Hiç fark etmiyor
Apoletsiz ya da apoletli
Anlayış ve zihniyet aynı ise yönetim şekli de aynıdır.
Bu ülke her iki yönetim biçimini de gördü.
Hem apoletli hem de apoletsiz.
Apoletlilere ‘rahmet’ okutacak kadar bir çizgiye gelen apoletsiz yönetim, apoletlileri bile aratır bir hale geldiyse ülkenin gittiği/gideceği menzili tahmin etmek mümkün. Şimdi biz/bizler bu tahminleri yaparken, apoletsizler ısrarla bu tahminlerimizi güçlendirecek hamleler yaparak maalesef bizleri yanıltmıyorlar.
Karanlık kör noktaya işaret ediyorlar.
Becerebilirler mi?
Şimdilik görünmüyor.
Görünmüyor olsa bile güzergâhın önünü kapatma görevi demokrasi güçlerine düşüyor. Halkların kardeşliğine, ülkenin birliğine, beraberliğine inanan, sivil demokratik yönetim anlayışını benimseyen demokrasi güçlerinin ortaklaşacağı, asgari müştereklerde buluşacağı noktadayız. Bu kavşak noktada buluşmanın tam da zamanıdır, çokta geç kalmadan.
&
Hırsızlığı, arsızlığı, yalanı-dolanı, liyakatsızlığı ilke olarak benimseyen ve bunu topluma hâkim kılmaya çalışan yönetim anlayışının kendisine benzerler tarafından savunulduğu, benimsendiği, mevcut anormal durumun normale dönüşmesi için gösterilecek gayretin tam da zamanıdır.
&
Ekonomiden, siyasal, sosyal yaşama dair hiçbir değerin kalmadığı, birey hak ve özgürlüklerinin tamamen rafa kaldırıldığı, işsizliğin, pahalılığın zirve yapmış olmasının apoletsizlerce normal karşılandığı bir yönetim anlayışının devam etmesi halinde topyekûn bir çöküşün girdabından kurtulma çabalarının sonuç vermeyeceğini şimdiden görmemiz, buna göre demokrasi güçlerinin birlik ve beraberliği için çalışmamız gerektiği gerçeği kendini dayatmış olmakla birlikte, aynı zamanda zorluyor. Bunu görünür hale getirmek hepimizin görevi olarak karşımızda duruyor.
Korkunun ecele faydası yok, çünkü apoletsizler ölümü gösterip sıtmaya razı eden pozisyonların ustası haline geldi. Zaten apoletli ya da apoletsiz, hiç fark etmiyor, yönetim anlayışı ve zihniyet aynıysa, ustalıkta aynıdır.
Çare, demokrasi güçlerinin birliği, beraberliği ve ortak hareket tarzındadır.