Farklı iş alanlarında olduğu gibi avukatlık mesleğini seçen kadın hukukçu sayısında adeta patlama yaşanıyor. Statüleri değişen kadınlar adil bir ortam yaratılması için var güçleri ile dimdik ayakta durmaya çalışıyor.
Doğu ve Güneydoğu’daki 11 ilinde kadın avukat sayısı 532’i buldu. Tunceli Baro Başkanlığını ise 2 yıldan buyana Fatma Kalsen yönetiyor. Kadınların avukatlık mesleğine yönelmelerinin en çok görüldüğü Diyarbakır’da Vali Mustafa Toprak’ın eşi Selime Toprak ve Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in eşi Reyhan Yalçındağ’da avukat olması dikkat çekiyor.
Diyarbakır Barosuna kayıtlı 184 kadın avukat, Batman 28, Siirt 5, Hakkari 4, Tunceli 12,Elazığ 54,Muş 13,Mardin 42,Malatya 95,Şanlıurfa 83 ve Şırnak’ta 12 kadın adliye koridorlarına bakımlı ve güzellikleri ile renk katıyor. Daha çok hukuk davalarına giren kadınlar bölgede şiddet gören hem cinslerine ise pozitif gönüllü vakit ayırıyor.
Doğu ve Güneydoğu’nun tek kadın başkanı olan Tunceli Baro Başkanı Fatma Kalsen, kadın avukat sayısının artmasının olumlu olduğunu söyledi. Diyarbakır Barosuna kayıtlı kadın avukat en çok kendilerine ‘Avukat bey’ denilmesinden rahatsızlık duyuyor.
AVUKAT HANIM DENiLMEK iSTiYORUZ
Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Sinem Renal Paçal avukatlık mesleğini doğup büyüdüğü kente sürdürüyor. Savunmak ve savunulmanın insan sağlığı kadar kutsal olduğunu söyleyen Paçal, avukatlığın bağımsız bir meslek olduğu için keyifle icra ettiğini belirtti. Erkek meslektaşları ile ciddi bir rekabet içerisinde olduklarını söyleyen Sinem Paçal, bölgede kadına karşı ön yargıların ortadan kalkmadığını belirterek: “Bir gün çat kapı çalan bir kadın kapıyı çaldı ve erkek ortağımızı sordu. Avukat aradığını söyleyence bende buyurun dedim arkadaşımız yok ben size yardımcı olayım dedim. Kadın bana dönerek ‘Ben erkek gibi tuttuğunu koparacak birini arıyorum’ dedi. Kadına bizde aynı okuldan mezun olduk tutuğumuzu koparta biliriz desek de ikna olmadı Bu tür ön yargılar içimizi acıtsa da biz dim dik ayakta duruyoruz. Davalarına iyi hazırlanan kadın avukatların erkeklerden daha başarılı olduğuna inanıyorum. Bölgede kadın avukat sayısının artması elbette ki sevindirici ancak müvekkillerimiz bize zaman zaman ‘Avukat bey’ diyorlar bu bizi rahatsız ediyor. Avukat hanım denilmek istiyoruz”diye konuştu.
ŞiDDET GÖREN KADIN iÇiN GELiNLiK PROVASINI BIRAKTI
Hukuk davaları yanı sıra ceza davalarında uzmanlaşan Kübra Güner Düzgören, polis beyanı ile taş attığı iddia edilen bir çocuğa verilen 11 yıl 3 ay hapis cezası sonrası annenin çığlığını unutamadığını söyledi. Baro Kadın Hakları Dayanışma ve Uygulama Merkezinin gönüllü üyesi olan Düzgören, töre ve namus cinayetlerine kaçan kadınlara hem cinsleri gibi destek oluyor. Avukat Dözgören: “Bir kadın eşine boşanma davası açtığı için bıçaklanmıştı. Tehdit ediliyordu. Gidecek güvenli yeri olmadığı için mahkeme kararıyla polis koruması aldırmamız gerekiyordu. Düğünümün arifesiydi bende gelinlik provasına ara vererek vaktimi mağdur kadına ayırdım. Onun can güvenliğini sağladıktan sonra rahatladım. Bende evlilik arifesinde olan bir kadın olduğum için az çok yaşadıklarını anlaya bildim”
MAĞDRU KORMAK iÇiN MADDi VE MANEVi DESTEK OLDU
Hak aramak ve adil olmak için avukatlığı seçtiğini söyleyen Avukat Seda Toğrul, kadınların har alanda eşit bir şekilde hak ettikleri yere gelmeleri gerektiğini söyledi. Bölgede ki kadınların haklarını öğrenmeleri için gönüllü çaba gösteren Toğrul, istanbul'dan Diyarbakır'a kaçan şiddet mağduru kadına gitmek istediği yere otobüs bileti ve cep harçlığını vererek destek oldu. Erkek meslektaşları tarafında ciddi rakip olarak görüldüğünü belirten Toğrul'da ‘Avukat beg' denilmesinden rahatsız.Toğrul : “Hiçbir birey içinde yaşadığı toplumun sorunlarına karşı duyarsız kalamaz. Töre ve namus cinayetleriyle kadın ölümlerinin sıkça yaşandığı ülkemizde sesiz kalamazdım. Demokratik soysal yaşamında kadınların toplum içinde eşit ve hür olması ile gerçekleşebileceğini düşünmekteyim. Bunun için bende meslek tercihimi hukuktan kullandım ”dedi.
