Kuyumcular ve Sarraflar Dernek Başkanı Bülent Taner, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) bankaların, altın alım ve satımını öngören yönetmelik taslağının hazırlanma amacının anlaşılamadığını belirterek, bu düzenlemenin uygulamaya geçirilmesiyle beraber kuyumculuk sektörüne büyük darbe vuracağını söyledi.
“HERKES KENDi iŞiNi YAPSIN”
Söz konusu düzenlemeyle ilgili Ergani’deki kuyumcu esnafları adına bir açıklama yapan Kuyumcular ve Sarraflar Dernek Başkanı Bülent Taner şunları söyledi: “Bankacılık düzenleme ve denetleme kurulu’nun bankaların altın satışını öngören düzenleme uygulamaya geçirilirse kuyumculuk sektörüne büyük bir darbe vuracaktır. Bankalar cumhuriyet ve ziynet altını alımı ve satımına başladıktan sonra neler olacağını hep birlikte göreceğiz. Ancak bizler Ergani kuyumcuları olarak bu taslağın geri çekilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bankalar kendi işlerine baksın, kuyumcular kendi işlerine baksın. Altın alım satım işi para alım satım işine benzemez. Keza biz bankaların altın alım satım işinde kuyumcularla rekabet edebileceğini sanmıyoruz. Bu sektörün ve mesleğin yüz yıllara dayanan bir geçmişi, mirası, tecrübesi ve deneyimi var. Dolayısıyla bankalar damdan düşer gibi şipşak bu işi beceremez, yönetemez ve en önemlisi de yılların deneyimiyle yoğrulmuş kuyumcular ve sarraflarla rekabet edemez. Mesleğimizin ehli olarak her koşulda yeni oluşacak rakiplere karşı donanımlıyız. Kuyumculuk mesleği zarafeti, hassasiyeti, inceliği ve ciddiyetiyle hiçbir meslekle bağdaşmaz. Bankalar veznelerinde sarı limon satmayacak, sarı maden satacak dolayısıyla sarı maden alım satım işi ancak kuyumcu tezgâhlarında ve vitrinlerinde olur. Bankalara altın alım satım hakkının tanınması doğru bir uygulama olmayacaktır. Kuyumculuk sektörünü zor duruma sokup bankaların önünü açmak ticari bir hata olmaktan öteye gitmeyecektir. Şayet bu tasarı resmileştirilip uygulamaya başlanırsa ortaya hoş sonuçlar çıkmayacaktır. Bankalar ve kuyumcular karşı karşıya getirilecektir ve her iki sektör arasında kıyasıya bir rekabet savaşı başlayacaktır. Bizler hiç bir tarafın kazanamayacağı bu kör savaşın başlatılmasını istemiyoruz. Umudumuz o ki bu taslak yasallaşmaz, kabul edilmez ve reddedilip sadece bir taslak olarak kalır. Kuyumculuk mesleği az çabayla, kısıtlı çeşitle ve veznelerde dar çerçevede kısır-döngü bir icraatla tezahür edilebilecek bir meslek türü değildir. Bankalara sadece bir kalemimizin alım ve satımıyla ilgili yetki verilmesi işlerimizin sekteye uğratılmasına yetmeyecektir. Kendi cephemizde bankaların olası cumhuriyet ve ziynet altını alım satımı işlemine başlamasına karşı tedbirler geliştiriyor ve hazırlıklar yapıyoruz. Bankaların cumhuriyet ve ziynet altını alım satımı yapabilmelerine kapı aralayacak olan tasarının kabul edilmesi halinde bankalarla rekabet etmeye hazırız. Ancak temennimiz bu tasarının gerçekleşmemesi yönünde. Tasarı gerçekleşse de kuyumcular için dünyanın sonu olmayacaktır. Bizler sadece bu uygulamanın doğru olmadığını düşünüyoruz. Sektörde fiyat artışlarından dolayı zaten ciddi bir durgunluk var. Birde üstüne siz kalkıp bankalara altın satma yetkisi verirseniz sektör tamamen boğulacak. Bankalar kâğıt üzerinde altın alışverişi zaten yapıyordu. Yetmemiş olacak ki hurda altın toplamaya başladılar. Yastık altı altınları ekonomiye kazandırmak amacıyla böyle bir uygulamaya gidildiği söylendi. Şimdi toplanan altınlar ekonomiye kazandırıldı ve sıra altınları tekrar yastık altına gömmemi olacak. Sektörler birbirlerinin işlerine karışmamalılar. Her sektör kendi işiyle meşgul olmalıdır. Nasıl ki bizler bankaların işlerine karışmıyorsak bankalarda bizim işlerimize karışmamalılar. Böyle bir uygulamanın yani bankaların kuyumcu kalemi olan ve sadece kuyumcuların alım-satım hakkı olan altının alım ve satım işlemlerine de girmesi etik değildir. Bu uygulama hak ihlali olur. Dolayısıyla bankaların elini işimizden çekmesini bekliyoruz. Bu vesileyle söz konusu taslağın geri çekilmesini veya resmileşmemesini umut ediyoruz” dedi