Aralarında Diyarbakır Barosu, insan Hakları Derneği, AMED GÖÇ-DER, TMMOB il Koordinasyon Kurulu ve Tabip Odası’nın bulunduğu Köye Geri Dönüş Komisyonu, Hakkari’nin Yüksekova ilçesi’nde pancar toplayan 14 yaşındaki bir çocuğun mayın patlamasında yaşamını yitirmesiyle ilgili basın açıklaması yaptı. Diyarbakır Tabip Odası’nda Oda Genel Sekreteri Dr. Cengiz Günay ile birlikte komisyon adına açıklama yapan AMED GÖÇ-DER Başkanı Vecih Aydoğan, Son yüzyılın en büyük acılarını geride bırakarak, demokratik çözüme yaklaşılan, barış kapısının aralandığı bir süreçte Kürt halkının bir evladını, bir çocuğunu kaybettiğini söyledi.
Mayınlar geriye dönüşleri engelliyor
Hakkari’nin Yüksekova ilçesi’ne 30 kilometre uzakta bulunan Dostki bölgesindeki Bostancık (Gulort) köyünün üst kısmında bulunan Raman tepesi olarak bilinen ve her yıl seyyar karakolun bulunduğu tepede pancar toplamaya giden 14 yaşındaki Muğdat Çavmak adlı çocuğun mayın patlamasında yaşamını yitirdiğini vurgulayan Aydoğan, “Barış umutlarımızın büyüdüğü, yerinden yurdundan zorla göç ettirilen insanlarımızın geriye dönme isteklerinin arttığı bir dönemde mayın patlamalarından dolayı insanların yaşamını yitirmesi, geriye dönüşün önündeki engellerden birini oluşturmaktadır” diye konuştu.
Binlerce dönüm araziye mayın döşendi
Aydoğan, Otuz yıllık kirli savaş boyunca her türlü antidemokratik uygulamaların yapıldığına işaret ederek, “Binlerce köy ve yerleşim birimi boşaltılmış ya da yakılmış, milyonlarca insan zorla yerinden yurdundan edilmiştir. 90’lı yıllardan sonra boşaltılan yerleşim yerlerine ve karakollara yakın yerlere ve sınır boyunca binlerce dönüm araziye mayın döşendiği bilinmektedir. Bunun yanı sıra çatışmalar sırasında kullanılan ancak patlamayan, buna rağmen büyük risk oluşturan savaş artığı patlayıcılar da aynı şekilde ciddi bir tehdit ve risk oluşturmaktadır. Köye geri dönüş komisyonu olarak bir kez daha belirtmek isteriz ki, yeni can kayıplarının olmaması ve geriye dönüşlerin kolaylaştırılması ve koşulların sağlanması için gerekli adımların atılması elzemdir” dedi.
Bölge mayınlardan temizlenmeli
Bölgenin mayınlardan temizlenmesi, mayınlı arazilerin üretim alanlarına dönüştürülmesi için Türkiye’nin biran önce tarafı olduğu Ottowa Mayın Yasaklama Sözleşmesinin gereği olarak ülke hudutları içerisinde döşenen bütün mayınları etkisiz hale getirmesi devletin görevi ve sorumluluğunda olduğunu vurgulayan Aydoğan, “Bu çerçevede döşenen mayınların haritaları derhal kamuoyuna açıklanmalı, vakit geçirilmeksizin bu mayınlar etkisiz hale getirilmelidir. Temizlenen mayınlı araziler topraksız köylülere dağıtılmalıdır. Ayrıca askeri yasak bölgeler ve yayla yasakları kaldırılmalı, bu alanlar halkın kullanımına açılmalıdır” şeklinde konuştu.