Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Irak Kürdistanı Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani ile yaptığı görüşmede, “Bundan sonra da Irak’ın birliği ve beraberliği çerçevesinde ilişkilerimizi her alanda geliştirmek istiyoruz.” dedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’ye resmi ziyarette bulunan Irak Kürdistanı Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani ile görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Mesrur Barzani’nin, ilk resmi ziyaretini Türkiye’ye gerçekleştirdiğini hatırlatan Çavuşoğlu, “Bunun sembolik bir anlamı da vardır. Önceki hükümet dönemlerinde olduğu gibi bundan sonra da Irak’ın birliği ve beraberliği çerçevesinde IKBY ile de iş birliğini her alanda geliştirmek istiyoruz. Bugünkü görüşmemizde bu konuların üzerinde durduk.” dedi. Bağdat ile Erbil arasında sürdürülen görüşmelerin olumlu bir şekilde seyrettiğini ve bundan memnun olduklarını söyleyen Çavuşoğlu, bu durumun zor süreçten geçen Irak’ın istikrarı için de önemli olduğunu vurguladı. Görüşmede, PKK’nin Türkiye’deki Kürtler olduğu gibi Irak ve Suriye’deki Kürtlere de verdiği zararı değerlendirdiklerini ifade eden Çavuşoğlu, Barış Pınarı Harekatı’nın Kürtleri değil, sadece PKK/YPGyi hedef aldığını ifade ettiklerini aktardı. Çavuşoğlu, “Bugün ülkemizde 350 bin Suriyeli Kürt var. Bölgesel yönetim içinde 250 bin Kürt var. Bu Kürt kardeşlerimiz Suriye’ye dönemedi. Biz bu Kürt kardeşlerimize ev sahipliği yaparken bundan sonraki süreçte de evlerine dönmeleri için gerekli desteği vereceğiz. Bugün sadece PKK değil, Irak sınırları içinde DEAŞ’la mücadele ve FETÖ’nün mevcudiyeti hakkında bilgi paylaşımında bulunduk.” diye belirtti. İki ülke cumhurbaşkanının Mart ayındaki görüşmelerinde 20 milyar dolar ticaret hacmi hedefi koyduklarını hatırlatan Çavuşoğlu, “Yeter ki ticaretin önündeki engelleri kaldıralım. Başka ülkelerin baskısıyla konulan engellerin ilişkilerimize yansımamasını dilerim. Irak’ın yeniden inşasına önem veriyoruz.” ifadesini kullandı. ABD, NATO’nun Türkiye’nin de aralarında bulunduğu güney müttefiklerine yönelik güvenlik planına, PKK’nın da tehditlere dahil edilmesi nedeniyle karşı çıkması, Ankara’da buna tepki olarak NATO’nun Baltık ülkeleri güvenlik planına onay vermemesinin hatırlatılması üzerine Çavuşoğlu, NATO’nun müttefiklerini koruma anlamında planlarının belirli aralıklarla yayımlandığını hatırlatarak kuzeyin Baltık ülkelerini ve güneyin Türkiye’yi kapsadığını aktardı ve şöyle devam etti:
“NATO’nun tüm müttefiklerin endişelerini karşılayacak şekilde hareket etmesi lazım. Güvenlik endişelerini karşılamada bazı ülkeler itiraz ederse bu kez NATO içinde birlik olmaz. NATO içinde kararlar zaten konsensüsle olur. Biz Baltık ülkelerine yönelik NATO’nun mukabele planına karşı değiliz ama Baltık ülkeleri için istenenin bizim için de istenmesi lazım. Biz de müttefikiz. Bunun görüşmelerini sürdürüyoruz. NATO Genel Sekreteri’nin bazı teklifleri oldu. Onu müzakere ediyoruz. Kendi aramızda da Milli Savunma Bakanı’mız ve askerlerimizle, bizim arkadaşlarımızla yine görüşmeler var. Sayın Cumhurbaşkanı’mıza arz edeceğimiz konular var. NATO Liderler Toplantısı öncesi bu konularda bazı adımları karşılıklı atmak istiyoruz. Neticede farklı görüşler olabilir. Önemli olan orta yolun bulunmasıdır. Biz de bu çaba içindeyiz.” Çavuşoğlu yaptığı açıklamada, “ABD tüm uyarılarımıza rağmen PKK/YPG ile Suriye’de angajmana girdi. Bir kere girdi mi geri dönüşü zor, bu ABD yasaları açısından da sorun yaratıyor, eğer şimdi YPG’ye karşı bir plana destek verirlerse bu ABD’de de sorun yaratacak” dedi.
Barzani: Bölgede barış ve istikrar herkes için önemli
Mesrur Barzani de göreve başlamasının ardından ilk resmi ziyaretini Türkiye’ye gerçekleştirmekten duyduğu mutluluğu belirtti. Türkiye ile ilişkilerinin hem tarihsel hem stratejik açıdan çok önemli olduğuna vurgu yapan Barzani, “Bugün bölgedeki son gelişmeler konusunda fikir alışverişinde bulunduk. Bölgede barış ve istikrar herkes için önemli. İkili ilişkilerin geliştirilmesi yönünde atılacak adımlar konusunda görüş alışverişinde bulunduk.” diye konuştu.
PKK’nin Sincar’daki varlığının hatırlatılması üzerine Barzani, bu durumdan rahatsız olduklarını belirterek “Maalesef Sincar’ın kontrolü şu an Irak merkezi yönetimine bağlı ordu güçlerinde” diye ifade etti.
