CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır Sanayici ve iş Adamları Derneği (DiSiAD) ziyaretinin ardından basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Başbakan Erdoğan'ın "Bunlar Fırat'ın ötesine geçemez" sözlerine tepki gösteren Tanrıkulu, "Biz Fırat'ın ötesine koruma ordusu ve panzerlerle gelmiyoruz. Bakın tek başıma koruma ve panzer olmadan halkımın içindeyim. Buradan Başbakan Erdoğan'a sesleniyorum. Kendinize çok güveniyorsanız koruma ve panzer olmadan gelin. Milletvekillerin bile korumasız gezmiyor. Sen bize öğüt vereceğine onlara ver" dedi. 



"UMUDUM KALMADI"

En şiddetli dönemde bile insanların karamsar olmadığını, geleceğe umutla baktığını kaydeden Tanrıkulu, "Türkiye 30 yıllık çatışmalı dönemde böyle kötü bir dönemi yaşamadı. Bugün vatandaşlar kaygı içinde. Geçmişte insanlar bu sorunun bir şekilde çözüleceğinden umutluydu. Ama bugün hükümetin başarısızlığı yerini kaygıya ve umutsuzluğa bırakmıştır. Bu hükümetin Kürt sorununu çözeceğine dair umudum kalmadı. Başbakan Erdoğan acilen bölge ile ilgili sert dilinden vazgeçsin. Hiçbir zaman bu bölgeye pozitif bir enerji vermedi. Bu tepkisi zamanla kişisel husumete dönüştürdü. Şimdi bu husumetini siyasal husumete çevirmek istiyor. Başbakan bu dilinden vazgeçmezse ciddi kopuşlar olur. Çünkü vatandaş, Kürt sorununun mecliste çözüleceğine artık inanmıyor. Bu Hükümet vatandaştaki olumlu umudu yok etti. Vatandaş kopuş duygu içindeyken, Ankara yönünü başka yere çevirmiş durumda. Kürt sorunu artık Türkiye'nin kontrolünden çıkmıştır. Bu sorun Türkiye'nin tek değil, dış güçlerin de sorunu" diye konuştu. 



"BiREYSEL DOKUNULMAZLIKLARA KARŞIYIZ"

BDP'li vekillerin PKK'lılarla kucaklaşması sonrası Başbakan Erdoğan'ın "Dokunulmazlıklar TBMM'ye gelirse gereğini yaparız" sözlerine de değinen CHP'li Tanrıkulu, "Bireysel dokunulmazlıkları kaldırmakla bu sorun çözülmez. Başbakanla ilgili kalpazanlık dosyası var. Buna benzer birçok milletvekilinin karıştığı ihale ve yolsuzluk dosyaları var. Bunlar da meclise gelecek mi? Bunlar gelirse hepsini kaldıralım. Ama bireysel dokunulmazlıklarla ilgili biz AK Parti gibi düşünmüyoruz" dedi.