GÖÇ Vakfı 01 Ocak–31 Aralık 2012 Çocuk Hakları ihlal Raporu’nu açıkladı.
Rapora göre, 2012 yılında 575 çocuğun yaşamını kaybettiği, 597 çocuğun ise yaralandığı belirtildi.
Çarpıcı sonuçlar
Çocuğun korunması hakkına yönelik ihlallerden 995 çocuğun etkilendiğinin belirtildiği raporda, şu verilere yer verildi: “Çocuğa özgü adalet sistemi başlığı altında yaşanan hak ihlallerinden 367 çocuğun etkilendiği, Eğitim hakkı kapsamında yaşanan hak ihlallerinden 102 çocuğun etkilendiği, işkence ve kötü muamele görmeme hakkı kapsamında yaşanan hak ihlallerinden 14 çocuğun etkilendiği, Silahlı çatışma ortamında çocukların korunması kapsamında yaşanan hak ihlallerinden 38 çocuğun etkilendiği, Sağlık hakkı kapsamında yaşanan hak ihlallerinden 2 bin 623 çocuğun etkilendiğini göstermektedir” denildi.
2012 yılında meydana gelen bin 96 olayda, 400’u kız, 717’si erkek ve 4bin 166’sının cinsiyeti bilinmeyen olmak üzere 5 bin 285 çocuğun etkilendiği bildirildi.
Şiddet kurbanları
Şiddet, başlığı altında devletin ihmalinden kaynaklı yaşanan 14 olaydan 15 çocuk etkilendiği belirtilerek, “2 çocuğun etkilendiği 2 olayda devletin fiili ihlali olduğu görülmüştür. Ayrıca şiddet olaylarından etkilenen 6 çocuk yaralanmış 1 çocuk ise hayatını kaybetmiştir. ihmal istismar, başlığı altında devletin ihmalinden kaynaklı yaşanan 47 ayrı olaydan 743 çocuk etkilenmiş olup, 34 çocuğun etkilendiği 9 olayda da devletin fiili ihlali olduğu görülmüştür. Sonuç itibariyle, Çocuğun Korunması Hakkı çerçevesinde 188 ayrı olayda yaşanan hak ihlallerinde devletin ihmali olduğu, yaşanan 25 olayda da devletin fiili ihlali olduğu görülmüştür” denildi.
Gözaltına alınanlar
Gözaltına alma başlığı altında 12 çocuğun etkilendiği 5 ayrı olayda devletin ihmali olduğu, 243 çocuğun etkilendiği 10 olayda devletin fiili ihlali olduğu görüldüğü tespiti yapılan raporda, ceza; başlığı altında 22 çocuğun etkilendiği 2 olayda devletin ihmali görüldüğü; tutuklama, başlığı altında 10 çocuğun etkilendiği 9 ayrı olayda devletin ihmali görüldüğü, 80 çocuğun etkilendiği 25 olayda ise devletin fiili ihlali olduğu tespiti yapıldı.
Silahlı çatışma ortamı
Silahlı Çatışma Ortamında Çocukların Korunması başlığı altında yapılan medya izlemesi sonucunda 4 çocuğun etkilendiği 3 ayrı olayda devletin ihmali tespit edilmiş olup, 32 çocuğun etkilendiği 21 ayrı olayda devletin fiili ihlali tespit edilmiştir.
181 bin çocuk gelin var
Raporda, Çocuk evliliklerine ilişkin verilerin 2006-2012 yılları arasında toplanmadığı, TÜiK’in 2012 yılında yaptığı araştırma verilerini 2013 yılında yayınladığı ifade edilerek, “Ancak yayınlanan evlilik istatistiklerinde ilk yaş grubu olarak 16-19 yaş grubu alınmıştır. istatistiklere göre 16-19 yaş grubunda; 2008 yılında 17.806 damat 157.436 gelin, 2009 yılında 16.219 damat 142.719 gelin, 2010 yılında 14.797 damat 134.396 gelin ve 2011 yılında 14.203 damat 130.129 gelin vardır. Bu veriler çocuk evlikleri açısından son derece ilginçtir. TÜiK 16 yaş altı evliliklere ilişkin veri toplamamıştır ve veri topladığı ilk yaş grubunu 16-19 olarak belirleyerek çocuk yaşta evlilikleri görünmez kılmıştır. Çeşitli araştırmalara dayanarak yapılan tahminlere göre Türkiye’de çocuk gelinlerin sayısının 181 bin olduğu tahmin edilmektedir.
