Ülkenin gidişatını, ekonomik ve siyasal hayatı mesleğim gereği yakından takip eden biriyim. 45 yıllık gazetecilik yaşamım boyunca da doğup, büyüdüğüm, çok şey borçlu olduğum kentim Diyarbakır’ın yaşıma denk gelen dönemlerini de yakından takip ederim. Bu zaman dilimi içinde bütün gelişmelerin, gerilemelerin yanı sıra ekonomik manada gidişatı, gelinen noktayı, varılamamış hedefi görür ve izlerim.

 

Yeni bir Hükümet iktidara geldiğinde, ya da iktidardan gitme korkusu başladığında, her yeni Vali ataması yapıldıktan sonra bir rüzgâr estirilir ki sorma gitsin!

 

‘Körler sağırlar birbirini ağırlar’ örneğinde olduğu gibi valiler, belediye başkanları, hükümetin ilgili sorumluları yan yana dizilir büyük büyük laflar eder.

 

DiYARBAKIR’A YATIRIM ZAMANI!

BÖLGEYE YATIRIM ZAMANI!

TEŞViK PAKETi YOLDA!

Gibi toplumu gaza getiren başlıkların gazete manşetlerine, TV ekranlarına taşınmasına yardım ve yataklık ederler. Ortada bir kandırmaca söz konusu olduğu için yardım ve yataklık gibi bir cümleyi kullanmak durumundayım, kimse kusura bakmasın.

 

Yatırıma dönük zaman dilimini bir türlü ayarlamayan bir anlayışın egemenliğinde yoldaki teşvik paketlerinin de nereye ulaştığını, kimlere gittiğini, nasıl kullanıldığını, kullanıldıysa Diyarbakır’ın ve bölgenin hala neden kalkınamadığını, kalkındı ise neden hala ‘Şimdi yatırım zamanı’ gibi mükerrer kandırma politikalarının güncellendiğini doğrusu çok da anlamış değilim.

 

Cumhuriyet tarihinin toplam teşvik paketi açıklama sayısının 30-35 arasında olduğunu biliyoruz. Bu konuda yapılmış ciddi araştırmalar da mevcut. Cumhuriyet tarihinin ilk dönemlerinde yapılmış Tekel, Sümerbank halı fabrikası gibi ciddi üretimleri olan yatırım mevzilerini kapatan, özelleştiren zihniyetlerin ‘Diyarbakır’a yatırım zamanı’ gibi bireyin ve toplumun aklı ile dalga geçen açıklamalarının tanıklığı karşısında susmamak gerektiği inancıyla yapacağım en iyi işin yazı yazmak olduğunu bildiğimdendir bu yazı.

 

Var ise yatırım ve teşvikler de toplumun genelini kapsamamış, erki elinde bulunduranların erkine biat etmiş yerelde kendi erkini sağlama almak isteyen kesime yönelik olmuştur, şimdi de böyle yapılıyor.

 

Haydi bakalım!

 

Yine böyle bir dönem, iktidarı kaybetme korkusunun gölgesinde ne yapalım sorusunun cevabı elbette ki ‘Şimdi yatırım zamanı’ olacaktır!

 

Şimdiye kadar ne yapılmışsa yapılacak olanların teminatıdır diye düşünenlerdenim. Böyle bir teminatın da zaman aşımı mağduru olduğunu bilmekte yarar var.