Son seçimlerin atmosferini inceleyelim, çözüm sürecine endeksli kaotik ortamda gerçekleşmiş. Haziran-2015 seçimleri de galiba kaotik bir ortamda yine oldu-bittiye gelecek gibi.
Bu, sadece bir öngörü olmasına rağmen görünen o.
Çözüm sürecini sadece kendisine kilitleyen ve ‘Ben’ yâda ‘biz olmazsak olmaz’ gibi bir stratejiye endeksli bir siyasetin gölgesinde yürütülen seçim çalışmaları her seferinde AK Parti’nin lehine bir durum olarak sandığa yansıyor.
Kürtler, çözüm süreci sona ermesin, kan dökülmesin diye AK Parti iktidarının devamı için yapılan seçimlerin tamamında katkı sundu. Şimdi AK Parti’nin Kürtlerden gelecek bir katkıya daha ihtiyacı var. Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı ve genel başkanlığında bir döneme daha ihtiyaç olduğu gerçeği ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık veya yarı başkanlık gibi bir rejime geçiş yapmasının tek adresi şimdilik 2015 Haziran seçimlerine hitap ediyor.
Ortadoğu’da kaos var ve devam edeceğe benziyor.
IŞiD ve Kürtler arasında savaş var yakın bir tarihte biteceğe benzemiyor.
YPG’nin PYD’nin Rojava’daki direnişi PKK’den ve Kürtlerden ayrı bir noktada seyretmiyor. iç içe bir durum var ve giderek daha girift bir hal alacak. Sadece parti ve siyasal yapılanmalar arasında bir griftlik değil bu, halklar arasında ve özellikle de farklı coğrafyalardaki Kürtler arasındaki birlik giderek güçlenmeye başladı/güçleniyor.
Bir taraftan savaş diğer taraftan çözüm ve barış süreci gibi son derece önemli, aynı zamanda savaşın seyrini etkileyecek olan bir durum var. AK Parti iktidarı birlikte çözüm süreci yürüttüğü Kürtlere daha yakın mı duracak yoksa uzaklaşacak mı?
Bu sorunun cevabı son derece önemli
Yakınlaşma yâda uzaklaşma konusu son derece kritik bir noktada duruyor.
AK Parti iktidarının IŞiD konusundaki tarzı, tavrı, onlara karşı verilecek mücadelede saflarını nasıl belirleyeceği Kürtlerin kafasındaki soru işaretlerinin cevabı olacak.
Kürtler, Türkiye’nin sadece sınır komşusu değil, aynı zamanda kapı komşusu. IŞiD ise komşuyu öldüren, katleden, kesen, yerinden etmeye çalışan katiller ordusu.
O nedenle Türkiye, dolayısıyla AK Parti iktidarı son derece kritik bir yol kavşağında duruyor. Bir önceki seçimlerdeki kaos ortamında çözüm süreci güme gitmesin diye Kürtlerin sandığa katkısı olmuş olabilir. Ancak, 2015 Haziran seçimlerine denk gelecek olan içinde bulunduğumuz kaos ortamı böyle bir katkıya işaret etmiyor. AK Parti iktidarı Ortadoğu ve Kürtler konusunda kısa zamanda politikalarını netleştirmek durumundadır. Bu seferki durum oyalayarak sonuca ulaşmayı öngörmüyor.