Ergani Hilar Mağaraları
Yapılan kazılarda M.Ö. 7500 ile 5500 yılları arasındaki döneme ait kalıntı ve buluntularla bölgede buğday, nohut, mercimek gibi bitkilerin ekilerek, koyun ve keçilerin de evcilleştirilerek avcılıktan yerleşik hayata geçildiği belirtilen Hilar Mağaraları, tarihi ihtişamıyla görenleri cezbediyor.
Sesverenpınar köyü sınırları içerisinde yer alan ve 1. derece arkeolojik ve doğal sit alanı olarak tescillen Hilar Mağaraları ve yaklaşık 500 metre kuzeyindeki Çayönü tarihi dokusu ve günümüz uygarlığındaki yeri bakımından eşsiz bir değere sahip.
Mağaralar, göçebelikten yerleşik köy yaşantısına, avcılık ve toplayıcılıktan besin üretimine geçilen önemli bir tarihsel döneme şahitlik ediyor.
eolitik çağa ait eserlerin ortaya çıkarıldığı Hilar Mağaraları, ilk kez toprağı ekip-biçerek tarımsal alanda bir milat oluşturduğu belirtiliyor.
Kemikten yaptıkları kaşık ve çatal görevi gören aletlerin günümüze kadar geldiği bu bölgede, kaya mezarları ve kabartmalar dikkat çekiyor.
Kaya mezarlarının bazılarının ön yüzlerinde kabartmalar yer alırken, kabartmaların bazıları üçlü gruplar halindedir.
Bazılarının dış cephelerinde Roma Eyalet üslubunda kabartmalar yer alırken, kabartmalarda görülen giysilerin İran üslubunda olması, yazılarda Kuzey Suriye Sami yazısı bulunması dikkat çekiyor.
10 bin yıllık geçmişi bulunan Hilar Mağaralarının, eskisi kadar olmasa da ziyaretçileri eksik olmuyor.
Özellikle hafta sonu ziyaretçi akınına uğrayan mağaralar, Diyarbakır ve çevre illerden gelen ziyaretçilere ev sahipliği yapıyor.
Makam Dağı
Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde bulunan Makam Dağı, Diyarbakır ve çevre illerden gelen ziyaretçilere ev sahipliği yapıyor. Hz. Zülküf'ün makam yeri olduğu için ‘Makam Dağı' olarak isimlendiren dağın üzerinden ilçenin etrafı tam olarak görünüyor.
Diyarbakır'dan gelerek Makam Dağı'nı ziyaret ettiğini dile getiren ziyaretçilerden Ali Baran, yaşanan şiddet olaylarının üzerlerinde oluşturduğu etkiyi atmak için kutsal yerleri gezmeyi tercih ettiğini belirtti.
Makam dağının ayrı bir ferahlık verdiğini söyleyen Baran, "Günümüz olaylarında birçok kötü haber duyuyoruz. Sürekli ölümler kan ve kötü şeyler, bazen bundan uzak durmak bu tür yerleri dolaşmak insana huzur veriyor. Onun için bu Pazar günü de buraya ziyarete geldik. Burası Zülküf peygamberin makamı. Rivayetlere göre kendisinin asıl mezarı Eğil ilçesindedir ama bazıları da burada diyor. Bu huzura, bu makama çıkmak önemli." dedi.
Bir başka ziyaretçi İsa Avcı ise Makam Dağı'nın ziyaret edilmesi gereken bir yer olduğunu söyledi.
Avcı, "Pazar günü ailemizle rahat bir ortam geçirmek için Zülküf peygamberin türbesine geldik. Zülküf peygamber daha önceden buradaki türbeyi yazlık olarak kullanmış. Türbesi burada mevcuttur. Gerçekten gelip görülmesi gereken bir yerdir. Hem manevi bir huzuru var. Ergani buradan manzara olarak gözlerimiz önündedir. Herkesin gelip görmesini tavsiye ederim." ifadelerini kullandı.
Makam Dağı'nın tarihi
Zülküf Peygamberin uzun yıllar kaldığı Makam Dağı Diyarbakır'ın Ergani ilçesine 5 km uzaklıktadır. Makam dağı bin 515 metre yüksekliktedir. Dağın tepesinden Ergani ilçesinin tamamı görünür.
Diyarbakır Salnâmeleri'nde Nebî Zülküf makamının Ergani'de bulunduğu ve bu makamın müzeyyen bir surette tamir ve tefriş edildiği bilgisi bulunmaktadır. Makam Dağı'nda bulunan Zülküf Nebi Zaviyesi'nin hangi tarihte ve kim tarafından yaptırıldığına dair kesin bilgi olmasa da, 924/1518 tarihli Tahrir Defterlerinde vakıf kaydının bulunması, Osmanlı döneminden daha önceyi işaret etmektedir. İçinde Hz. Zülküf makamı bulunan ve türbe olarak adlandırılan bu yapı, Vakıflar Genel Müdürlüğünce 2008 yılında restore edilmiştir. Makam Dağı'nın 20-30 kişinin namaz kılabileceği küçük bir mescit de bulunmaktadır.