Türkiye'deki 9 merkezden biri olan Diyarbakır Doku ve Organ Nakli Bölge Koordinatörlüğünce, il Sağlık Müdürlüğünün desteğiyle bölgedeki tüm il ve ilçeler ziyaret edilerek, toplantılar düzenlendi, organ bağışının önemi anlatıldı, diyaliz merkezlerinde görüşmeler yapıldı.
Organ nakli ekiplerindeki doktorların da katıldığı ziyaretlerde sağlık çalışanları, üniversite öğrencileri ve halka yönelik bilgilendirme yapıldı.
"Günah" olduğu düşüncesiyle organ bağışının yetersiz olduğu bölgede bu inanışı değiştirmek için camilerde din görevlileri ve cemaate bilgi veren koordinatörler duyarlılığın artırılması için din adamlarından destek istedi.
Çalışmaların meyvesini vermesiyle son 5 yılda yaklaşık 5 bin kişinin organ bağışında bulunduğu bölgede sadece 9 ayda 3 bin 300 kişi organlarını bağışladı. Diyarbakır canlı bağışta Türkiye'de 6'ncı sıraya yükseldi. 5 yılda 275 beyin ölümü bildirimi olurken, yürütülen çalışmalarla sadece bir yılda 142 beyin ölümü bildirimi yapıldı.
- Organ bağışı arttı
il Sağlık Müdür Yardımcısı Mehmet Baturay, AA muhabirine, organ bağışının artması ve bu konuda duyarlılığın oluşması amacıyla Sağlık Bakanlığının desteğiyle yürüttükleri çalışmaların sonuç verdiğini söyledi.
Sağlık Bakanlığı ekipleriyle de ziyaretler gerçekleştirdiklerini ifade eden Baturay, bu kapsamda Hakkari ile Şemdinli ve Yüksekova ilçeleri, Bitlis, Şırnak ve ilçelerinin yer aldığı bölgedeki çok sayıda il ve ilçede çeşitli temaslarda bulunduklarını belirtti.
Baturay, ziyaretlerde, bağış bekleyen hastalar, vatandaşlar ve sağlık personeliyle birebir görüşmeler yaptıklarını anlatarak, organ nakli bekleyen ancak kaydı bulunmayan hastaları kayıt altına aldıklarını vurguladı.
Bağış konusunda yeterli duyarlılığın bulunmadığı bölgede yürütülen çalışmaların etkisinin gözle görülür düzeye ulaştığını kaydeden Baturay, şöyle dedi:
"5 yılda 275 beyin ölümü bildirimi olurken, yürütülen çalışmalarla sadece bir yılda 142 beyin ölümü bildirimi yapıldı. 45 aile beyin ölümü gerçekleşen yakınlarının organlarını bağışladı. Nakil yapılan 139 hasta sağlığına kavuştu. 5 yılda yaklaşık 5 bin kişinin organ bağışında bulunduğu bölgede sadece 9 ayda 3 bin 300 kişi organlarını bağışladı. Mardin ile Şırnak'ta bir günde 150 canlı bağış aldık. Diyarbakır canlı bağışta Türkiye'de 6'ncı sıraya yükseldi."
- "Kadavradan bağışı artırma çabasındayız"
Baturay, canlı bağışçı sayısının arttığını, kadavradan bağışı artırmada Bakanlığın kapsamlı bir çalışma başlattığını ifade ederek, "Amacımız kadavradan bağışı artırmaktır. Bakanlıkça bu konuda din adamlarıyla toplantı yapıldı. Bu toplantı muhtemelen önümüzdeki süreçte il ve ilçelerde de gerçekleştirilecek" dedi.
Bakanlığın bölgeye büyük desteğinin sözkonusu olduğuna dikkati çeken Baturay, şunları kaydetti:
"Bölgede çözüm süreci yaşanıyor. Bu sayede sınır bölgelerine kadar ziyaretlerimizi sürdürdük. Her kesime ulaşmaya çalıştık. Bakanlıktan her ihtiyaç duyduğumuzda toplantılarımıza katılım oldu. Toplantılara hekimleri de dahil edip onlara da sorumluluk vermeye çalışıyoruz. Sağlık Bakanlığı 160 kişilik hekimlerden bir eğitim grubu oluşturmaya çalışıyor. Bu ekibe Diyarbakır'dan da katılım olacak. Eğitim alan hekimler bölgelerinde eğitim verecekler."
