Suriye’nin İdlib kentinde yaşayan Muhlis Julli ve Betül Baradiği çiftinin ikinci çocukları Abdurrahman’a doğuştan lösemi teşhisi kondu. İdlib’te tedavi gören Abdurrahman’ın durumu günden güne kötüye gitmeye başladı. Bunun üzerine baba Muhlis, geçen ekim ayında oğluyla birlikte Adana’ya gelerek, merkez Seyhan ilçesi Mirzaçelebi Mahallesi’nde bir gecekonduda yaşamaya başladı.
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Çocuk Hemotoloji servisinde tedaviye alınan minik Abdurrahman’a nakil için, uygun kemik iliği aranmaya başlandı. 6 ay boyunca uygun kemik iliği bulunamayınca doktorlar, Abdurrahman’ın kardeşi ve annesinin kemik iliğinin uygun olabileceğini söyledi. Bunun üzerine anne ve kardeş için izin belgesi, baba Muhlis için de eşi ve çocuğunu Hatay’ın Reyhanlı ilçesinden alabilmesi için 'yol izin belgesi' düzenlendi. Ancak Hatay’daki Cilvegözü Sınır Kapısı, yeni tip koronavirüs (Covid-19) dolayısıyla kapalı olduğu için Abdurrahman’ın annesi ve kardeşi Türkiye’ye giremedi.
‘OĞLUM GÜNDEN GÜNE ERİYOR’
Eşi ve diğer çocuğunun uygun iliği bağışlayabileceğini, bu nedenle ülkeye girişlerine izin verilmesi için yetkililerden yardım beklediğini ifade eden baba Muhlis Julli, ''Oğlum Suriye’de tedavi görüyordu. Sonra tedavinin devamı için Türkiye’ye gönderdiler. Oğlum kan kanseri ve ilik nakli olması gerekiyor. Nakil için de birinci dereceden yakını olması gerektiğini söylediler. Eşim ve diğer çocuğumun Türkiye’ye getirilmesi için doktor raporuyla 3 kez başvuruda bulundum ancak sonuç alamadım. Çocuğumun aylardır kemoterapi görüyor ve günden güne eriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yardım bekliyorum'' diye konuştu.