Önümüzdeki dönem eylem planlarını açıklayan sağlık, emek ve meslek örgütleri, nöbet ve grevlerin yanı sıra Ankara, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır’da büyük sağlık buluşmaları gerçekleştirecek.
Sağlık emek ve meslek örgütleri, “Vazgeçmiyoruz, oyalama değil hakkımız olanı istiyoruz. Önümüzdeki dönem eylem programını açıklıyoruz” başlıklı basın toplantısı düzenledi. Türk Tabipler Birliği (TTB ), Türk Diş Hekimleri Birliği (TDB), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER) , Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği’nden (SHUDER) temsilcilerin katıldığı toplantı online yapıldı.
Ortak açıklamayı yapan TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, “Sağlıkta Dönüşüm Programı”yla birlikte halkın sağlık hakkı, sağlık emekçilerinin de çalışma haklarının giderek geriletildiğini ifade etti. Bulut, “Bu adımların hiçbir aşamasında sağlık emek-meslek örgütlerinin itirazlarının dikkate alınmamasının getirdiği yıkım ayyuka çıkmışken biz sağlık emekçilerine hala karar mekanizmalarında söz hakkı vermeme ısrarı ile aynı yanlış devam edilmektedir” dedi.
‘Angarya çalışma’
Sağlıkta iş yükünün artırıldığının altını çizen Bulut, “Sağlık emekçileri yetersiz istihdamın ve kışkırtılmış sağlık talebinin karşısında tükenmekte, angarya ile çalışmaya zorlanmaktadır. Bu yoğun emeğin karşılığında ise insanca yaşanabilecek temel ücrete erişmek yerine oyalama tasarılar, ek ödeme yalanları ile geçiştirilmektedirler. Performans ile sağlık çalışanları birbirine düşman edilmekte, nicelik niteliğe yeğlenmektedir” şeklinde ifade etti. Sağlık veremez hale getirilen çalışma yaşamının sürdürülemez olduğunu belirten Bulut, “Sorunlarımızın sağlık sisteminden kaynaklı olduğu aşikardır. Koruyucu sağlık hizmetini, halkın sağlık hakkını öncelemeyen bir anlayışın sağlık veremeyeceğini biliyoruz” diye belirtti.
‘Koruyucu sağlık sistemi kurmak mümkün’
Sağlığa ve emeğe ayrılmayan bütçenin sağlıksızlığın en büyük kaynağı olduğunu vurgulayan Bulut, “Sağlık çalışanlarının talepleri ile halkın sağlık hakkı talebi birbirinden ayrı düşünülemez. Bizler, emeği üretenler yeni bir sağlık sistemi mümkün diyoruz. Genel sağlık hizmetlerinde, katkı-katılım payları, ilave ücretler ile halkın cebinden parasının çıkmadığı, ilaç krizinin yaşanmadığı, halkı özel sektöre yönlendirmeyen, İnsanların yaşam alanlarına yakın hastanelerin kapatılmadığı aksine şehir hastaneleri aracılığı ile sermayeye değil halkın hastanelerine bütçe ayıran, koruyucu sağlığın öncelendiği bir sistemi özneleri ile kurmak mümkün. Bu nedenle birlikte dönüştürme gücü olan biz sağlık emek meslek örgütleri bir mücadele programı başlatıyoruz. Bu programda nasıl bir sağlık sistemi istediğimizi tüm özneleri ile tartışacak, emeğimiz üzerinde sözümüzü kuracağız” dedi.