Advert
Osloç™dan imralıç™ya
Naci SAPAN

Osloç™dan imralıç™ya

Türkiyeç™de çözülmüş bir Kürt meselesinin tarihi ciddi bir şekilde yazıldığında, galiba iki ana başlık altında anlatmak gerekecek.

Bu içerik 6625 kez okundu.

 

Detaylar elbette ki olacaktır. Ancak, gelinen süreçte, Abdullah Öcalan ile yapıldığı söylenen görüşmelerin varlığı ışığında meseleye baktığımızda; çözümlerin odak merkezinin imralı olduğunu anlıyor ve görüyoruz.

Resmi bir teyit olmamasına rağmen, resmi bir tekzipte yok.

 

O zaman; iki ana başlık üzerinden konuşmak gerekiyor.

 

1-Oslo bir başlangıç,

2-imralı ise, sürecin devamı.

 

Durum bu ise; bu kez Devlet doğru adreste diyebilir miyiz?

Mantık böyle olması gerektiğini söylüyor.

 

‘Devlette devamlılık esastır’ düsturundan da yola çıkarsak, bir örgütün ve onun liderinin devamlılığı esas olan kurum veya kurumlarla çözüm masası etrafında buluşmak istemesi, buluşması kadar doğru ve doğal bir durum olamaz.

 

Siyasi ‘komisyonculuk’ yapma ihtimali olanların içinde olmadığı, aracısız, direk muhatapların içinde yer aldığı bir ‘çözüm trafiği’ doğru ellerde idare edildiğinde sonuçlara ulaşma şansı her halükarda mümkün olmakla birlikte, toplum nezdinde inandırıcılık hükmü de o derece etken olur.

 

Edinilen tecrübelerle gelinen noktada kimsenin kimseyi kandırma şansı olmadığına göre, Oslo’daki başlangıcın imralı ile sürdürülebilir bir evreye taşınmış olmasındaki tercihin, devlette devamlılık esasına denk gelen MiT gibi bir kurumla yürütülmesi konusundaki açık beyanlar, çözümün çok kısa bir sürede olmasa da, 2013 yılı sonlarına kadar bir ivme kazanacağına işaret ediyor.

 

Bu manada; çözümden yana refleks geliştiren birey, kurum, kuruluş, STK’lar başta olmak üzere her kesimin, direk muhatapların görüşmesi olarak topluma yansıyan bu durumun devamı ve sonuç alınabilmesi için desteklemesi, anlam biçmesi son derece insani bir yaklaşım olarak kendini dayatıyor demektir.

 

Müzakere ve diyalog süreçleri ile ilgili tecrübeleri yeni yeni edinen Türkiye halklarının, sivil siyasetçilerin de karşılarına çıkan bu yeni durumu çok iyi algılaması ve analiz etmesi gerekiyor.

Sürecin, ‘Ezdik, eziyoruz, belini kırdık, kuşattık, bitirdik, bitireceğiz’ gibi söylemlerden,‘Çözüyoruz’, ‘Çözüm yakında’, ‘Birlikte çözümün kapılarını daha çok aralamalıyız’ gibi insani, çağdaş, insanlara inandırıcı gelebilecek söylemlere doğru evirilmesi gerekiyor.

 

Devletin de örgütün de, sivil siyasetçilerinde müzakere sürecinde toplumu rahatlatacak bu güzergâhı muhtemel kazadan, beladan arındırmak için çaba içinde olması gerekiyor.

 

Çünkü, yakalanan fırsat herkesin yararınadır..

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
Naci Görür’den deprem sonrası korkutan paylaşım
Naci Görür’den deprem sonrası korkutan paylaşım
Eş Başkan Şiyar Güldiken  davul zurna ile karşıladı
Eş Başkan Şiyar Güldiken davul zurna ile karşıladı