Anayasa Tartışmaları ve Kenan Paşa’nın Gizli Hayranları
Ali Haydar Üzülmez

Anayasa Tartışmaları ve Kenan Paşa’nın Gizli Hayranları

Bu içerik 173 kez okundu.

Ali Haydar Üzülmez

Doğrudan konuya gireceğim. Erdoğan ve partisi AKP, süregelen iktidarlarını devam ettirmek; CHP de özgürlükçü, sosyal demokrat görünmek için anayasa ile ilgili top çeviriyorlar. DEM Parti sıkışmış bir durumda, MHP’nin duruşu net: o duruşunu Erdoğan’dan yana koyuyor. Diğer partiler de ara sıra topa giriyor; ama sonuç alıcı bir pozisyon oluşmuyor, bu partilerin meramları Türkiye’nin demokratikleşmesi değil, siyasi manevra yapmak ve ideolojik olan kendi doğrularını halklara dayatmaktır.

Bu kanıya nereden varıyorum?

Şöyle açıklayayım:

12 Eylül’ün ünlü paşası Kenan Evren’in ürünü olan yürürlükteki anayasanın problemli ilk dört maddesine, parlamentoda grubu olan partiler (bu konuda DEM pasif veya sessiz kalıyor) sahip çıkıyorlar ve bu maddeleri tartışmaya açmayacaklarını, değiştirmeyeceklerini ve değiştirme girişimlerine de müsaade etmeyeceklerini söylüyorlar da ondan.

İzninizle, bu dört maddeye özet olarak madde madde bakalım:

Madde 1 – “Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.”

Bu tespit, devletin şeklini belirliyor. Tespit yeterli olmasa da bu madde için tamam diyelim.

Madde 2 – “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir.”

Türkiye Cumhuriyeti’nin “laik ve sosyal hukuk devleti” olmasının dışındaki nitelikler problemlidir. Türkiye’de yaşayan her vatandaşın “Atatürk milliyetçiliğine bağlı” olması veya Atatürk milliyetçisi olması mümkün değildir. Bu anlayış, insan doğasına aykırı ve doğru da değildir. Ayrıca, bu anlayış ve dayatmanın Türkiye halklarında ciddi bir karşılığı da yoktur.

Madde 3 – “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı ‘İstiklal Marşı’dır. Başkenti Ankara’dır.”

Bu maddede de; tek devlet, tek millet ve tek dil vurgusu (ki o da Türk milletidir) ile İstiklal Marşı’nın sözleri ve içeriği problemdir.

Madde 4 – “Anayasanın 1’inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2’inci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3’üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.”

Anayasanın maddelerinin değiştirilemez olması, en büyük gericiliktir. Bu yaklaşım ve katılık, insan aklına ve insanlığın gelişimine, bilime aykırıdır.

İlk dört madde ile ilgili kabaca durum bu.

Bir bütün olarak anayasa ile ilgili düşüncelerimi siz değerli okuyucu ve kamuoyu ile paylaşmak istiyorum:

Yürürlükte olan anayasa, Cumhuriyetin ilk yıllarında Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı 1924 Anayasası’dır. Bu anayasanın yüzde 80’i değişse de, inkârcı, asimilasyoncu ve tekçi maddeleri ile ruhu işlemeye devam etmektedir. 12 Eylül’ün ultra Atatürkçü paşası Kenan Evren (birileri buna itiraz edebilir ama öyledir; Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde yaşayanlar bunu çok iyi bilirler) bu anayasaya bir de ilk dört madde eklemiştir. Bu dört maddeyi yukarıda özet olarak inceledik. Başta CHP olmak üzere (Hüda-Par hariç, DEM Parti sıkışık durumda) tüm partiler, bu dört maddeyi değiştirmeyeceklerini söylüyorlar.

Neden?

Çünkü söz konusu maddeler, Kürtler için konmuştur. Konu Kürtler olunca, tüm siyasi partiler birleşiyorlar. Sözde hepsi Kenan Paşa’ya karşı ama iş icraya, Kürtlere gelince hepsi özde Kenan Paşacı, 12 Eylülcü oluyorlar. Necmettin Erbakan hocanın seslenişi ile “sizi gidi sizi Evren Paşacılar sizi” Anayasanın ilk dört maddesi vahiy değil (ki biz, zamanı geçmiş, işlemez vahiylerin/ayetlerin olduğunu biliyoruz. Örnek: Maide suresi 38’inci ayet; hırsızlık yapan kişi hangi eliyle hırsızlık yapmışsa, o elinin kesilmesini emreder. Bu şerri kuralı uygulanıyor mu?), ancak siyasi partiler ve ırkçı, milliyetçi Türkler bu maddeleri canhıraş savunuyorlar.

Sözün özü:

Anayasanın ilk dört maddesini tartışmayan ve bunların tartışılmasını, değiştirilmesini istemeyen tüm girişim, düşünce ve öneriler, bana göre bir anlam ifade etmiyor. Çünkü bunu yapanların amacı Türkiye’nin demokratikleşmesi için değil, var olan düzeni sürdürmek ve yeni konum ve çıkarlar elde etmek içindir.

CHP tarihi sorumluluğa karşı karşıyadır. Nasıl ki yürürlükteki anayasanın yapıcısı ise, onu kaldırıp Türkiye’yi demokratikleştirecek ve onu Avrupa Birliği’ne taşıyacak anayasa yapmak da CHP’nin tarihi sorumluluğundadır. Kenan Paşa’nın anayasaya koyduğu ilk dört maddeye sahip çıkmakla CHP sosyal demokrat bir parti olamaz ve hiçbir zaman da iktidara gelme şansı yakalayamaz. Özgür Özel ezberleri bozmalı. CHP’nin kötü devletçi ideolojik yapısını terk etmeli “Hiçbir ön koşulumuz yok. Buyurun, Türkiye için çağın koşullarına uygun, demokratik bir anayasa yapalım” demeli.

DEM yeni anayasa konusunda daha atak ve net olmalı, ilk dört maddeyi gündeme taşımalı, Kürtlerin ve tüm ezilenlerin partisi olduğunu göstermeli, güçlü durmalı anayasanın değişim anahtarının kendisinde olduğunu unutmamalı!

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
Ergani'de  güneşli günler kapıda: 25 dereceyi bulacak
Ergani'de güneşli günler kapıda: 25 dereceyi bulacak
Diyarbakır’da ‘bıçak parası’ alan doktor görevden alındı!
Diyarbakır’da ‘bıçak parası’ alan doktor görevden alındı!