Devlet Hizmet Yükümlülüğü Kurasında Ergani Devlet Hastanesine atanan çiçeği burnunda Uz. Dr. Ayşe Akgüneş gazetemize verdiği demeçte sağlıkla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Akgüneş, süt salgılayan hücrelerin aşırı derecede çoğalması ve kadınlarda adetin erken dönemlerde başlamasının meme kanserine yol açtığını, doğum ve emzirmeyle hastalığa karşı mücadele edilebileceğini belirtti.
Çoğu zaman süt salgılayan hücrelerden kaynaklanan, ilerleyici ve zaman içinde hastanın hayatını tehdit eden bir hastalık olan meme kanserinin günümüzde kadınların korkulu rüyası haline geldiğini vurgulayan Akgüneş, "Genetik faktörler, memenin bazı hastalıkları bünyesinde barındırması, süt salgılayan hücrelerin aşırı derecede çoğalması ve kadınlarda adetin erken dönemlerde başlaması, menopoza geç girilmesi ve doğum kontrol haplarının uzun süreli ve düzensiz kullanılması meme kanserini ortaya çıkaran en önemli faktörlerdir. Ayrıca aşırı şişmanlık, radyoaktif serpintiye maruz kalmak, dengesiz beslenme ve fazla alkol kullanımı gibi durumlar da bu faktörler arasında yer alıyor. Yapılan incelemelerde çok çocuklu kadınlarda meme kanseri riski azalırken, hiç doğum yapmamış olanlarda ise bu risk artıyor" dedi.
Göğüs akıntılarının çoğunluğunun kanser belirtisi olamayacağını kaydeden Akgüneş, "Meme kanserinin birçok belirtisi de vardır. Memede ele gelen kitle, meme başında çekilme, ciltte değişimler, aşırı kaşıntı ve yaralar ve koltuk altında şişmeler önemli belirtiler arasındadır. Böyle bir durumla kadınlar mutlaka uzman bir hekime başvurması gerekmektedir. Çok erken yaşlarda meme kanserine yakalanan hastaların tedavisi, hastalık başlangıç evresinde olduğu için mümkündür. Ancak hasta ileri yaşlarda ise tedavide güçlük yaşanabilir. Meme kanserini önlemede erken teşhis hayati önem taşımaktadır. Bu nedenle hastaya burada çok önemli bir iş düşüyor. Göğsünde anormal bir kitleye veya göğsün yüzeyinde anormal değişikliklere rastlarsa mutlaka bir hekime başvurmalıdır" diye konuştu.
Hastalığın teşhisinde mamografi çekilmesinin önemli olduğunu dile getiren Akgüneş, "Özellikle ailesinde meme kanseri olanlar sürekli mamografi çektirmelilerdir. Mamografi meme kanserinin erken aşamadayken tanısının konmasını sağlayan mükemmel bir araçtır. Günümüzde, mamogram semptomu olmayan (şikayeti olmayan) kadınlarda meme kanseri tanısı konabilmesine imkan sağlayan güvenilirliği kanıtlanmış bir yöntemdir. Bu nedenle, meme kanserinin erken aşamada tanısının konması amacı ile 40 yaşı ve üzerindeki kadınların yıllık klinik kontrollerine ve aylık kişisel göğüs kontrollerine ek olarak yılda bir kez kontrol amaçlı mamografi çektirmeleri gerekiyor. Göreceli olarak daha yüksek risk grubunda olan kadınlar doktor önerisi ile daha erken yaşlarda düzenli mamogram çekimine başlayabilirler. Öte yandan biyopsi ile konulan erken teşhis, yeni geliştirilmiş görüntülü teknikler hastalıkla baş etmede büyük imkanlar sağlamaktadır" dedi.