Diyarbakır'ın Dicle ilçesi'nde çiftçilik yapan 40 yaşındaki Hüseyin Koktaş, ilçeye bağlı köylere hizmet etmediği iddiasıyla Kaymakam Çağlar Kaya hakkında, internetteki blog sayfasında yazdığı yazı nedeniyle 3 bin 600 lira tazminata mahkum oldu.
Diyarbakır'ın Dicle ilçesi'ne bağlı Yokuşlu Köyü'nde kendi yenilenebilir enerji üretimi ile yapılacak organik tarım çiftliği kurmak isteyen Hüseyin Koktaş, ilçe Kaymakamı Çağlar Kaya ile görüşüp destek istedi. Kaymakamın destek sözü vermesi üzerine yaklaşık 50 bin lira harcayarak altyapı oluşturan Koktaş, daha sonra Kaymakam'ın kendisine destek vermediğini ileri sürüp, internetteki blok sayfasında, "'Bostana korkuluk olsa, kargalar ile ilgilenmez" diye yazdı.
Kaymakam Çağlar Kaya'nın bu sözlerine kendisine hakaret olarak gördüğünü söyleyen Koktaş, "Beni arayarak, 'Benim hakkımda böyle bir şeyi nasıl yazabilirsin' gibilerden sözler sarfetti. Ben de ona, 'Haklıyım ama yine de eğer rahatsız olduysanız sileyim' diyerek bu yazıyı silip kaldırdım" dedi.
Dicle'den Bitlis'in Güroymak ilçesi'ne tayin olan Kaymakam Çağlayan KAYA, Koktaş hakkında Güroymak Aslile Hukuk Mahkemesi'nde 5 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Mahkeme, avukat masrafları dahil Koktaş'ı 3 bin 609 lira para cezasına çarptırdı. Para cezasını kendisine gelen icra takibi yazısı ile öğrendiğini söyleyen Koktaş, "Kaymakam Bey, 'Bostana korkuluk olsa, kargalar ile ilgilenmez' sözümü, 'B' harfini ekleyerek, 'Bostana korkuluk olsa, kargalar bile ilgilenmez' şeklinde değiştirerek, hakkımda, 5 bin liralık manevi tazminat davası açmış. Param olmadığı için ben de küçük danamı satmak zorunda kaldım. Bugün karara ittiraz ederek dosyayı Yargıtay'a göndereceğim" diye konuştu.
"BANA HAKARET ETTi"
Bitlis'in Güroymak Kaymakamlığı'na atanan Çağlayan KAYA, Dicle'de görev yaptığı süre içerisinde Hüseyin Koktaş ile defalarca görüştüğünü ve bir keresinde de nakti yardımda bulunduğunu belirterek şunları söyledi:
"Bir hafta sonra geldiğinde, işlerimizin yoğunluğu nedeniyle görüşemedik, meşgül olduğumu daha sonra gelmesini söyledim. Alınmış, gitmiş kendi kurduğu internet siteden bana hakaret etmiş. Ben de başkalarının aracılığıyla bunu duydum ve onu aradık. 'Ya arkadaş hiç mi utanmıyorsun. Sana her seferinde yardımcı oldum. Bana niye hakaret ediyorsun. Besle kargayı oysun gözünü misali. Utanmıyor musun böyle hakaret yazıyorsun. Ayıp değil mi?' dedim. 15 dakika sonra bana döndü. Hakaret ettiğini kabul ederek, 'ister bağır, ister çağır. Hemen siliyorum' dedi. Ben de 'lanet olsun senin gibi adamla uğraşmak istemiyorum' dedim kapattım. Fakat sonra bir kaç kişinin demesiyle birlikte rahatsız oldum ve mahkemeye dava açtım. Mahkeme, 'hakaret yoktur' diye karar verdi. Burada bir çok hakim ve avukata gösterdik; 'bu temizden döner' dediler. Ama bir taraftan da burada tazminat davası açtım ve karar verildi."