- Bölgede yeni nakil merkezleri yolda
Baturay, Diyarbakır'daki tek nakil merkezi Dicle Üniversitesi (DÜ) iken geçen yıl Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesine de nakil konusunda ruhsat alındığını hatırlatarak, yaklaşık 6 ayda 30 nakil gerçekleştirildiğini belirtti.
Böbrek naklinde de oldukça iyi bir seviye olunduğunu ifade eden Baturay, "Şanlıurfa'da Harran Üniversitesinin karaciğer nakil merkezi açmak için ruhsat başvurusu sözkonusu. Van'da da karaciğer ve böbrek nakil merkezleri kurulması için çalışmalar sürüyor" şeklinde konuştu.
- "Ölüye canlıdan daha çok kıymet veriyoruz"
Baturay, elektronik ortamda bağış kabulüne başlandığını, daha önce il Sağlık Müdür Yardımcıları, bölge koordinatörleri ve hastane koordinatörlerince bağış alınabiliyorken, başlatılan uygulamayla aile hekimlerine dahi bağış alabilme yetkisinin tanındığını belirtti.
Diyarbakır'daki tüm toplum sağlığı merkezi ve aile sağlığı merkezlerindeki aile hekimlerine şifre verildiğini vurgulayan Baturay, ancak organ bağışı konusundaki bilincin dini gerekçelerle istenilen düzeyde olmadığını kaydetti.
Baturay, yanlış dini inanışları değiştirmek için il Müftülüğüne başvuruda bulunup kadın Kur'an kurslarında da eğitim verme talebinde bulunduklarını anlatarak, şöyle konuştu:
"Biz ölüye canlıdan daha çok kıymet veriyoruz. Organı toprağa gömmeden başka birinde yaşatmak gerekiyor. Bu bilinci uyandırmalıyız. Bunda da en büyük görev din adamlarına ve inançlı insanlara düşüyor. Vatandaşlar bu tür konuları din adamlarına danışıyor. Din adamlarının da organ bağışında bulunduğunun bilinmesi lazım. Bize, 'Karaciğerimi bağışladığım kişi günah işlerse günahının bana vebali olur mu?' diye soran vatandaşlar var. Günahı işleyen karaciğer ya da böbrek değil. Vaaz ve hutbelerde bu konu sık sık ele alınmalı, ta ki insanlarda bu bilinç oluşana kadar."
- 20 bin kişi organ bekliyor
Baturay, Türkiye'de diyalize giren hasta sayısının yaklaşık 54 bin olduğunu, sisteme kayıtlı 20 bin kişinin de nakil beklediğini ifade ederek, bu sayının her geçen gün arttığını söyledi.
Diyarbakır Bölge Korodinasyon Merkezine bağlı organ nakil merkezlerine kayıtlı bin 300 kişinin organ beklediğine dikkati çeken Baturay, "Dünyada canlı bağışçı sayısında Türkiye ön sırada, kadavradan bağışta ise Türkiye dünyada son sıralarda. Her yıl bine yakın hasta organ nakli beklerken hayatını kaybediyor. Organ bağışında geç kalınmamasını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
- 2014 yılı hedefi
Baturay, Doğu ve Güneydoğu'da mecburi hizmet yönünden doktor sirkülasyonunun yoğun olduğunu vurgulayarak, bu nedenle yedek doktorlar oluşturarak koordinatörleri güçlendirmeye çalıştıklarını belirtti.
Koordinatörleri de yerli personelden seçmeye gayret ettiklerini kaydeden Baturay, "Bu yıl hedefimiz geçen yıl 142 olan beyin ölümü bildirimini 200'e ulaştırmak ve bağış oranını yükseltmek. Torba Yasada beyin ölümü komisyonları da değişti. Eskiden 4 hekim katılmak zorundayken artık iki hekimin katılması yeterli görülüyor. Yani artık beyin ölümü kararını vermek daha kolay olacak" değerlendirmesinde bulundu.