2008 yılında Dicle Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği Bölümünden mezun olan Mustafa, 4 yıldır atanmayı bekliyordu. Bir türlü gelmeyen atama, yerini umutsuzluğa bıraktı ve sonunda Mustafa’nın ölümüne neden oldu. Mustafa ile birlikte atanmayı beklerken intihar eden öğretmen sayısı 31’e yükselmiş durumda.

Mustafa’nın ölümüne, Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu aktivistleri isyan etti. “Mustafa’nın ölümünden başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bu düzenin tüm kurumları teker teker sorumludur,” diyen AYÖP Diyarbakır temsilcisi Özgür Karğı arkadaşları olan Mustafa’nın kendileriyle birlikte en son 8 Ekim’de KESK’in Ankara’da düzenlemiş olduğu mitinge katıldığını, atanmak için birlikte haykırdıklarını dile getirdi.

Mustafa’nın, Diyarbakır’daki AYÖP çalışmalarına da katkı koyduğunu belirten Karğı, Mustafa’nın intiharının herkesi derinden sarstığını, atama bekleyen tüm öğretmenlerin benzer travmalar yaşadığını, atama beklemekle intihar etmek arasında çok belirgin farkların olmadığı söyledi.

Pazar günü ailesine taziye dileklerinde bulunmak için Mustafa’nın köyüne giden öğretmen arkadaşları Mustafa’nın mezarına bir de gül ektiler.

Konu ile ilgili Mustafa’nın babası Halim KAYA ile görüştüğümüzde, oğlunun dört yıl önce fakülteden mezun olduğunu, iki yıl ücretli öğretmenlik yaptığını, ataması yapılmadığı için moralinin sürekli bozuk olduğunu belitti. Taziye çadırını oğlunun 5. Sınıfta mezun olduğu ince Hıdır ilköğretim Okulunun yanına kurduklarını ifade eden baba Halim KAYA, “ Mustafa burada okudu, öğretmeni onu hep takdir etti, derslerinde hep başarılı, mutlu biriydi, bu okulda öğretmenlik yapmak ona nasip olmadı, taziyesine mi nasip olacaktı?” diyerek isyanını dile getirdi.

Abisi Vedat KAYA ise Mustafa’nın geçen yıl askerlik görevini yerine getirdiğini, bu yıl ise 1 ay Zonguldak Ereğli’de 2 ay ise istanbul’da inşaatta çalıştığını söyledi.” Yaklaşık bir ay önce istanbul’dan köye dönen Mustafa için ders çalışabileceği bir oda ayarladık, gece yarılarına kadar orada ders çalıştı, ışıkları hep açıktı. Biz de ders çalıştığı için pek rahatsız etmek istemedik,” dedi.

Mustafa’nın, istanbul’dan döndükten sonra sınava yeniden hazırlanmak için KPSS hazırlık seti aldığını, ancak puanların yüksek olmasından dolayı KPSS’ye dair umutsuzluğunu sürekli dile getirdiğini söyledi.

“Zaten olay gecesi de evde saat 23.00’e kadar kardeşleriyle vakit geçirdi, yaklaşık on gündür ders çalışmıyordu, herkes yatmaya çekilince o da televizyonu kapatıp odasına çekildi. Tavana kemerini asmış, ona da kravatını… O kravatı öğretmen olup takmak nasip olmadı maalesef, “ diyerek gözyaşlarına boğuldu.

Annesi Zülfiye Kaya ise oğlunun daha 26 yaşında olduğunu, ondan küçük bir oğlunun daha olduğunu (izzet) ve onun da intihar etmesinden korktuklarını belirtti. Oğlunun 16 yıl okuduğunu, öğretmen olmayı çok istediğini ancak nasip olmadığını söyleyen Zülfiye KAYA, “diğer oğlumun da intihar etmesini istemiyorum, sizler de oğlum gibisiniz, intihar etmeyin, hakkınızı sonuna kadar arayın, sakın pes etmeyin,” dedi.

Oğlunun derslerine çok çalıştığını ama bir türlü gerekli puanı alamadığına değinen Zülfiye Hanım, oğlunun intihar etmesinin tek nedeninin KPSS olduğunu ifade etti.