Bir süredir takip ediyorum; iş DÜNYASI, bazı STK lar, 'çözüm süreci' nin buzdolabından çıkarılarak yeniden ısıtılması talebinde bulunuyorlar.
iyi niyetli talepler olduğunu anlayabiliyorum. Ancak , talebin muhatabı siyasi iradenin iyi niyet ve samimiyeti hala tartışma konusudur.
iktidarın bu konudaki iyi niyet ve samimiyet testi başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
Türkiye kamuoyu Meselenin çözümüne kilitlenmiş bir durumdayken, ülkenin en can alıcı sorunu çözüm aşamasındayken buzdolabı muhabbetiyle sulandırılarak dondurucuya hapsedilmiş olmasının hesabını almadan yeni bir akreditasyon yaratmak iktidara can suyu sunmaktan başka bir işe yaramaz.
Çözümün parametrelerini tıkanmışlık noktası üzerinden, kaldığı yerden inşa etmenin daha ağır zararları ortaya çıkacağı gibi talebin sorumluluğu da o derece ağır bir yükü beraberinde getirir.
Demokrasi güçleri baskı altında. Kürt siyasal hareketinin temsilcileri cezaevlerinde tutsak. insan hakları ihlalleri tavan yapmış. Bu durumdayken, iktidar bütün bunları düzeltme ile ilgili bir irade ortaya koymadan çözüm sürecinin dondurucudan indirilerek yeniden ısıtılmasını talep etmek sadece iyi niyetli bir yaklaşımdır, gerçekçi değil.
Selahattin Demirtaş, milletvekilleri, belediye Başkan'ları, haksız yere cezaevlerinde tutsak edilenler serbest kalmadıkça önerilen hiç bir çözüm önerisi gerçekçi değildir. iyi niyet ve samimiyetin testi bu pratikle ölçülür, çözümün yeni parametreleri de o noktada yeniden inşa edilir.