10 Ağustos Pazar günü kıran kırana bir güreşin sonuçları ile Türkiye’nin gündemi aniden değişti. Uludere, Van, Gezi, Lice, Soma, Şırnak ve daha gündemden tekmelenen bir çok olay hepimizin açık kimliğini ortaya koymaktadır.
Hani şu Uludere olayı yaşandığında ayağı kalkan vatandaşlarımız?
Neredesiniz Van depreminde yardımlar gitmiyor diye öfkelenen dostlarımız?
Yazı mı okuyor musun Gezi parkı olaylarında ateşe yanan kardeşim?
Lice’de olay yaşanırken ‘’Şimdi doğuyu daha iyi anlıyorum.’’ Diyenler?
Neredesiniz?
Soma olayında yerin dibine kadar ağlayan insanlar?
Siz değil miydiniz sistemi yerden yere vuranlar?
13 Parti birleştiniz beceremediğiniz bir politika yüzünden size inananlarında yüzünü yere eğdiniz.
Yalan mı? Kabul etseniz de etmeseniz de Türkiye bu şekilde alıştı ve yaşamayı böyle seçmiş.
Yerel seçimlerden önce ‘’Ampulleri söndüreceğiz’’ diyordunuz. Ne oldu? Kendinize muhalefet bir duruma düştünüz.
Muhalefet olmayı bile beceremiyorlar. TBMM’ye halkın oyu ile giden vekiller aynı masaya oturup aynı sorunu konuşamaz duruma düştüler.
Halk sorunlarıyla boğuşurken sayın milletvekilleri çocuklarını hangi koleje yazdırma derdine düşmüş.
Halkın sorunlarını anlatacağım artık. Canıma tak etti. Şimdi gelelim ‘’Birleşe Birleşe Kazanacağız’’ teoremine ve bunu çürüten yeni Cumhurbaşkanına.
Değerli okuyucular; 41.281.860 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 10 Ağustos 2014 günü Türkiye Cumhuriyeti Anayasalarının verdiği ‘’Seçme Hakkı’’nı kullanarak oy kullandı. Çatı adayları belirlenirken AK Partinin adayı ilk başlardan biliyordu. Lakin Muhalefet partilerin adayını sürekli merak ediyor ve hep takip ediyorduk. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çatı adayını açıklamakta gecikti ama ben, hep Emine Ülker Tarhan aday gösterilir diye bekliyordum. Çünkü hangi partiden olursa olsun bir Bayan Cumhurbaşkanı’nın desteklenebileceğine inanıyordum. Emine Ülker Tarhan’da belki de Cumhuriyete başkanlık yapacak bir insan olabilirdi.
Sonra CHP- MHP nin başı çekmesiyle birlikte 13 partinin ‘’Birleşe Birleşe Kazanacağız’’ diye bir araya gelerek desteklediği sn.Prof.Dr.Ekmelledin ihsanoğlu bir anda ortaya çıkıverdi. ismini daha önce hiç duymadığım ve eminim ki benim gibi milyonlarca kişinin ismini duymadığı bu aday Kemal Kılıçdaroğlu’nun yurt dışı dönüşünden hemen sonra açıklanması herkesi ‘’EMiRERi’’ ne yöneltti. işin sırrını seçimler bitmesine rağmen halen çözememiş olsak bile hep sn.ihsanoğlu’nu merak ettim ve bundan sonraki siyasi hayatını merak edeceğim.
Sloganlarla dalga geçildi, hem de parti içindeki kişiler tarafından. Bu o kadar değişik bir konu ki anlatılmaz. Hepiniz mutlaka sn.ihsanoğlu’nu eleştiren bir sosyal demokrat ile karşılaşmışsınızdır.
Durum o kadar komik ki anlatamam. CHP mensubu bir arkadaşım şöyle bir şey söyledi bana ‘’ Ya bu Erdoğan’ı hep bölücü diye söylüyorlar, ne kadar büyük bir haksızlık? Baksana başbakan 13 partiyi ağzından tek söz dahi çıkmadan birleştirdi. Şimdi tartışmalıyız. CHP mi birleştirici güç AKP mi?’’
Bu söz o kadar yerinde bir söz oldu ki. Her ne kadar doğrudan hedef olmazsa bile dolaylı yoldan gerçekleşen bir olgu.
Velhasıl seçim hiç değilse 2. Tura kalır diyen milyonlarca partili 10 Ağustos gecesi derin bir hayal kırıklığına uğradı. Aslında bir çok kişinin beklediği bir sonuç olsa bile gene de bir şekilde hazmedilemedi.
Seçim sonucuna bakacak olursak; bana göre 2 kazanan 3 kaybeden oldu.
Kazanan kesinlikle HDP adayı sn.Selahattin Demirtaş ve sn.ihsanoğlu.
Selahattin Demirtaş uyguladığı profesyonel politika ile seçimde oylarını ikiye katladı ve neredeyse bir çok kentte oy aldı.
Sn.ihsanoğlu ise bir iki aylık bir siyasi hayatı içinde %38,44 civarında oy aldı. Her ne kadar doğrudan kendi oyu değil de partilerin oyu olsa da bence kendisini tatmin edecek ve bundan sonraki siyasi hayatını şekillendirecek bir oy potansiyelidir.
Kaybeden ise; muhalefet olmayı başaramayan CHP ve MHP kimlikleri oldu.
Recep Tayyip Erdoğan ise beklenenin altında oy alsa bile hem kaybeden hem kazanan Cumhurbaşkanı oldu.
Türkiye Cumhuriyetinin12.Cumhurbaşkanı olarak Çankaya’ya çıkacak olan sn.Erdoğan ‘’Yeni Bir Türkiye ‘’inşa etme yolunda hedefleri 2023’den ileriye erteletti.
Gelelim sevgili Türkiye Cumhuriyetinin 55.701.719 seçmenine.
Valla suç oy kullanmayanların üzerine atılıyor. ister istemez bir suçlu aranacak.
Ve sağlık durumlarını bile etkileyecek şekilde sosyal medyayı ve dijital ortamı yıkan vatandaşlarımız.
Kusura bakmayın ama partiler bahanelerin arkasına sığınırken siz boşuna üzüyorsunuz kendinizi.
Şuana kadar hiçbir seçimde halk kendi başkanını, vekilini seçmemişken cumhurbaşkanını halk seçmez, seçemez.
Sistem seçer sofrana koyar, beğensen de beğenmesen de yiyeceksin. Ya boğazında kalır kusarsın, yada üstüne bir bardak su içip yutarsın.
Genel Seçimler için çalışmalara başlanacak. Ama bundan önce siz değerli okuyucularıma söylemek istediğim bir şey var;
Yukarıda saydığım, Gezi-Roboski-Lice-Soma-Van-Şırnak gibi dünyayı sarsan olaylar bir seçim süreci yüzünden unutuluyorsa, seçimi hangi parti kazanırsa kazansın Türkiye kaybetmiştir.