Konuşmalardan önce yapılan video sunumunda;
‘Mikro sigorta, mikro kredi üyelerinin emeklerini ve hayatlarını beklenmedik kazalara karşı koruma altına almak için Türkiye israfı Önleme Vakfı (TiSVA) Mütevelli Heyeti Başkanı Prof Dr. Aziz Akgül’ün girişimleri ile 2011 yılı Aralık ayında faaliyete geçirildi. Mikro sigorta kaza sonucu ölüm, sakatlık, deprem, terör gibi insan yaşamına son verebilecek her nedeni kapsayan aylık sadece 1 TL karşılığında, kişinin hayatını 10.000 TL teminat altına alan ferdi kaza sigortasıdır. Diyarbakır’da 10 bin, Türkiye genelinde ise 62 bin olan mikro kredi üyesi aynı zamanda mikro sigorta kapsamına alınmıştır.’bilgileri törene katılanlarla paylaşıldı.
Tanıtım sunumunun ardından TiSVA Mütevelli Heyeti Başkanı Prof Dr. Aziz Akgül yaptığı konuşmasında;
Kadınlarımız yeşil karta, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’ndan destek almaya ihtiyaç duymayan; aksine kendi ayakları üzerinde durmayı başarabilmiş, kendi işini kurmuş ve vergisini ödeyen bireyler olmalıdır.
Bugün burada rahmetli Cemile Polat’ın hiç istemediğimiz bir sebepten hayata veda etmesinden dolayı ailesiyle, çocuklarıyla bir arada olup onlara destek olmak için bulunuyoruz. 2003 yılında Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ve o dönem iç işleri Bakanlığı yapan Abdulkadir Aksu’nun verdiği destekler ile mikro kredi çalışmalarımızı; daha sonra ise Avrupa Birliği Bakan Yardımcısı Alaattin Büyükkaya’nın destekleriyle ve Çorum Valiliği görevini yürütürken de, Diyarbakır Valiliği’ne atandıktan sonra da bizlere desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen Sayın Valimiz Mustafa Toprak’ın gayretleri ile siz değerli kadınlarımızı mikro sigorta güvencesi kapsamına almayı başardık.
Başta Erganili olmak üzere bütün Diyarbakır’lı kadınlarımızdan hem ailelerine, hem bu güzel ilçemize, hem de ülkemizin tamamına katkı sağlayacak mikro kredi ve mikro sigorta çalışmamızdan azami yararlanma yoluna gitmelerini istiyorum. Çünkü bizlerin amacı, siz değerli kadınlarımızın yeşil karta, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’ndan destek almaya ihtiyaç duymayan; aksine kendi ayakları üzerinde durmayı başarabilmiş, kendi işini kurmuş ve vergisini ödeyen bireyler olmanızı sağlamaktır.
Mikro kredi ilk defa Diyarbakır’da faaliyete geçirilmişti. 2003 yılında 6 kişiye toplamda 3.000 TL vermek kaydıyla başlayan bu çalışma, bugün 65 ilde 92 şubede 62 bin üyemizden 55 bin mikro kredi kullanıcısına ulaşan bir duruma gelindi.
Hüsnü Özyeğin Ergani Mikro Finans üyeleri adına girişimci üyelerden törende konuşan Filiz Tüzen ise;
Çaresiz hiçbir kadın yoktur.
2005 yılında 500 TL’lik bir kredi ile evinin alt katında açtığı bir örgü atölyesi ile mikro krediye dâhil olduğunu belirten Filiz Tüzen, 2006 yılında aldığı 800 TL ile iş yeri açtığını söyledi. 2010 yılında istanbul’da 2000 TL girişimci ödülü alan Tüzen, bu başarısı nedeni ile kendisine verilen 5.000 TL lik ek kredi ile kocasına oto kaporta dükkânı açtığını, iş yerine yeni iş yeri malzemeleri temin ettiğini ve üniversitede okuyan çocuğuna maddi destek sağlayabildiğini ifade etti. Çaresiz hiçbir kadının olamayacağı düşüncesiyle dışarıdan okul bitirerek diploma sahibi olduğunu düşünen Tüzen, şu anda Ergani Kaymakamlığı’nın desteğiyle yürütülen SODES Programı kapsamında 34 kursiyere eğitim verdiğini sözlerine ekledi.
Avrupa Birliği Bakan Yardımcısı Alaattin Büyükkaya törendeki konuşmasında şunları söyledi;
Bu güzel oluşum Prof. Dr. Aziz Akgül’ün ‘Bir kişiyi kurtarsak yeter.’ fikri ile hayat buldu. işte bu güzel düşüncenin ilk gününden bugüne geldiğimizde 62 bin insanımızın onurlu bir hayata adım attıklarını görüyoruz. Kimseye el açmadan kendi ihtiyacını kendi kurduğu işi ile karşılayan vatandaşlar oldular. Bunların ne kadar takdire şayan başarılar olduğunu hem bizler hem de bu programa katılan 62 bin vatandaşımız ve aileleri kendi gözleri ile görmektedir. ilk adımlarımızı atmaya başladığımız günlerde bir kişi diyorduk, şimdi ise aileleri ile birlikte 300 insanımız bu mutluluktan paylarını alıyorlar.
