Paravan şirket tarafından yapılan "sahte sigorta" nedeniyle mağdur olduğunu belirten bir vatandaş, sigortalı gözüktüğü yıllarda ailesiyle birlikte yararlandığı sağlık hizmetleri ücretinin kendisinden faiziyle birlikte istenmesine tepki gösterdi.
Emekli olmak için gerekli prim sayısını doldurduğunu söyleyen Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde esnaflık yapan Atilla Ergün, paravan şirket tarafından yapılan sahte sigorta nedeniyle aile olarak 3 yıl içerisinde gördükleri sağlık hizmeti ücretlerinin faiziyle birlikte kendisinden istenmesine tepki gösterdi. Bir başka mağdur esnaf Bülent Yıldız ise SGK’nın EK-5 Tarım Sigorta prim ücretinin yükseltilmesinden dolayı mağdur olduğunu belirtti.
Paravan şirketin mağduru olduğunu ifade eden Ergün, SGK tarafından borçlu gözüktüğü için emekli olamadığını belirtti.
Bir yandan 90'lı yıllardaki olaylar, diğer taraftan SGK nedeniyle büyük mağduriyet yaşadığını dile getiren Ergün, “1990 yılında sıcak demirci dükkânı açtım. O yıllarda iş yeri açan otomatikman Bağ-Kur’a kaydoluyordu. Aradan 2 yıl gibi bir zaman geçti. Bir süre sonra hastaneye gittiğimde Bağ-Kur’dan borcum çıkmıştı. Bir kaç ay bu Bağ-Kur primimi yatırdım, işlerimin iyi olmamasından dolayı sonra primleri yatıramadım. Bölge 90’lı yıllarda karışıktı. Haftada 2- 3 gün dükkânlar kapalı kalırdı. Bu hayat şartları içerisinde 7 nüfuslu bir aileydik ve ancak karnımızı doyuruyorduk. Elektrik parası, su parası, dükkân kirası derken bu meblağ daha da yükseldi. Haliyle Bağ-Kur borcum birikti.” dedi.
"Devlet bu şirketlerin varlığını fark edince 3 yıl içerisinde o şirkete yatırmış olduğum primleri sildi"
Biriken Bağ-Kur borcunu ödeyemediği için sağlık hizmetlerinden faydalanamadığını söyleyen Ergün, 2009 yılının başında paravan şirketlerin ortaya çıktığını hatırlatarak, “Bu şirketlerin olduğu yıllarda devlet halen kendini göstermemişti. Bizler bu şirketlere 50-100 lira para yatırıyorduk. Resmiyette sigortamız gözüküyordu. O yıllarda ortaokul 3’üncü sınıfa giden kız çocuğum vardı, diyabet hastasıydı. Bunun bir reçetesi, o yıllarda 250 liraydı. ister istemez ben de şirkete o parayı vererek, insülin, humalog gibi diyabet ilaçlarını almaya başladım. Devlet bu paravan şirketlerin farkına varana kadar aradan 3 yıl gibi bir zaman geçti. Daha sonra devlet, tarım sigortası çıkardı. Devlet bu şirketlerin varlığını fark edince 3 yıl içerisinde o şirkete yatırmış olduğum primleri sildi. Devlet, şirketi işletenleri yakalayamadı. Şirketin ismi halen bende vardır. Bunları bizzat aradım ama kimseyi bulamadım. Bu sefer tarım sigortasını yatırmaya başladım.” ifadelerini kullandı.
Ergün sözlerine şöyle devam etti: “Devlet, bu şirketten alacaklarını tahsil edemeyince 3 yıl içerisinde çocuğuma almış olduğum ilaçların ve ailemin hastaneye gittiği masrafların hepsini bana yükledi. SGK’ya 2016 yılında gittim. Emekli olmam gerekirken bana 136 bin lira borç çıkardılar. Bu parayı ödeyecek imkânımın olmadığını söyledim. Orada muhatap olduğum memur bana ‘bankadan kredi çek’ dedi. Ben de ‘Bugüne kadar bankalardan kredi almış değilim, bundan sonra da almam. Bu dünyadaki sıkıntımı ahirete taşıyamam’ dedim. Daha sonra af çıkacak diye duydum ve SGK’ya gittim. Af sadece 2015-2016 yılları arasındaki esnafa çıkmış ama daha önce borcu olanlara çıkmamıştı. Borcumu tekrardan öğrenmek isteyince 35 bin TL, (belgelerde de bunun ispatı vardır) 136 bin TL olarak bana tahsis edildi. Oradaki memura, 'Bir yıl içinde devletin bu 35 bin TL’si nasıl olur da bu kadar yükselir? diye sordum. Memur bu soruma cevap veremedi.”
Şimdi ise EK-5 tarım sigortası yatırdığını söyleyen Ergün, yetkililerin buna bir çözüm bulmasını istedi. Ergün, “Devlet o şirketin sahiplerini bulamayınca, alacağı vergileri tahsil edemeyince bu parayı benden mi çıkarmaya çalışıyor? Emekli olma günü gelen insanlar bankadan para çekerek emekli oldular. Ben kredi çekmediğim için emekli olamadım. Nasıl bir yol izleyelim bilmiyorum. Suç bende ise suçumu kabul edeyim. Devletin burada ne kadar suçu varsa o da bir kendini yargılasın. Son olarak mağduriyetimin giderilmesini istiyorum.” şeklinde konuştu.
Öte yandan SGK’nın EK-5 Tarım Sigorta prim ücretinin yükseltilmesine tepki gösteren diğer bir esnaf Bülent Yıldız ise sigorta prim ücretinin 490 liraya çıkarılmasının kendisini zorladığını ifade etti.
Yıldız, 5 yıldan beridir isteğe bağlı SGK primi yatırdığını belirterek, “Bu SGK priminin yükselmesinden dolayı şikâyetçiyim. Sigorta primlerimizde bir yıl içerisinde 150 lira gibi bir artış oldu. Bu artıştan dolayı sigorta primini ödemeye gücümüz yetmiyor. Bugün küçük esnafın sıkıntılarını devlet bizden daha iyi biliyor. Devletin buna bir çare bulması lazım. Bölgenin sıkıntıları belli, esnaf iş yapamaz hale geldi. Devletin bunu göz önünde bulundurması en azından düzeltilmesi lazım. Bu durumdan bizler sıkıntılı ve şikâyetçiyiz.” dedi.
Artık sigorta primlerini ödeyemez hale geldiğin söyleyen Yıldız, “Çünkü bölgenin durumu ortada. Devlet bölgeyi bizlerden çok daha iyi biliyor. Biz bunu bir önlem alınması için dile getirdik. Benim sigorta primim 490 liraya dayanmış ve ben artık bunu ödeyemiyorum. Bunu ödeyecek gücüm de yok. Ortam çok gergin ve kimse bundan dolayı alışveriş yapamıyor. Köylü artık şehre gelmiyor, esnaf zor durumda bunun haricinde sigorta primi de esnafa yüklenince mağduriyetler yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.
(M. Hüseyin Temel / Osman Yürür – iLKHA)