Takmamak mümkün değil Başbakan’ın Trakya’daki son konuşmalarına.
‘Konuşursam yer yerinden oynar’
‘Devlet Sırrı’dır
‘Bu vatana ihanettir’
Cümlelerine takmamak mümkün mü?
Takmamın nedeni kişisel değil elbette, toplumsaldır.
Daha doğrusu hep birlikte takmamız ve üzerinde düşünmemiz gereken cümleler.
Çokta yabancı olmadığımız ‘Derin’ bir ses.
Çok ta uzaktan gelmiyor.
Çok değil, 90’lı yılların sonlarına kadar da sürekli kulaklarımızı çınlatan, aynı zamanda ‘Korku’ yayan bu çok ‘Devletlû’ cümleleri duymadığımız için kulaklarımızda paslanmalar oluşmuştu. Paslanma nedeniyle kulaklarımızda çınlama yoktu.
‘Sağ olsun’ Sayın Başbakan, Trakya seferi nedeniyle kulaklarımızın pasını sildi, yıllardır ‘hasret’ kaldığımız cümleleri nihayet sarf etti. ‘Gizemli Devlet’ havasına olan ihtiyacımızı giderdi. Uzun zamandır ‘Gizemli Devlet’ oksijeninden mahrum bir toplum olarak ‘uyur-gezer’ bir atmosferde yaşıyorduk. 2 günlük Trakya seferinden verilen bu çok ‘anlamlı’ mesajlarla kendimize geldik. Yüksekova’daki provokasyonla da memleket fabrika ayarlarına dönüş yaptı sanki!
Müzakere, süreç, demokratikleşme, paket-maketle uğraştırılıyoruz, kendi aramızda bunları tartışıyoruz. Koşullar uygun olmasına rağmen henüz toplumun tüm kesimlerini rahatlatan bir durumun tanığı değiliz.
Seçim barajının kaldırılmadığı, yeni ve demokratik bir anayasanın bir başka bahara ertelendiği bir ülkede bundan sonra olacaklara hiçbir şekilde şaşırmayacağım ve hayret etmeyeceğim. Ve bundan sonra olacakların sorumlusu parlamentoda grubu olan partilerdir. Kurucu meclis atıflarına mazhar olan bu parlamentonun bizleri kandırmış olduğunun Anayasa mahkemesi Başkanı tarafından dillendirilmiş olmasının anlam ve önemini ilerleyen zaman diliminde çok daha net göreceğiz galiba.