Arada buzdağı olsa da, en azından bir bölümünün sorunların çözümü adına diyalog ve uzlaşma yöntemiyle eritilebilmesi mümkün.
Ortadoğu’da Kürtler ve yaşadıkları topraklardaki hâkim yönetim biçimleri arasında her zaman bir buzdağı olmuştur. Zaman zaman eridiğini zannetsek de, yönetim biçimlerinin ‘despotik genetiği’ buna izin vermedi. iran, Irak, Suriye ve Türkiye’deki yönetim biçimlerinin uzun yıllar uzlaşma ve diyalog yollarını kapalı tutması nedeniyle oluşan buzdağları, Güney Kürdistan’daki Kürt hareketlerinin direnişi ve dik duruşu, uzlaşma ve diyalog yollarının sürekli açık tutulması sayesinde erimeye yüz tutmuş durumda.
Uzlaşma ve diyaloga kendini kapalı tutan iran, hala buzdağını soğutarak diri kalmasını sağlamaya çalışırken, Türkiye’de Demokratik açılım adı altında başlatılan barış süreciyle buzdağında açılan gedikler, ilerisi için umut verici. Buzdağının erimesinde Abdullah Öcalan’ın bizzat yürüttüğü diyalog ve müzakereler, bu sürece büyük katkı sağlıyor. Suriye konusuna gelince, buz dağının kimin için nasıl eriyeceği henüz çok net değil.
Federe Kürdistan ve Irak
Bir asrı aşkın bir süredir silahlı ve silahsız mücadele alanı olan Güney Kürdistan’da, federe yapılanma sayesinde buzdağının büyük ölçüde eridiğine tanıklık ediyoruz. Özellikle son dönemlerde, Başbakan Maliki tarafından zaman zaman yeniden soğutulmak istenen buzdağı Mesut Barzani’nin sağduyusu, sürekli ve diyalog ve müzakere çağrısı karşısında çaresizlik içinde kaldı ve yeniden erimeye alındı. Başbakan Maliki’nin uzun bir aradan sonra bakanlar kurulunu Erbil’de toplaması, Barzaniyle yaptığı ikili görüşme, Kürtlerin zaferi olarak algılanmalı. Bağdat yaklaşık bir yıldır Kürtlerin protestosu nedeniyle işlevsiz bir hale gelmişti. Maliki’nin Kerkük ısrarı, Barzanilerin geleneksel Kerkük ısrarına yenik düştü.
Kerkük kapılarına özel peşmerge birliklerini yığarak, diyalog ve müzakere çağrısı yapan Barzani’nin, ‘Gerekirse savaşırız’ mesajını iyi kavrayan Maliki, Erbil ziyareti ile Irak’ın geneli için yeni bir sürecin başlamasının da önünü açtı. iki liderin ‘Tıkanma’ noktalarında sorunu aşmak için anayasaya başvurmak için anlaşmış olmaları da Kerkük meselesinin geciken referandumunun da yakın zamanda yapılacağı anlamına geliyor. iki tarafında anlaşarak anayasaya yansıttığı Kerkük’te referandum yapılmasını içeren 140’ıncı madde konusunda sıkıntının aşıldığına işaret eden Erbil ziyareti bu anlamda çok tarihi bir ziyaret olarak algılanabilir.
