Kongreya Jinên Azadiyê (KJA) aktivistleri, Ergani'de kadına yönelik gelişen saldırılara ve kadın katliamlarına dikkat çekmek amacıyla yürüyüş ve basın açıklaması düzenledi. Aralarında HDP Diyarbakır Milletvekili Adayı Nursel Aydoğan, KJA üyeleri, Ergani Belediye Eşbaşkanı Ramazan Kartalmış, DBP ve HDP yöneticilerinin de bulunduğu çoğunluğu kadınlar olmak üzere yüzlerce kişi Ergani Selis Kadın Derneği önünde bir araya gelerek, Sakine Cansız Parkı'na doğru yürüdü.
Sakine Cansız Parkı'nda KJA adına basın açıklamasını yapan Dürdane Peker, Türkiye'de ortalama her gün 5 kadının katledildiğini ve devletin buna sessiz kaldığını belirtti. Peker, konuşmasında şunları belirtti: "Devlet ne yazık ki katillere iyi hal ve tahrik indirimlerinde bulanarak adeta katilleri cesaretlendiriyor. Kadın katliamlarına karşı duyarsız kalan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanının sessiz kalmasıyla az cezayla kurtulan katiller aramızda ellini kolunu sallayarak gezmektedirler. En son Ergani ilçemizde bir hafta içinde yaşanan iki kadın katliamı bunun bariz örneğidir. Yaşanan her iki olayda, sadece cinayeti işleyen veya silahlı saldırıyı yapanlar mı suçlu? Tabi ki hayır. Bu tip olayların en büyük sebebi toplumsal baskılar, devletin kurumlarının yetersizliği ve kadınlara bakış açısı olduğu aleni şekilde ortadadır."
"Her kadın yeryüzünün en kutsal varlıklarıdır" diyen Peker,"Kadınların değerlerini bilelim. Hükümete sesleniyoruz; gerekli tedbirlerin alınması için daha kaç kadının ölmesi gerek?" diye sordu.
'Namusumuz özgürlüğümüzdür'
Ardından konuşan HDP Diyarbakır Milletvekili Adayı Nursel Aydoğan, AKP döneminde artan kadın şiddetine ve kadın katliamlarında inanılmaz bir artışın olduğunu belirterek, kadın cinayetlerinin, kadına yönelik şiddetin taciz ve tecavüzün politik olduğunu ifade etti. Aydoğan, "Bütün bunlar devlet şahsında AKP'nin kadına yönelik izlediği muhafazakârlaşma politikalarının sonucudur. Devletin politikaları da hem geleneksel ahlaki yaklaşımları desteklemekte hem de kadını namus olarak gören yaklaşımları desteklemektedir. Biz KJA olarak şunu belirtiyoruz; hiçbir zaman erkeğin namusu olmadık olmayacağız. 'Bizim namusumuz özgürlüğümüzdür' dedik ve özgürlüğümüzü de kazanıncaya kadar bu mücadeleye devam edeceğiz"