13 çocuk zorla evlendi
Erken zorla evlilik, başlığı altında devletin ihmalinden kaynaklı 35 olay yaşandığı, bu olaylardan 35 çocuk etkilendiği kaydedildi. Ayrıca 2 çocuk gelinin öldürüldüğü, bir tanesi de şiddete maruz kaldığı kaydedildi.
Cinsel istismar kurbanları
Cinsel istismar, başlığı altında devletin ihmalinden kaynaklı 92 olay yaşandığı, bu olaylardan 143 çocuğun etkilendiği kaydedildi. Cinsel sömürüye alet edilme, başlığı altında devletin ihmalinden kaynaklı yaşanan 14 olaydan, 18 çocuğun etkilendiği, şiddet, başlığı altında devletin ihmalinden kaynaklı yaşanan 6 olaydan 6 çocuğun etkilendiği, 1 çocuğun etkilendiği 1 olayda ise devletin fiili ihlali olduğu görüldüğü tespiti yapıldı. Ayrıca şiddet olaylarından 3 çocuğun yaralandığı 1 çocuğun ise hayatını kaybettiği vurgulandı. ihmal istismar, başlığı altında yapılan araştırmada; devletin ihmalinden kaynaklı yaşanan 27 ayrı olayda 48 çocuğun etkilendiği belirtildi.
Anayasa uyumlu olmalı
Raporda ayrıca bir takım talep ve öneriler de sıralandı. Söz konusu talep ve öneriler şöyle:
“Türkiye Cumhuriyeti Anayasa ve yasaları Çocuk Hakları Sözleşmesi ile uyumlu hale getirmelidir. Çocuğa yönelik şiddet ve çocuk intiharlarına ilişkin geniş ölçekli araştırmalar yapılarak gerekli önleyici mekanizmalar oluşturulmalıdır. TÜiK istatistiklerinde çocuklar görünür kılınmalıdır. istatistikler 0–18 yaş grubuna ilişkin verilerin net olarak görülebileceği yöntemler ve yaş aralıkları bazında toplanmalıdır. Çocuk yaşta evliliklerin önlenmesi ve bu kapsamda BM Çocuk hakları komitesinin tavsiyeleri ışığında, çocuk koruma mekanizmalarının oluşturulması için tüm tedbirler ivedilikle alınmalıdır. Çocuk hakları ihlallerinin gerçekleştiği konularda önleyici tedbirler ve desteklere öncelik verilmeli, ihlallerin önlenmesinde tek yöntem olarak ailelerin cezalandırılması kullanılmamalıdır.
Engelli çocukların durumu
Engelli çocukların eğitim, sağlık ve sosyal süreçlerden en yüksek düzeyde yararlanabilmesinin önünü açacak düzenlemelerin ilgili sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapılarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Sokakta çalışan çocuklar sorununun ÇHS kapsamında, ailelere de gerekli destekler sağlanacak şekilde çözüme kavuşturulması gerekmektedir. ÇHS’nin bireysel başvuru hakkı ile ilgili ek protokolü onaylanmalıdır. Silahlı Çatışma Ortamında Çocukların Korunması Hakkı çerçevesinde ilgili kurumlar ‘Çocuğun Yüksek Yararı’ ilkesine uygun olarak gerekli tedbirleri almalıdır. Çocukların yaşadığı kapalı kurumların, çocuk haklarına uygun mekânlara dönüştürülmesi için acil girişimler gerçekleştirilmelidir. Çocukların bulunduğu tüm kapalı kurumlar bağımsız sivil izlemeye açılmalıdır.
Eğitim desteği yapılmalı
Çocukların aile ve toplum içinde çocuk haklarına uygun bir yaşam sürebilmesi için gerekli ekonomik, sosyal ve eğitimle ilgili desteklerin ivedilikle yapılandırılması gerekmektedir. Devletin Çocuk Hakları Sözleşmesindeki çekinceleri kaldırarak, anadilde eğitim başta olmak üzere, çocukların toplumsal süreçlere katılımlarının önündeki engellerin kaldırılması için gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Sınır Bölgeleri dışında kalan alanlardaki Kara Mayınları temizlenmeli ve temizleme sürecinde gerekli işaretlemeler yapılmalıdır.”