyası'' olarak tanımlanan iş dünyasında da, eşit oranda var olma çabasını sürdürüyor.

Diyarbakır'da serbest eczacılık yapan 2 çocuk annesi Filiz Bedirhanoğlu da, yaklaşık 130 yıl önce Diyarbakır Ticaret Meclisi adıyla kurulan 1907 yılında da DTSO unvanını alan Diyarbakır TSO'nun ilk kadın başkanı olmak için erkek başkan adayı rakipleriyle yarışacak.

Sağlık grubundan aday olan Bedirhanoğlu yaptığı açıklamada, 23 yıldır eczacılığın yanı sıra medikal ve ecza depoculuğu alanında aktif olarak çalıştığını, daha önce Diyarbakır Eczacılar Odası, TOBB il Kadın Girişimciler Kurulu Başkanlığı ile sivil toplum ve bazı meslek örgütlerinde yer aldığını söyledi.

''Bugüne kadar hiç bir kadın yer almamış''

Bu nedenle özelde kentte çok az sayıda olan kadın girişimcilerin, genelde ise sanayici ve yatırımcıların sorunlarını yakından bildiğini ifade eden Bedirhanoğlu, şöyle dedi:

''Bugüne kadar olan bilgi birikimimi ve tecrübelerimi odada görev alarak devam ettirmek amacıyla adaylığımı koymaya karar verdim. Demokratik işverenler Grubu adıyla bir grubumuz var. Birlikte hareket ediyoruz. Ben de Demokratik işverenler Grubu'nun sağlık grubundan adayım.

Demokratik işverenler Grubu'nun öncelikli hedefi oda meclisinde kadın temsiliyetinin artırılması olacak. Çünkü ne yazık ki bugüne kadar DTSO meclisinde ve yönetiminde hiç bir kadın yer almamış. Bugüne kadar odada katılımcı, demokratik, birlikte hareket etme gibi bir tablo göremedik.

Bu da şehrin ekonomik ve siyaset yönüne çok fazla katkısı olmadı. Öncelikle odanın vizyonunun değişmesi gerekiyor. Kadınların yönetime gelmesiyle odanın vizyonun daha da renkleneceğini düşünüyorum. Öncelikle kendi grubumdan adayım. Seçim sürecinden sonuna kadar demokratik, katılımcı, herkesin birlikte görev aldığı, birlikte hareket ettiği yönetim tarzı izlenecek ki bu oda meclisine ve yönetimine yansısın. ''

Kadının odada adı yok

Filiz Bedirhanoğlu, ticaret odalarında kadın başkan sayısının Türkiye genelinde yok denecek kadar az olduğunu, özellikle Diyarbakır'da yerel yönetimlerin dışında meslek örgütleri ve sivil toplum örgütlerinde kadın yönetici sayısının da çok az olduğunu söyledi.

Bölgede kadının siyasete katılımının oldukça yüksek olmasına karşın iş yaşamında henüz etkin hale gelemediğini anlatan Bedirhanoğlu, bunun da kadına biçilen roller gibi çeşitli nedenleri olduğuna değindi.

Bedirhanoğlu, yoğun işsiz kadın nüfusu bulunduğunu, seçilmesi durumunda kadın girişimciliğini özendirmek ve kadın istihdamına yönelik projeleri uygulamaya koyacaklarını bildirdi.

''Seçilmem halinde odadaki erkek egemen anlayış da kırılacak, sonraki seçimler için kadınları cesaretlendirecek'' diyen Bedirhanoğlu, şöyle devam etti:

''Biz seçimde gerçekten kadın temsiliyetini artıracağız. Biraz da seçim havasının değişmesi yönünde çalışmalarımız olacak. Bugüne kadar oda seçimlerinde hemşehricilik, ahbap çavuş ilişkileri daha çok rol oynamış. Ama bu seçimde projeler yarışacak.

insanlara gidilip yönetime veya meclise gelindiğinde kentimizin ekonomi alanındaki gelişmesine katkıda bulunacak projeler anlatılacak. Bunlar üzerinde çalışmalar yapılacak. Seçim profili de değişecek. Bundan sonraki seçimlerin daha iyi olacağını düşüyorum.

Kadınlar şimdiye kadar kadınlık rollerine göre biçilen işlerde lokantacılık, kafe, parfümeri, kuaförlük gibi işlerde çalıştılar, çalışıyorlar. Çünkü krediye ulaşmakta güçlük çekiyorlar.

Yeni işe atılacak kadınlar için ortak üretim atölyeleri açılabilir. Bu yönde bir projemiz var. Bütün yerel inisiyatiflerle ortaklaşarak beraber özellikle de kadın konusunda merkezler oluşturmak öncelikli hedeflerimden birisi.

Kalifiye eleman yetiştirmek için ortaklaşarak mesleki eğitim alanında okul açabiliriz. Yapılacak çok şey var. Yeter ki biz çoğulcu, katılımcı, kimseyi ötekileştirmeden, tüm sivil ve yerel inisiyatifler bir araya gelerek ortak projeler üretelim.''

''Çözüm sürecine destek''

Bedirhanoğlu, yıllardır süren çatışma ortamı nedeniyle köyden kente göçün bölgedeki yoksulluğun daha da artmasına neden olduğunu, ekonomik gelişme sağlamak için siyasi istikrarın sürmesi gerektiğini vurgulayarak, ''Çözüm sürecine hepimizin destek vermesi gerekiyor.

Görüşmeler çok olumlu bir hava estirdi. Herkes çözüm sürecini destekliyor. Çünkü artık kadınlarımızın, annelerimizin gözyaşlarının durması gerekiyor. Annelerin ağlamaması, yüreklerin yanmaması için bu süreci herkesin desteklemesi gerektiğini düşünüyorum'' diye konuştu.