Mezopotamya’nın en verimli topraklarını bünyesinde barındıran ve yaklaşık bir milyon dekar ekili alana sahip Mardin Ovası’nda buğday, arpa, mercimek ve mısırın yanı sıra pamuk da ekliyor. Bu yıl yaklaşık 100 bin dönüm arazide ekilen pamuktan 50 bin ton üretim bekleniyor. Ancak fiyatların beklentilerin altında kalması çiftçiyi düşündürüyor. Tekstil, kozmetik, gıda ve yem sektöründe kullanılan pamuk; buğday ve mısır ile birlikte çiftçilerin en önemli gelir kaynağı olarak biliniyor. Mardin’de geçen sene fiyatların yüksek olmasından dolayı çiftçiler bu sene pamuk ekimine yöneldi. Mardin il genelinde 100 bin dönüm arazide pamuk ekildi ve yaklaşık 50 bin ton üretim bekleniyor. Bu güne kadar ‘beyaz altın’ olarak bilinen pamuğun hasadına bugün itibarıyla başlandı. Geçen yıl verilen destekleme primleri ve fiyatların yüksek olması sebebiyle pamuk ekim alanının arttığını ifade eden çiftçiler, girdi fiyatlarının artmasından dolayı ürünlerinin yüksek fiyattan satılmasını istiyor. Ancak 2018 yılanda pamuğun kilogram fiyatı 3,80 ile 4,00 lira arasında değişirken, bu yıl 3,00 lira olarak belirlenmesi üreticileri sıkıntıya düşürdü. Yem, gübre, ilaç, mazot ve elektrik gibi önemli girdi maliyetlerine yıl içinde büyük oranda zam gelmesinin kendilerini ciddi manada etkilediğini dile getiren çiftçiler, bu konuda yetkililerden yardım bekliyor.
“Pamuk ektiğimize pişman olduk, çünkü zarar ediyoruz”
Çiftçi Hamdullah Yılmaz, pamuk ektiğine pişman olduğunu, çünkü zarar ettiğini belirterek, “Pamuk ekmiştim, şu an hasat yapıyoruz. İşçiler, pamuğu elle topluyorlar. Kilosunu 70 kuruştan topluyorlar. Bin bir zahmetle ekip topladığımız ürünü fabrikaya götürdüğümüzde çok düşük fiyat veriyorlar. İnanın şu an konuşulan fiyat sermayesini bile karşılamıyor.” dedi.
“Zarar ediyoruz, böyle çiftçilik olmaz, bize destek verin”
Tarım ve Orman Bakanına seslenen Yılmaz, “Lütfen bu fiyatları gözden geçirin. Biz mağduruz, çiftçi mağdur. Gübre, mazot, ilaç pahalı, ürünümüze ise ucuza alınıyor. Maliyetini bile karşılamıyor. Zarar ediyoruz. Böyle çiftçilik olmaz, Türkiye’nin çiftçiliğinin gelişmesi lazımdır. Bize destek verseler, bizler her türlü ürünü ekeriz. Yetkililere sesleniyorum, buna bir çare bulun ve çiftçilere kulak verin. Çiftçi çok mağdur, böyle olmaz. Her şey çok pahalı olmuş, ilaç alıyoruz pahalı, gübre alıyoruz pahalı, mazot alıyoruz pahalı, işçilik pahalı, her şey pahalı. O kadar zahmete rağmen ürünü satınca maliyetini bile karşılayamıyoruz ve sermayeden zarar ediyoruz. Fabrika, elle topladığımız için fiyatı daha da aşağı çekiyor. Yazık değil mi? Yetkililer buna bir çare bulsa çok seviniriz.” diye konuştu.
“Çiftçiler kazanamayınca biz de kazanamıyoruz”
“Çiftçiler kazanamayınca biz de kazanamıyoruz.” diyen işçi çavuşu Mehmet Emin Öncel şunları söyledi,
“Ben işçi çavuşuyum, saat: 07.00’de tarlaya gelip işbaşı yapıyoruz. Akşam saat:18.00’de ise bırakıyoruz. 50 işçim vardır, pamuk toplamaya götürüyorum. Her işçi günde 120 ile 150 kiloya kadar pamuk topluyor. Yani aşağı yukarı 40-50 TL arasında yevmiye alıyorlar. Ancak çiftçiler kazanamıyor, onlar kazanamayınca biz de kazanamıyoruz. Bir birimize bağlıyız, bölgenin en önemli gelir kaynağı tarımdır, bu yüzden tarıma önem verilmesi gerekir diye düşünüyorum.”