Kadınlara yönelik şiddet olayları her geçen gün artarken, Ergani ilçesinde son üç ay içerisinde eşinden fiziki şiddet gören 19 kadın polise başvurarak destek istedi. ilçe Emniyet Müdürlüğünden edinilen resmi bilgilere göre; kadına yönelik şiddetin önlenmesi için çıkartılan yasa kapsamında, Ergani ilçesinde 2013 yılının ilk üç ayında 19 kadın eşinden şiddet gördüğü gerekçesiyle polis koruması altına alınırken, son bir ay içerinde 2 kadın ise kadın sığınma evine gönderildi. Yasa kapsamında adli mercilerce hayata geçirilen uygulama kapsamında, eşine şiddet uygulayan kişilere evden uzaklaştırma cezaları verildi.
KADINA YÖNELiK ŞiDDET ARTTI
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının, kadına yönelik şiddetin azaltılması için yürüttüğü çalışma kapsamında çıkartılan kanunla yurt genelinde şiddete maruz kaldığı tespit edilen kadınlar polis koruması altına alınmaya başlandı. Yasanın ardından Ergani ilçesinde de resmi verilere göre, 2013 yılının ilk çeyreğinde 19 kadına polis koruması verilirken, şiddet uygulayan eşlere de adli mercilerce alınan kararla evden uzaklaştırma cezası verildi. Bu sayının yanında, son bir ay içerisinde ölüm riski taşıyan 2 kadın ise adli mercilerce Diyarbakır’daki kadın sığınma evine gönderildi. Kadına yönelik uygulanan şiddette, 2013 yılının ilk çeyreğinde ortaya çıkan resmi rakamlar, bir önceki yılın aynı dönemine göre iki kat artış sağlandığı gözlendi.
“KADIN BEDENi ÜZERiNDEKi ERKEK TAHAKKÜMÜ KALKMALI”
Eşinden şiddet gören kadının sadece kadını değil, tüm aile fertlerini derinden etkilediğini ifade eden Ergani Devlet Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Hira Sema Kalkan, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer verdi: “Şiddet ortamı olan ailelerde temel güven duygularıyla ilgili sıkıntılar yaşanmaktadır. Gerek şiddet gören kadınlarda gerekse bundan etkilenen çocuklarda öncelikle bir güven problemi, buna bağlı olarak da iletişim bozukluğu sorunu ortaya çıkabilmektedir. Bu da aile kurumunu temelde çok derin bir şekilde sarsabilmektedir. Özellikle kapalı toplumlarda aile içi şiddete maruz kalan kadınların büyük bölümü şiddete boyun eğerek yaşadıkları travmayı dışarıya yansıtamıyor. Eldeki resmi veriler az gibi görünse de aslında şiddete maruz kalarak bunu ifade edemeyen çok sayıda kadın var. Bir bölgede kolluk güçlerini arttırmak suçu azaltmaz, kadına yönelik suçları azaltmak kadına bakış açısını değiştirmekle olacaktır. Kadının bedenini erkek tahakkümü altına alan anlayış değişmediği sürece yasaların veya buna bağlı olarak kolluk güçlerinin sorunun çözümünde etkili rol oynayacağını pek zannetmiyorum. Aile reisi denilen kişiye toplum öyle yetkiler veriyor ki; o kişiler aldıkları yetkiyle karısını da dövebiliyor, çocuğunu da dövebiliyor. Öncelikle toplumun bireyler üzerindeki bu yetkiyi kaldırması gerekiyor” dedi.