Yazımın başında söylememde yarar var. Yazarlara düşen konu ise şu bir haber konu yazılıp çizilirken gelişi güzel yazılmaz. iyice araştırmak lazım, hele konu tarih olursa kaynak göstererek çok dikkatli olmak lazım. Çünkü sende kaynak olarak senin yazını herkes okuyacak. Gelelim asıl konumuza, Ergani ismini nereden aldı. işte cevap dünyayı dolaşan Evliya Çelebi söylüyor. Diyarbakır’a geldim, bıyıklı Mehmet paşa bana Ergani kalesindeki kale beyine ulaştırılmak üzere mektup verdi. Bende 10 adamımla Ergani kalesine geldim. Kaleye gittik ve seslendik, kapıyı açın bey ile görüşmek istiyoruz. (Kalenin etrafı sur iki kapısı var, biri kerpiç diğeri güney kapısı, Güney kapıdan kaleye giriliyor) içerinde ses geldi, siz kimsiniz? Bıyıklı Mehmet paşanın emanetini getirdik. Bekleyin dediler. Az sonra kapı açıldı ve bizi içeri aldılar. Ergani kale beyi bizi büyük bir salonda karşıladı. Salonda büyük bir şömine vardı, duvarda çeşitli silahlar ve av hayvanlarının postları asılıydı. Yırtıcı kuşlardan olan Doğanların ve atmacaların içleri doldurulmuştu. Ergani kale beyi bize hoş geldiniz sefalar getiridiniz dedi. Ben hemen kendimi tanıtıp paşanın kendisine yazdığı mektubları verdim. Ergani kale beyi çok memnun oldu, bizi bu gece konağında misafir etmek istediğini söyledi. Zten bizde at üstünde gelmiş çok yorgunduk, teklifini memnunlukla kabul ettik. Yemekler yiyildi, uyuduk dinlendik, sabah yola çıkmadan Ergani kale beyie ERGANi isminin nereden geldiğini sordum. Cevap, Abbasilerden olan Ergani isimli sultan tarafından yapıldı için ERGANi dendiğini söyledi. Ama asıl merak edilen konu kalenin ne zaman yapıldığını tarih sorulmamış.
Ergani kale beyine yola koyulmamız lazım dedim. Bey ise, Bıyıklı Mehmet paşaya verilmek üzere iki yüz deve yükü zahire, tahıl cinsi kuru erzak beş at beş seyhani kılıç ve bir kızıl katır hediye etti. Evliya Çelebi bey banada bir at elli kuruş ve adeta ateş saçan bir kılıç verdi.
Ben şimdi merak ediyorum, Şehit kanıyla yoğruldu bu kutsal kaleye eskiden izin alınmadan girilmezken şimdi gelin görün ki kale ve etrafında define avcıları ve tarih düşmanları her tarafı delik deşik etmişler. Atalarımızın mezarları hergün açılıyor. Defalarca gğndeme getirmeme rağmen hiç bir yetkili el atmadı.Sadece tatlı vaatlerle günlerini geçirmeye bakıyorlar. Ergani halkı tatlı vaat değil icraat istiyor. Kaleye bir karakol bir otel ve birde gögüs hastanesi istiyor.
Yine Zülküf Peygamberin dökülen terinden meydana gelen makam çiceğinin bilimselolarak araştırılmasını istiyorlar. Sevgili Kültür Bakanımız Numan Kurtulmuş’tan ricamız Ergani Kalesini Eğil gibi yapılmasını istiyoruz.
Evliya Çelebi’nin Maceraları dizisi 13 Kaynak ismail Bilgin 2004 Haziran
2017 Kasım