Daha sonra ise ölüme çare olmayacağının bilinciyle, fakat geride kalan ailelerine çare olabileceğimiz fikri ile bir ileriki aşamamız olan mikro sigorta uygulamamızı uygulamaya başladık. Ayda sadece 1 TL lik bir sigorta bedeli ile mikro krediden yararlanan vatandaşlarımızı oluşabilecek her türlü kazaya ve afete karşı hayatlarını koruma altına aldık. Bundan sonraki amacımız ise sadece hayatlarını değil büyük özveri göstererek açtıkları iş yerlerini de çok cüzi miktarlar karşılığında koruma altına almak olmalıdır dedi.
Sayın Valimiz Mustafa Toprak ise, törende elektrik çarpması nedeni ile hayatını kaybeden Cemile Polat’a Allah’tan rahmet ve ailesine sabır temennisi ile başlayan konuşmasına şöyle devam etti;
Mikro kredi denilince akla ilk olarak Prof. Dr. Aziz Akgül geliyor. Mikro kredi şubelerine giden her insan da bunu kendi gözleri ile görüyor, anlıyor ve hissediyor. Böylesine güzel bir yardımlaşma sistemini ülkemize kazandırdıkları için başta Sayın Akgül olmak üzere tüm emeği geçenlere bütün içtenliğimle saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Çünkü kadınlarımızın, kızlarımızın bu sayede kendi onurları ile ayaklarının üzerinde durmayı başarabilmelerine vesile olan bu faaliyetin başlatılması takdir edilmeyi fazlası ile hak etmektedir.
Devletimizin anayasamızda belirtildiği üzere vatandaşlarımıza yönelik olarak önemli yükümlülükleri var. Fakirine, ihtiyaç sahibine çocukları ile birlikte onurlu bir yaşam sunmak, gençliğimizi daha iyi bir geleceğe taşımak bu yükümlülüklerden bir kaçıdır. Bizler de burada Devletimizin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarımız, Çok Amaçlı Toplum Merkezlerimiz, Aile Ve Sosyal Müdürlüğümüze bağlı diğer kurumlarımız ile bu yükümlülüklerin hayat bulmasında bize verilen görevleri yerine getiriyoruz. Böylece sizlerin sosyal yaşamlarınızın daha kaliteli olması için, sizlere katkı verip yardımcı olmaya gayret gösteriyoruz.
“insanlarımıza kendi ayakları üzerinde duran onurlu birer vatandaş olmalarına destek sağlamak için balık vermek yerine balık tutmayı öğretmemiz lazım.”
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarımız aracılığı ile vatandaşımızın ihtiyacını bir nebze olsun karşılamak çok önemli olmakla beraber, az önce proje tanıtım videosunda Sayın Başbakanımızın da söylediği üzere kendi ayakları üzerinde duran onurlu birer vatandaş olmalarına destek sağlamak için balık vermek değil balık tutmayı öğretmemiz lazım. Mikro kredi sistemi bunu ortaya çıkardı. Bu sistem sayesinde aslında neyin hedeflendiğini ve vatandaşlarımızın bu hedef doğrultusunda ne yapması gerektiğini mikro krediden yararlanan kadınlarımız adına konuşan değerli Filiz kardeşim biraz önce çok güzel özetledi.
Sosyal Yardımlaşma Vakıflarımız aracılığı ile bir miktar yardımlarda bulunabiliyoruz. Fakat yapılan bu yardımlar bir süre tükenip gidiyor. Bunun yanında vatandaşımıza duyulan güvenle kendisine verilen nakdi yardım sayesinde işyerini açmış bir birey olmanın yaşatacağı güzelliği ve heyecanı asla karşılamıyor. 500 TL ile başlamış, 2000 TL’ye kadar iş kredisini yükseltmiş ve bunu yaparken de eşine bir iş yeri açmış, çocuklarının eğitimini kendi imkânları ile karşılayabilen sosyal statüsünü yükseltmiş, onurlu bir iş kadınımız olmayı başarmıştır.
“Her bir kadınımızın, her bir genç kızımızın kendine güvenen, mesleki kalifiye anlamında kendisini yetiştirmiş birer iş kadını olması için gerekli alt yapı oluşturulmalıdır.”
Her bir kadınımız, her bir genç kızımız iş sahibi olabilmelidir. Mesleki kalifiye noktasında kendini yetiştirebilmelidir. Kendi özgüvenini ortaya çıkarabilmelidir. Bütün bunları sağlayacak alt yapı da oluşturulmalıdır. Diyarbakır’da 10 bin, Türkiye genelinde ise 62 bin kişiye ulaşmak ne kadar büyük bir bahtiyarlıktır. Bunun yanında sadece Diyarbakır’da 50.000.000 TL, Türkiye toplamında ise 176.000.000 TL’lik bir kredi dönüşümü gerçekleştirilmiş durumda. Bu paralar defalarca sizin gibi değerli vatandaşlarımızın kullanımına sunuluyor. Vatandaşlarımız da kendilerine duyulan bu güveni yok saymayıp, kendilerine verilen kredileri kuruşu kuruşuna zamanında geri ödemesini gerçekleştiriyorlar.
