Haber, köşe yazıları derken, vatandaşta katıldı imaj kervanına.
Şimdi benim bu kervanı yarı yolda bırakmam olur mu?
Mertliğe sığmaz,
Delikanlılık hiç kabul etmez,
Şehir çocukluğuna da yakışmaz.
Dün Şeyhmus Diken’le takıldık balıkçılar başı güzergâhına. Şeyhmus abi kakuleli kahve aldı, merak ettim, hikâyesini anlattı. Baharat çeşidi kakuleyi Diyarbakırlılar kahve ile birlikte dibekte dövüp, öyle içermiş. iki adet de kalaylık malzeme vardı, temizleninceye kadar, yine şehir çocuğu bir kardeşimizin çay ocağına takıldık. Jeep’le gezmediğimiz için böyle anları yakalayıp ciddi nostaljiler yapma imkânımız oluyor.
Aynı zamanda okuyucularımızla buluşma imkânı yakalamış olduk. Girdiğimiz mekân gazetemizin ciddi okurları arasında. Eskilerden bir amcamız elinde gazetemizle bize takıldı, biraz da onu dinledik. imajla ilgili tüm yazıları okumuşlar, bizimle meseleyi kentin gerçek sahipleri olarak tartıştılar. Bizimle aynı fikirdeler, ‘imajımıza kimse karışmasın’ diyorlar. Tiyatronun farkındalar, yorumlamışlar, çözümlemişler. Şeyhmus abinin deyimiyle halk bilgeliği böyle bir şey.
Hırsızlıktan, kap-kaç’tan, uyuşturucu kullanımından söz ediyor kentin gerçek elemanları ve önlem alınmasını istiyor. Asıl imajı bozan meseleleri bir taraf bırakıp, sadece ‘terör’den kaynaklı imaj meselesi peşine düşenlerin Samimiyetini sorguluyorlar. Alipaşa, Mardin kapı, özetle sur içindeki kriminal kokulu suç oranının artışından ve gerekli önlemin alınmamasını eleştiriyorlar. Bunlarla ilgili önleyici ve sona erdirici tedbirler alınmadığı sürece bu alanların turizme açılma şansının olmadığını çok net söylüyorlar. Dışarıdan ahkâm kesmiyorlar, maval okumuyorlar, biliyorlar, çünkü oralarda yaşıyorlar.
Tek taraflı değil bu halkın bilgeleri. Gösteriler sırasında veya sonrasında esnafa yapılan baskı ve kepenk kapatmalara da kızıyorlar, olmaması gerektiğine vurgu yapıyorlar. Gazetemiz aracılığıyla BDP’ye, belediye başkanlarına bu yöndeki mesajlarını da iletmekten geri kalmıyorlar. işte imaj meselesine bu nedenle taktım. Diyarbakırlı kendi imajına kendi yön vermesini bilir. Çünkü kendine ait olanı da eleştirmesini bilecek kadar adaletli bir yaşam biçimi vardır Diyarbakırlının. ‘Söz okurun’ köşesinde de bir okurumuzun imaj meselesine ders niteliğinde katılımı var, ikinci sayfadadır, okumanızı öneriyorum.
Güzel bir sohbet oldu.