Atmosfer böyle bir durumun varlığına işaret ediyor.
Paris’teki katliamın imralı sürecinin baltalanmasına yönelik olduğu algısının tüm taraflarda kabul görmesi, bugünkü cenaze törenine itidal olarak yansımış durumda.
Bu itidal çağrılarını aynı zamanda karşılıklı bir sınav

Bir sınama olarak ta algılamak gerekiyor.
Tarafların, henüz adı konulmamış tüm kuşkularına rağmen cenaze törenine ‘provokasyon’dan uzak bir anlam yüklemiş olmaları da, müzakerelerin devamının olacağı anlamında bir nitelik kazanmasına da yardımcı olacak diye algılamakta yarar var. Herkesin arzu ettiği bir cenaze töreninin sonuçları, bundan sonraki sürecin sağlıklı bir şekilde yapılanmasının da önünü açacağı gibi, ortaya daha ciddi ve görünen bir tablo sunacaktır.
Bundan sonraki süreç bu manada çok önemlidir ve çok aktörlüdür.
Bu nedenle aktörlerin birbirlerini devre dışı bırakacak hamlelerden uzak durması gerekiyor.
Çünkü süreç bütün aktörleri bağlıyor.
Bağladığı gibi sorumluluklarını da o oranda artırıyor.
Bu sorumluluk ta artık partisel, grupsal, kişisel sorumluluk alanında değil,
toplumsal sorumluluk alanlarına hitap ediyor.

Türkiye halklarının geleceği ile ilgili çok gerçek bir sorumluluktur.

Nedir, kimdir bu aktörler?

Devlet-MiT, Abdullah Öcalan, BDP, PKK, Kandil’dir.
Halkların ortak geleceğinin sorunsuz bir şekilde tesis edilmesi ile ilgili bir gayeyle yola çıkılmış ise, adres tablosu da bu manada gerçek olandır.
Çözümlerde, gerçek olandan yola çıkılarak gerçekleşir.
Türkiye ve çözüm gerçeği böyle bir tablodur, çoklu aktörler adresidir.
**
Cenaze töreni ile ilgili iki durum tartışılıyor
1-Habur süreci: Gelinen noktada tartışılarak üzerinde spekülasyon yapılacak bir durum değil. Müzakere süreçlerinin başlangıcı olarak algımıza oturtmak gerekirse, bütün tarafların müzakere tecrübesizliğine denk gelen bir durumdur. Sonuçta, bundan sonraki süreçlerin Habur süreci olmayacağını açlık grevlerinin sona erdirilmesi, imralı ile görüşmelerin başladığının açıklanmasının hemen ardından takınılan tavır ve söylemler sürece katkı niteliğindedir. Paris katliamından sonraki söylemleri de hafızalarımızda taze tutmak istediğimizde, yürüyen sürecin bir önceki süreçlerle aynı nitelikte olmayacağına işaret ediyor.

2-Provokasyon’a dikkat:
Bu durumu iki şekilde tartışmak gerekir.
Birincisi; tarafların dışında gelişmesi muhtemel bir durumun ortaya çıkması ihtimali üzerinde duruluyor, konuşuluyor ve bu manada itidal çağrısı yapılıyorsa anlaşılır tarafı elbette vardır.
Ancak, BDP ve PKK çevrelerinin provokasyon yapacağı ihtimali öne çıkarılarak bir tartışma yaratılmak isteniyor ve olması halinde de ‘Biz demiştik’ gibi bir strateji ortaya konulmak isteniyorsa, bu durum samimiyetten uzak bir durumdur.
Siyaseten zevahiri kurtarmak için ortaya atılmış olduğunu kabul etmek gerekir.

Sonuç:

Diyarbakır bu tür sınavlarla her zaman karşı karşıya kaldı.
Bu anlamda başarı notu çok yüksektir.
Dışarıdan provokasyon gölgeli tezgah olmasın, başka ihsan istemez bu kent.