“Ailesinin sıkıntılarını omuzlayan ve yüreğinde hisseden, çocuklarımızı hayata hazırlayan analarımızın ve bacılarımızın geleceği bizim için çok önemlidir.”
Biz insanlarımızın her birini ayrı ayrı seviyoruz. Özellikle aileyi ayakta tutup her türlü sıkıntıyı omuzlarında ve yüreklerinde hisseden, çocuklarımıza yön veren ve hayata hazırlayan annelerimizin, bacılarımızın geleceği bizim için çok önemlidir. Toplum olarak kadınlarımızı ve genç kızlarımızı iyi bir şekilde donatabilsek, kendilerine olan güvenlerini ortaya çıkarabilsek, sizlerin başardığı gibi önemli üretim alanlarının içine dâhil edebilsek sosyal yaşantımızda ve hayatımızın tamamını içine alacak güzelliklere de kavuşmuş oluruz. Bu projeler sayesinde sizler bu güzelliklere kavuşuyorsunuz ve kavuşmaya da devam edeceksiniz.
1000’i aşkın kadınımız daha bu projeden yararlanmak için bekliyor. Bu rakam projenin önemine ve sonuçlarına olan inancın gün ve gün arttığının en güzel göstergesidir. Çünkü krediden yararlanan kadınlarımızı aileleri ile birlikte düşündüğümüzde 300 bini aşkın insanımız bu projenin ne kadar faydalı bir proje olduğu yönünde bir görüşe sahip olduğunu, özgüven sahibi ve kendi ayaklarının üzerinde durabilmeyi başardıklarını daha iyi anlayabiliriz.
“Kadınlarımız yakalarında taşıdıkları rozetleri cansız bir nesne olmaktan çıkardılar. O rozetlerin vücut bulmasını sağlayıp ‘Damlaya damlaya göl olur.’dediler. Bu projede başarılı olabileceklerine önce kendilerini ve sonra da bizleri inandırdılar.”
Bu sistemi bu başarıyı yakalamasında Hükümetimize, Bakanlarımıza ve sistemin kalbinde bulunan Pof Dr. Aziz Akgül teşekkür ediyoruz. Kadınlarımız yakalarında taşıdıkları rozetleri cansız bir nesne olmaktan çıkardılar. O rozetlerin vücut bulmasını sağlayıp ‘Damlaya damlaya göl olur.’dediler. Bu projede başarılı olabileceklerine önce kendilerini ve sonra da bizleri inandırdılar. 500 TL insan hayatında değer arz etmeyen bir meblağ gibi gözüküyor olabilir ama yeter ki biz sabırlı olalım, şükredelim. Zaten sonuçlarının ne kadar güzel yerlere gidebileceğini şu an hep birlikte yaşıyoruz. 500 TL’yi küçük bir meblağ olarak görebiliriz fakat bu 500 TL’yi önemsemeliyiz. Zaten bu salonda da bu küçük meblağı önemseyen kadınlarımız olduğunu biliyorum. El birliği ile ilimizin ve ilçemizin tüm dinamikleri ile, Devletimizin tüm kurumları ile birlikte sizlerin yüreğinizdeki o sevginin, o güzelliğin verdiği şevkle sizlerin ve ailelerinizin daha mutlu yarınlara ulaşabilmeniz için çalışıyoruz ve çalışmaya da devam edeceğiz. Hiç birimiz acı keder yaşamasın. Anne ve babalarımızın gözünden gözyaşı akmasın. Bu güzellikler içerisinde, birlik ve beraberlik içerisinde yaşamaya devam edelim. Hepimiz faniyiz ve elbette bir gün göçüp gideceğiz. Ama bu dünyada insanlığın mutluluğu için yaptığımız katkılar ve geleceğe yönelik hep birlikte oluşturduğumuz bu güzel davranışlar hepimiz için en güzel mirası olacaktır. Yaptıklarımızla ve yapacaklarımıza geleceğe gideceğiz. Geçmişte yaptığımız güzellikler, birliğimiz ve beraberliğimiz ile gelecekte anılacağız. Güzel işler yapan, alın teri döken, alın terinin karşılığını alan ve yüreğimizdeki sevgi ile birlik ve beraberlik içerisinde geleceğe yürüyeceğimiz günler nasip olsun. Biz insanlara güvenelim, insanları sevelim. Bu iyi niyetlerimizin karşılığını Filiz kardeşim gibi örneklerin çoğalması ile de mutlaka alacağız.
Törenin sona ermesinin ardından Vali Toprak, Bakan Yardımcısı Büyükkaya ve beraberindekiler önce Hilar Mağaralarını akabinde de kısa süre önce açılışı yapılan Eğil ilçesi’ndeki Peygamber Kabirlerini ziyaret ettiler.