Murat T, yaptığı açıklamada, Diyarbakır'da memur olarak çalışan eşi H.S.T. ile arkadaş ortamında tanışarak evlilik gerçekleştirdiklerini belirterek, eşinin psikolojik rahatsızlığı olduğunu evlendikten sonra öğrendiğini ileri sürdü.
Eşinin psikolojik tedaviyi kabul etmediğini savunan Murat T, "Kendisine beraber gidip, psikolojik tedavi görelim dememe rağmen 'sicilime işler, kesinlikle işimden olurum, tedavi göremem' dedi. Geceleri bazen ağlıyordu, saçlarını tutup duvara vuruyordu" şeklinde konuştu.
Murat T, eşinin kendisini zehirlemeye çalıştığını öne sürerek, şöyle devam etti:
"Bir defasında eşim veteriner hekimden böcek ilacı getiriyor. Hazır mantı yapıp, tepsiye koymuş getirdi. Sofraya oturdum tam mantı yiyordum, mantı tepsisini aldı beşinci kattan aşağıya fırlattı, 'zehir var' dedi. Ben kıtlama çayı içiyorum. Erzurum'dan götürdüğüm şekeri de aşağıya attı. 'Seni öldürecektim ama vicdan azabı çektim' dedi. Ben de evde kutunun içinde zehir vardı, Diyarbakır Adliyesi'ne giderek teslim ettim. Soruşturma açıldı."
"Her ne kadar ortak yaşamı paylaşsak da yaptığı yemeklerden ve kahveden tedirgin oluyordum çünkü daha önce beni zehirlemek istemişti" diyen Murat T, şunları söyledi:
"Eşim bir defasında iki fincanda Kahve yaptı getirdi, ben içtim o içmedi. Neden içmediğini sordum, 'canım istemiyor' dedi. 15-20 dakika sonra kendimden geçmişim. Sadece hatırladığım vücudumda acı hissettiğimdi. Eşim kahveme zehir koyup, beni bayılttıktan sonra vücudumda sigara söndürmüş. Bacaklarımda sigara izleri var. Kollarımda ve omzumda çiziklere, kesiklere neden olmuş. Parmağımda 12 gramlık altın yüzüğüm vardı çıkmıyordu, kestirmemiz lazımdı. Zorlayarak, derimi soyarak yüzüğü çıkarmış. Cebimdeki bin 300 lirayı almış."
Baygın olduğu için yapılanları hissetmediğini iddia eden Murat T, "Sadece sigara dokundurduğu zaman o an bir acı hissediyordum. Vücut direncim kırılmıştı, kendisine karşı koyamıyordum. Eşimin ruh sağlığı yerinde değil" dedi.