Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK), 14 Temmuz mitinginin yasaklanması üzerine çıkan olayları protesto etmek için Sümerpark’ta başlattığı oturma eylemi düzenlenen basın açıklaması ile sona erdi. Basın açıklamasında konuşan BDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, önceki gün devletin burada çıplak zorundan, copundan, panzerinden başka hiç bir şey yoktu” dedi.
DiYARBAKIR- Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK), 14 Temmuz mitinginin yasaklanması üzerine çıkan olayları protesto etmek için Sümerpark’ta başlattığı oturma eylemi düzenlenen basın açıklaması ile sona erdi. Sümerpark’ta yapılan basın açıklamasına BDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak, DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk, HDK Eş sözcüsü ve BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, HDK istanbul Milletvekili A. Levent Tüzel ve Sabahat Tuncel, BDP milletvekilleri, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, BDP il ve ilçe yöneticileri, belediye başkanlarının da aralarında olduğu yüzlerce kişi katıldı.
GÖRKEMLi DiRENiŞE ACiZ KALDILAR
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Önceki gün AKP faşizan rejimi Amed’deki görkemli direniş karşısında ne kadar aciz, ne kadar çaresiz olduğunu sergiledi. Önceki gün devletin burada çıplak zorundan, copundan, panzerinden başka hiç bir şey yoktu” dedi. “AKP, uzun bir süredir Kürdistan’da meşruiyetini yitirmiştir” diyen Demirtaş, AKP’nin zorla, zorbalıkla ve şiddetle ayakta durabildiğini vurguladı. Demirtaş, son 24 saat içerisinde ortaya çıkan durumun bunun en çıplak örneği olduğunu sözlerine ekledi.
ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ iÇi,N MÜCADELE
Tüm faşizan uygulamalara karşı halkın kararlı duruş ve direniş sergilediğini ifade eden Demirtaş, şunları söyledi: “Bu halk Sayın Öcalan özgür olmalı diyor, özgürlüğünü istiyor. Devlet ısrarla bu talebin görünür olmaması için sokak sokak ev ev meydan meydan işkence uyguluyor. Ama engelleyebildi mi? işte 24 saattir yaşanan görkemli direniş, halkın sahiplenişi AKP’nin tüm politikalarını boşa çıkardı. Halk Öcalan özgür olmadan çözüm olmayacağını, barışın gerçekleşmesinin kolay ve mümkün olmayacağını görüyor o nedenle Sayın Öcalan’ın arkasında. Ve bundan sonra da bu kararlılıkla, öncelikle gündem olarak Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü gündemini birinci sırasına alarak çalışmalarını ve direnişlerini sürdürecektir.”
ViCDANI OLAN AKP’Yi TERT ETSiN
Demirtaş, “Tüm AKP’li olanlarda düşünmeli, AKP’nin nasıl bir faşizan düzene hizmet ettiğini görmelidir. Vicdanı olan herkes o anonim şirketi, rant çıkar, zulüm partisini terk etmelidir. Bu görkemli direniş bütün halkın özgürlüğü içindir. BDP’liler, DTK’lılar kendileri için direnmiyor. Özgürlüğe barışa ihtiyacı olan herkes için direniyor. Herkes özgürlük cephesinde yerini almalıdır”
KiMSE SÜPHEYE DÜŞMESiN
14 Temmuz’da Diyarbakır Cezaevinde 4’lerin bedenlerini ateşe vererek, tarihe büyük bir deriniş yazdıklarını hatırlatan Demirtaş, “14 Temmuz direniş ruhu bugün en görkemli şekliyle Amed meydanında yankılanıyor. Amed zindanında 4’lerin başlattığı direniş, o gün belki Amed sokaklarına yansımıyordu ama bugün her tarafta yankılanıyor. Bizler ancak o direniş ruhunu, anlamını önemini içimize sindirebilirsek o mücadeleye layık olabiliriz. Kimse şüpheye düşmesin faşizm ne kadar büyürse büyüsün, zulüm ne kadar artarsa artsın zalim kendi zulmünde boğulacaktır. Bu halkın direnişi bunu sağlayacaktır. Halkımız bundan emin olsun” dedi.
DEVLET HALKINA TANK VE TOPLA SALDIRIYOR
Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanı Aysel Tuğluk ise, “özgürlükte ve çözümde ısrarlı ve kararlı olan halkımızı selamlıyorum” diyerek konuşmasına başladı.
Diyarbakır’da önceki gün yaşananların tam anlamıyla AKP faşizmi olarak tanımlayan Tuğluk, “Öyle bir devlet düşünün ki; kendi halkının üzerine tankıyla, topuyla saldırıyor, savaş ilan ediyor. ‘90’lı yıllarda bundan beter zulümlerle karşılaştınız, bedelini ödeyerek buraya geldiniz” dedi. Kürt halkının Abdullah Öcalan’ı siyasi iradesi olarak kabul ettiğini vurgulayan Tuğluk, “Öcalan Kürt sorununun çözümü için birincil muhataptır’’
Öcalan son Kürt isyanının lideridir
Öcalan’ın 354 gündür avukatları ve ailesi ile görüştürülmediğini hatırlatan Tuğluk, şöyle devam etti: “Bir devlet düşünün ki gemi bozuk, hava muhalefeti gibi gerekçelerle görüşmeyi engelliyor. Acizliğe düşüyor, yalan söylüyor. Evrensel hukuku ve insan haklarını tanımıyor. Bin yıllık devletin düştüğü acizlik bu. Öcalan sıradan bir kişi ve tutsak değildir. Son Kürt isyanının lideridir. Bu topraklarda barışın ve özgürlüğün simgesidir. Roboski’de, 13 gerillanın yaşamını yitirmesinde, Urfa Cezaevinde olduğu gibi uygulamalarla surunu çözmeye çalışıyorsunuz. Kürt halkı diz çözmeyecek. Biz bu günlere mücadele ederek geldik. Ne kazandıysak bedelini ödeyerek kazandık. Bir kez daha AKP hükümetini uyarıyorum. Bu halkın tahammülleri zorlanmamalı. Otoriter ve ırkçı zihniyete karşı ortak mücadele cephesi yaratmaya çağırıyoruz. Bu yolun sonu özgürlüktür.” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından grup sesiz bir şekilde dağıldı.