+Gülsüm ana… Gülsüm ana…
+Koş koş…
-Ne oldu Türkiye’m?
+Ana… Ana… Berkin… Berkin…
-Ne oldu Berkin’ime? Söylesene Türkiye’m… N’oldu?
+O öldü… 269 gün sonra konuştu ilk defa.. Ve ‘’Ben ÖLDÜM TÜRKiYE’M’’ dedi..
Gülsüm ananın yüreğine OKMEYDANI’ndan Ok gibi saplandı Berkin’in acısı. Ne konuşabildi, nede susturulabildi..
O’nun kursağında 269 gün boyunca küflenmiş sözleri hangi çığlık kusabilirdi ki?
Berkin henüz 14 yaşında bir gençti. Gözleri kapkara bir genç…
Hanginiz 15 yaşına ölerek girdiniz?
Hanginiz 16 kilodayken yaşam mücadelesiyle karşı karşıya kaldınız?
Hanginiz düğününü hayal ettiği evladını toprağa gömdünüz?
Hanginiz çocuğundan önce yüreğini göğün boşluğuna intihar ettirdiniz?
Gülsüm ananın yüreğinden dökülenler yağmurla karışık Türkiye’ye yağdı.
O öldü… O’nun ölümünden bile Rant sağladılar… O’nun ölümü bile Türkiye siyasetine meze oldu.
Bu olayı provake edenlere sesleniyorum…
Bir ölüyü tekrar geri getiremiyorsanız, çocukların ölümü üzerinde siyasette yapmayın.
Rojava’da, Roboski’de, Van’da, Mısır’da… Dünyanın hangi yerinde olursa olsun insanlar ölüyor..
Çocuklar henüz ellerindeki kalemlerle yüreklerine hayaller çiziyorken, hayallerinde uçurtmalar uçuruyorken, düşlerinde yaptıkları gemileri gözyaşlarından oluşturdukları denizlerde yüzdürüyorken…
Ölüme HAYIR…. Ölümler, Savaşlar hep acı getirdi… Çocuklarımıza kanlı bir dünya bırakmayalım.
Tunceli’de ölen Polis…Kayseri’de ölen polis…Roboski’de çocuklar.. Mısır’da ölen kadınlar. Bunlarda anasının evladı.. Bunlarda her biri can….
Yasaklanmış bir dilin ‘’ÖZGÜRLÜK’’kelimesine sığdırdığı gerçekler kadar zordur ölümler.
Hele biz yaşam hakkı savunucuları…
Barış, kardeşlik olsun… Savaş bitsin olmasın…
Ölenlerimize Cenab-ı haktan rahmet diler, Ailesine ve dostlarına rabbim sabırlar versin diyorum.
Başın Sağolsun Türkiye….
Evlatların toprağın bağrına düştü, Sen cesur yüreklerin gözünde düşme sakın…