Kırsal kesimde yaşayan köylüler kendi bahçelerinde tamamen organik bir şekilde kendi sebzelerini yetiştiriyorlar.
Ergani ilçesinin kırsal kesimlerinde yaşayan köylüler evlerinin önünde ki arazilerde diktikleri bostanlarda tamamen organik bir şekilde kendi sebzelerini yetiştiriyorlar. Hem organik olduğu hem de kendileri yetiştirdikleri için ucuza mal olduğundan dolayı boş arazilerinde kendileri diktikleri sebze fideleri boy vermeye başladı. Ramazan ayı öncesinden dikilen domates, salatalık, patlıcan, kabak ve biber gibi sebze fideleri çiçek vermeye başlarken köylüler evlat şefkatiyle fidelere bakıyorlar. Sebze fiyatlarının pahalı olduğunu dile getiren köylüler ekonomik ve organik olması dolayısıyla kendileri yetiştirmeyi tercih ediyorlar. Bu bostanların yenmeye başlamasıyla birlikte fiyatlarda ucuzlama olacağını bekleyen vatandaşlar kendi yetiştirdikleri sebzelerin tat olarak da marketlerden aldıkları sebzelerden farklı olacaklarını belirttiler.
“Bazıları Bu işten Geçimlerini Bile Sağlıyor”
Bahçelerinde domates, salatalık, patlıcan, kabak ve biber gibi her çeşit sebze diktiklerini ifade eden Aydın Yılmaz, geç diktikleri için sebzelerinde biraz geç yetişeceğini ama her şekilde güzel bir lezzete sahip olan ve tamamen organik olan bu sebzelerin bütçelerine de olumlu yansıyacağını söyledi. Yılmaz, sebzelerin yetiştirilmesinde genellikle eşlerinin emeklerinin olduğunu savunarak, “Kış mevsimi bu sene geç bitti. Bizde geç ektik bostanlarımızı bu nedenle geç yetişecek. Biz her sene burada bostan ekiyoruz ve kış mevsimine kadar kendi bahçemiz den yiyoruz. Gerçek manasıyla insanın kendi bahçesinden sebzelerini tüketmesi kadar güzel bir şey olacağını sanmıyorum. Burada gördüğünüz gibi herkesin kapısında bostan var ve millet oradan aldığı sebzeleri tüketiyor. Gidip çarşıdan aldığınız domatesin, biberin, patlıcanın ne olduğunu, içerisinde ne tür maddelerin olduğunu bilmiyorsunuz bu nedenle herkes kendi kapısında ektiği sebzeleri tüketiyor. Yıllardır bu böyle, herkes burada bu işi yapar. Hatta bazıları bu işten geçimlerini bile sağlıyor diyebilirim. Bazı vatandaşlar kapısında diktiği domates, biber ve fasulyelerden manavlara ya da bostan ekmeyen vatandaşlara satarak geçimlerini sağlıyorlar. Onun dışında sadece kavun, karpuz ekerek onları köylere götürüp satarak bile geçimlerini sağlayanlar var. Bu nedenle bölge halkı için çok büyük bir gelir kaynağı diyebilirim. Onun dışında bu bostanları alıp burada, sonbahara doğru turşusunu yapıyorlar, salçasını yapıyorlar yani manava olan bağımlılığımız en aza iniyor diyebilirim” diye konuştu.
“Toprakla Uğraşmak Çok Keyifli”
Bahçeyle uğraşmanın çok zevkli bir iş olduğunu belirten Yılmaz, bahçeyle uğraşmak insanın bütün sinir ve sıkıntısını aldığını ve toprakla uğraşmanın çok keyifli olduğunu, her sene böyle kendi kapılarında bostan diktiklerini söyledi. Sebzelerini kendileri yetiştirince zevkli aldıklarını, uğraşacak başka işlerinin olmadığını ve bu nedenle köyde bahçe ile uğraştıklarını belirten, Yılmaz, diktikleri domatesin, biberin, patlıcanın tadının daha güzel olduğunu ve tamamen katkı maddesiz olduğunu hatırlatarak, şu anda topraktan filizlerin çıktığını görmenin, bir şeyler üretebildiğini görmenin çok zevkli bir iş olduğunu vurguladı. Yılmaz, şöyle konuştu: “Bahçeyle uğraşmak insanın bütün sinir ve sıkıntısını alıyor. Gerçekten toprakla uğraşmak çok keyifli. Burada her sene böyle kapıda bostan dikiyoruz çok zevkli oluyor. Uğraşacak başka işimiz yok bu nedenle burada bostanımızla uğraşıyoruz. Burada diktiğimiz domatesin, biberin, patlıcanın tadı da çok güzel oluyor. içerisinde hiçbir katkı maddesi yok. Görüyorsunuz şu anda topraktan filizlerin çıktığını görmek, bir şeyler üretebildiğinizi görmek çok zevkli oluyor. Her sabah kalkıp, kendi bahçenizden sebzeleri koparmak, götürüp onları yemek kadar güzel bir şey yok. Buradaki sebzeler yenilmeye başlandığı zaman kimse artık manavlardan alışveriş yapmıyor çünkü bunun tadı başka içerisinde hormon yok, gübre yok, ilaç yok yani ne tükettiğinizi biliyorsunuz. Batıdan buraya gelip de sadece bu sebzeleri diken insanlar var diyebilirim. Adam batıda yaşıyor yaz aylarında buraya geliyor, hem tatilini yapıyor hem de burada doğal yaşıyorlar. Bu sebeple burada çok güzel bir ortam var, buradan batıya sebze gitmese bile sebzelerin turşusunu kurup buradan batıya gönderiyoruz” dedi.