Tüm anne ve babaların tek gayesinin, çocuklarına güzel bir gelecek hazırlamak olması gerektiğini ifade eden Yonsuz, şöyle konuştu; “Çocukların okumaları için her türlü fedakârlık yapılmasına rağmen, bazen farkına varmadan yapacağımız hatalar çocuklarımızın geleceklerini olumsuz etkileyebiliyor. Onların aşk ve şevklerini kırabiliyor. Çalışma azimlerini azaltabiliyor. Yanlış hareketlerle, tavırlarla çocuklarının yanlış davranış sergilemelerine sebep olabiliyorlar. Çocuklarımıza bırakabileceğimiz en iyi miras, onların okul okuyup; nitelikli lise ve üniversiteleri kazanıp, iyi bir meslek sahibi olarak yetişmeleridir. Kendi istikballerini garanti altına almalarını, hem okuyarak daha donanımlı iyi yetişmiş ve dürüst bir insan olarak, kendisine, ailesine, akrabalarına, devlete ve millete faydalı birer birey olarak yetiştirilmesini sağlamak olmalıdır.”
“HAYVANLARINA GÖZÜ GiBi BAKIYORLAR”
Bölgede insanının genelde geçim kaynağının tarım ve hayvancılık olduğuna dikkat çeken Kaymakam Yonsuz; “Bir anne ve baba ahırındaki koyunun, ineğin yemini, suyunu, ahır temizliğini vb. işleri hiç aksatmadığı halde, çok dikkat ettiği halde, bazen çocuğunun ders çalışma ortamını olumsuz etkileyerek, odada televizyon izleyerek, çocuklarının ders çalışma saatlerinde, sınav dönemlerinde misafir ağırlayarak, başarısını sekteye uğratabiliyor. Olumsuz örnekler vererek çocuklarının motivasyonunu bozabiliyor. Değerli anne ve babalar, çocuklarımızın başarılı, düzgün karakterli, dürüst bir birey olmasında; genetik, çevre, arkadaş grubu gibi faktörlerinin yanında; anne babanın aile içindeki ve çevre ile olan ilişkileri etkili olmaktadır” dedi.
Önemli bir konuya değinen Yonsuz; “Çocuklarımıza yedirdiğimiz rızkın helal kazançtan olması özellikle çocukların zekâsı ve kişiliği üzerinde olumlu etkisinin olduğu, çoğu islam âlimlerinin ittifak ettiği bir husustur. Kıymetli anne ve babalar çocuklarımızın okuyup adam olmaları için gerekli gayret ve hassasiyeti göstermeliyiz. Bazı ailelerimizin maddi imkânlarının yeterli düzeyde olmadığını biliyorum. Sizler üzerinize düşeni yapın, çocuklarınızın dersleri, çalışma ortamları, arkadaş çevreleri ile alakadar olun. Varsa bazı kötü, yanlış alışkanlıkları gidermeye öğretmenleriyle, okul idarecileriyle iş birliği halinde sorunlarıyla ilgilenmeye çalışın. Bizler de bir mülkü idare amiri olarak Devletin ve hükümetin temsilcisi olarak imkânlar ölçüsünde sorunlarınızı, ihtiyaçlarınızı (okul, derslik, öğretmen, vb. sorunlar) gidermeye çalışalım. Çevrenizdeki maddi durumu yetersiz olan aile ve öğrencileri destekleyelim. Bu bir lütuf değil, bizlerin asli vazifesidir. Sizler olmasanız bizler de buraya kaymakam olarak atanmayız. Hem devletin bütçesi, hem de memurların, bürokratların vb. aldıkları maaşlar sizlerin yemeniz, içmeniz, giymeniz, yani harcamalarınızdan alınan vergilerden oluşmaktadır. O yüzden bizler sizlere hizmet etmek ve hizmet getirmekle mükellefiz” dedi.
“MANEViYATI GÜÇLENiR”
Kaymakam Yonsuz sözlerini şöyle tamamladı; “Çocuklarımızın lise, üniversite okuyup meslek sahibi olmaları, onları sadece maddi olarak değil, manevi olarak da daha donanımlı bir birey olmalarını sağlayacaktır. Okumuş bir kişi çok çabuk kandırılmaz, aldanmaz ve aldatılmaz, yanlış yollara sürüklenmez. iyiyi ve kötüyü, yanlışı ve doğruyu daha çabuk fark eder. Yolunu ve istikametini kendisi daha iyi bulur. Belli amaçları ve hedefleri, idealleri olup herkese faydası dokunan bir insan olur.Rotası belli olmayan gemiye hiçbir rüzgâr yardım etmez.