Bir bölge kentleri ve ilçeleri ile neden insansızlaştırılır?
Tek soruya çoklu cevaplar vermek yâda bulmak mümkün.
Ancak, cevap arayıp bulmaktan çok hem AKP iktidarının hem de PKK’nin ilçeleri ve kentleri insansızlaştırmaya dönük yaklaşım biçimine bakmakta yarar var.
AKP iktidarının ve örgütün inadına kurban giden yaşam hakkının hangisi tarafından yok edilmeye çalışıldığına fazla takılmadan olan bitene çıplak gözle bakmakta yarar var.
iki taraf ta ‘sıkışan’, ‘zor durumda’ olan halkı kurtarmak gibi ulvi bir amaca hizmet ettiğini duyurarak karşılıklı gard alıyor, yaşam alanlarına dalıyor, daraltıyor, insansızlaştırıyor.
Oysa halkın ‘Gelin bizi kurtarın’ gibi bir talebi yok.
Tersine, ‘Hayatımızı zorlaştırmayın’ serzenişleri var.
Bulundukları alanları terk etmelerinden de halkın böyle bir talebinin olmadığını çok net anlayabiliyor, görebiliyoruz.
Neden böyle oldu?
Siyaset yolu tıkandı, şiddet kendine yol açtı.
Çatışmalı alanlar son derece stratejik bir dehayla belirleniyor,
‘Şimdi sıra falan yerde’ denilerek hazırlıklar yapılıyor,
Sokağa çıkma yasağı ile ilgili gün ve saat veriliyor, operasyonların ne kadar süreceği ile ilgili kamuoyu bilgilendiriliyor.
Bütün bunlar yapılırken doğal olarak insanlar bulundukları alanları terk etmeye başlıyor.
Son örnek;
Yüksekova ve Nusaybin
iki ilçede yaşayanlar ‘Savaş tam tamlarının’ seslerini bu kez çok daha gür duydukları için süratle bulundukları alanları terk etmeye başladı.
iki ilçe de coğrafik konumu açısından son derece kritik öneme sahip.
Nusaybin, Suriye ile kapı komşu, birbirleri ile el sıkışacak kadar yakın.
Yüksekova, hem Irak hem de iran sınırına hitap eden geniş bir coğrafyaya sahip.
Günlerdir, her iki ilçenin farklı kesimlerine mayın döşendiği, çok sayıda silahlı kişinin ilçelere yakın yerlerde konumlandığı duyumunu alıyoruz.
Çok kapalı bilgilerde değil, açıktan yayılan bilgiler.
Bu bilgiler ışığında çatışmaların ortasında kalmamak için halk yaşam alanlarını terk ediyor.
Ortada halk yok.
Halkın egemenliği yok.
O zaman bu savaş, bu çatışmalı zemin neyin egemenliği için?
Sorulacak daha çok soru var da!
Son söz;
insansızlaştıranlar bir gün insanlığından utanacak! (mı)!