Genellikle köylerden yetkililer hakkında çok şikayet alırdım beni köylere götürürlerdi. Söz konusu sorunları yerinde görüp görüntü alırdım. Köylüleri dinledikten sonra haber yapardım. Basın yoluyla devletin koluyla o sorunlar kısa zamanda hal olurdu. Şimdi birkaç yıldır pek köylere gittiğim yok çünkü Ergani’ye gelen birbirinden değerli ve çalışkan kaymakamlar köydes projesiyle köylere büyük hizmetler götürdüler. Yol, su, okul, köprü, altyapı her türlü hizmet götürüldü. Bize de şimdi onların yaptığı hizmetleri dile getirmek düşüyor. Tabiî ki eleştirisiz yazıda olmaz. Basın demokrasinin temel taşlarındandır. Hakaret hariç basın desteklenmeli. Yeri gelir yetkililer eleştirilir, yeri gelir övülür. Eleştiriye tahammülü olmayan hiç kimse başarılı olamaz. Halk arasında da huzursuzluk başlar. Şikâyetler söz konusu olur ve o yetkili o koltukta uzun süre kalamaz, istenmeyen kişi olur, ya tayini çıkar veya sürgün edilir. Eskiden köylerde su olmadığı için gölgesinde oturacak ağaçta yoktu. Şimdi ise devlet tüm köylere su götürdü bütün köyler yeşile büründü. Yakın zamanda güneydoğudaki köyler yeşil Bursa gibi olacak. Keşke Güneydoğu’ya yapılan bu hizmetler 50-60 yıl önce başlasaydı şimdi ne bu kavga olurdu nede kan dökülürdü. Türkiye sorunsuz ve Dünya devletleri arasında zengin ve örnek ülke olarak yerini alırdı. Şuanda bize hizmet yapan Ergani Kaymakamı Sayın Erdinç Yılmaz gecesini gündüzüne katarak cumartesi Pazar demeden köy köy dolaşarak zevkle, şevkle çalışıyor. Herkesin bunu görmesi lazım. Ergani halkı kendisine hizmet yapanı sever baş tacı yapar. gazetecilik her zaman yazdığım gibi şirinlik mesleği değildir. Her kesime eşit mesafede olması lazım, zaman zaman bazı köşe yazarlarının yazılarını okuyorum. Kürtler hakkında yalan iftira dolu karalamalar atıp tutmalar bunlar doğru değil. Güneydoğuda olan olaylar dünyanın her yerinde var. Hiç kimse yanlışı tasvip etmez ama bu gazeteciler gazeteci değil provokatördür. Bunların geçmişini araştırmak lazım. Kökeni nedir, kimdir? Bir milletin içinde yaşamadan o milletin hakkında yazmak doğru değil. insan mebal altında kalır. Ben 120 dolaştım bir çoğunda misafir kaldım. Gelin Kürtleri benden sorun. Cömert, sıcakkanlı, misafirperver sever, ekmeğini paylaşan sana zarar gelmemesi için sabahleyin seni emin kişilerle şehre uğurlayan dürüst insanlardır. Lütfen kötüyle iyiyi birbirine karıştırmayalım. Bu insanları karalayanların ağzı eğilir. Biz gazeteciler hassas bir bölgede gazetecilik yapıyoruz. Gazetecilerin yazdığı yazılar üst düzey yetkililerin açıklaması kadar etki yapar. onun için gazetecilerin çok dikkatli olması lazım. Halkın birliğini beraberliğini bozacak yazılara yer vermemesi lazım. Duyarlı olmak lazım. Gazetecilerin üst düzey yetkili kadar etkisi var. Allah elimizden, dilimizden, kalemimizden muhafaza etsin bizi.