Seçim dönemlerinde siyasetçinin birincil görevi oylara talip olmaktır, ancak yaptıklarının yapacaklarına 'teminat' ı da söz konusudur bu talebin çerçevesi içinde. AK Partinin eski Milletvekillerinden birinin böyle bir talebi söz konusu oldu geçtiğimiz günlerde. Kendi şahsına dönük değil, partisinin başarabilmesine dönük bir talep.
'HDP'nin 2 milyon oyuna talibiz' dedi, eski mahallesine mesaj gönderdi eski Milletvekili.
Hangi saikle böyle bir talepte bulundu?
Tamamen hamasetle ilgili bir durum, çünkü eski mahallenin böyle bir sıcaklığı söz konusu olmadığı gibi, talip olunan oyların MHP'nin içinde olduğu 'Cumhur ittifakı' hanesine yazılmayacağı da çok net. Gerek HDP içinde gerekse HDP dışındaki muhafazakar Kürt seçmenin elindeki mührün 3 hilal bandına gitmeyeceğinin iyi hesaplanması gerekiyor. Ankara, istanbul gibi büyük kentlerde seçim pusulasının AKP adına olmasının getireceği bir kazanç olabilir mi diye düşünüldüğünde, seçmenin tek başına bunu değerlendirmediğini, genel anlamdaki kazanımın kendisine bir faydasının olmadığını çok iyi biliyor ve analiz ediyor. Bu büyük kentlerde kısmen başarılı olacağı düşünülse de Adana, Mersin, Antalya gibi kentlerde durumun hiç de öyle olmadığı çok açık.
iktidar erki tarafından tamamen devre dışı bırakılan, 'terörist', 'hain' ilan edilen, Genel Başkanı 'rehin' tutulan partinin 2 milyon oyuna talip olduklarını açıklamanın tek bir nedeni olabilir, o da iktidara ve iktidarın başına hoş görünmek, 'ben de böyle bir görev üstlendim' demek anlamına geliyor. Oylara talip olunamaz mı, elbette ki olunur, olunur ancak, talepte bulunulan kesime yönelik yapılanların ne olduğuna bakmak lazım!
Bu haber sosyal medyada yayınlandığında altına yapılan yorumlara baktım. Evet, hepimizin düşündüğü gibi yorumlar. Başkası/başkaları 'Bu oylara talibiz' dese 'terörist', 'hain' ilan edilirdi. Yandaş/ Candaş medya 'teröristlerden oy istedi' gibi başlıklar atarlardı.
Bütün bunlara rağmen HDP'den, Kürt seçmenden oy talebinde bulunuluyorsa, bilin/bilelim ki, ciddi bir sıkışma söz konusu. Çünkü Kürt seçmen oyları Büyük şehirlerde skoru belirleyecek oylardır. Bunu aylardır söylüyor ve yazıyoruz. Matematik de buna işaret ediyor.
Talebe gerek yok, Demokrasi özlemi, talebi, oy kaygılarının çok ötesinde bir güzergâhta seyir halinde. Demokrasi güçleri için kimlik, din, dil fark etmiyor, topyekun ortak talebi, demokrasi talebidir. Yapılanlara 'dur' demek içindir. Görünen, bilinen böyle bir durumdur. Demokrasi güçleri başkasının talebini değil, kendi talebini sandığa yansıtacaktır diye düşünürüm.