Arkeologlar tarafından yapılan açıklamada, kentin içerisinde 7 metrelik duvarları korunmuş bir saray bulunduğu ve saray odalarının renkli fresklerle donatılmış olduğu ifade edildi. Bilim insanları Kemune olarak adlandırılan siteyi, MÖ 15. ve 14. yüzyıllar arasında Suriye’nin bir kısmı ile birlikte Mezopotamya’nın kuzeyini yönetiminde toplayan Yakın Doğu krallığı Mitanni İmparatorluğu dönemine tarihlendiriyor. Bu döneme ait sitelerden yalnızca üç tanesinde Mitanni sarayı bulunuyor ve sitelerin tamamı imparatorluğun ücra köşelerinde. Yapılan açıklamaya göre diğerlerinin aksine Kemune, krallığın merkezindeki hayata dair fikirler sunuyor.
Kazı eş başkanı ve Irak, Duhok’ta bulunan Kürdistan Arkeoloji Organizasyonu arkeoloğu Hasan Ahmed Qasim yaptığı açıklamada ilk olarak Musul baraj gölünün 2010 senesinde çekilmesi ile su altındaki büyüleyici yapıların sadece ufak bir kısmının gün ışığına çıktığını, “ancak kazı çalışmalarına yeni yeni başlayabildiklerini” ifade ediyor.
Dicle Nehri’nin 20 metre ötesinde inşa edilmiş saray nehre yüksek bir noktadan bakıyordu ve sarayın batı yüzü eğimli teras duvar ile destekleniyordu. Saray harabeleri yakınlarında yapılan arkeolojik araştırmalar, şehrin geri kalanının kuzeye doğru yayılım gösterdiğine işaret ediyor.
Henüz kısmen de olsa kazı çalışmasında, fırınlanmış tuğla tabakaları ile sıvalı sekiz oda gün yüzüne çıkarıldı. Sarayın sıvalı duvarları üzerinde canlı renkte mavi ve kırmızı boya izleri bulunuyor.
Kazı eş başkanı ve Tübingen Üniversitesi arkeoloğu Ivana Puljiz, “Bu saraya benzer şekilde Mitanni İmparatorluğu’nda inşa edilmiş önemli yapıların renkli freskler ile donatılmış olması çok muhtemel, ancak bu yapılardan çok azı günümüze gelebilmiş. Bu gerçek, Kemune keşfini arkeolojik açıdan oldukça önemli kılıyor.” diyor.
Bunların yanı sıra saray odalarında yazının ilk şekillerinden biri olan Mitanni çivi yazısı ile yazılmış 10 adet kil tablet bulundu. Tabletlerin çevirisi Almanya Hedidelberg Üniversitesi’nde uzmanlarca sürdürülüyor. Tabletlerden biri, keşfedilen sitenin antik Zakhiku kenti olabileceğine işaret ediyor.
Araştırmacılar, MÖ 1800’lü yıllara ait tarihi kayıtlarda Zakhiku’nun en az dört yüzyıl boyunca Dicle Nehri Vadisi’nde varlığını sürdürdüğüne dair ifadeler bulunduğunu söylüyor.
Mitanni İmparatorluğu yıkıldığında, Asur kralı Adad-nirari Mitanni’nin başkenti olan Taidu’da yaşayan halkı katletmiş ve söylentilere göre kentin topraklarına tuz serptirmişti. Araştırmacılar geçen bin yıllık sürenin ardından başkent Taidu’nun tam olarak nerede olduğu hâlâ bilinmese de arkeologların bir zamanların büyük imparatorluğuna ait bazı kalıntılar bulmaya başladıklarını ifade ediyor.
Qasim, antik uygarlığın tarih çizgisindeki yerinin yeniden belirlenmesi konusunda Kemune’nin keşfinin büyük öneme sahip olduğunu, bunun yanı sıra keşfin, “bölgede son on yıl içerisinde yapılan arkeolojik keşiflerin en önemlilerinden biri olduğunu” ifade ediyor. (Arkeofili)