‘Çözüm’ süreci sıkıntılıydı, tıkanmış gibiydi. 

Yaşanan ‘iç savaş’ atmosferinden de sıkıntıyı hep birlikte hissettik.

Hep birlikte ‘ne olacak’ sorusuna yanıt aramaya başlamıştık ki, daha fazla kafa yormamıza gerek kalmadı.

Başbakan Davutoğlu, çözüm sürecinin devamlılığı için formülü buldu.

‘Selamlaşma seferberliği’ eşittir ‘Çözüm seferberliği’

Hayırlı olsun; nur topu gibi formülümüz oldu.

Tam ne dedi Başbakan.

Şöyle demiş;

‘Çözüm sürecini teröre kurban vermeyeceğiz.

Bir selam kampanyası başlatıyorum’

Bir Kürd Türk’e, bir Türk Kürde selam verecek

Durum kampanyaya dönüşecek

Herkesi kapsayacak

Kucaklaşmalar olacak

Vicdanlar buluşacak!

Ya ondan sonra?

Sorulur mu şimdi…

Devleti, milleti, hükümeti daha fazla yormaya gerek var mı?

Yok.

Müzakereye, diyaloga, konuşmaya, zaman kaybına gerek var mı?

Hiç gerek yok. 

Sorun çözülmüştür.

Sürecin yeni adı ‘Selamün çözüm’ dür artık. 

Birileri hala; ‘Atma Recep din kardeşiyiz, yok öyle bir şey, ne çözümü’

Dese de inanmayın!

inanmayalım!

Onlar ‘Selamün çözüm’ formülünü içine sindiremeyenlerdir.

Onlar çözüm ekmeğine göz dikenlerdir. 

Durmayın, yolunuza devam edin. 

Sizi kimse yolunuzdan alıkoyamaz. 

Formülü de buldunuz, bundan sonra kim tutar sizi.

HDP’lilere verilen tek sayfalık ana taslaktaki maddeler arasında ‘Selamün çözüm’ var mı yok mu, bilemiyorum. Eğer yoksa sonradan içeriği tartışılmak üzere üst başlık olarak bu maddeyi de bir zahmet iliştirsinler araya. 

Sonra Sırrı Bey bunu imralı ve Kandil’e sunsun, bakalım onlar ne diyecek. 

Ortaya mutabık bir görüş çıkarsa, sorun çözülmüş demektir.

‘Selamün çözüm’ kolay iş

Selamlaşıp, kucaklaşıp, vicdanlarımızı buluştururuz. 

Çözüm sürecinin ‘terör’ e kurban gitmemesi için katkılarımızı sunarız.

Sahi, 40 yıldır bu formülü neden düşünemedik. 

Sadece biz değil, devlette düşünemedi.

Zaten düşünse bu kavgayı, ölümleri, bölünme korkusunu hiç yaşamamış olacaktık. 

AHHH..AHHH. 

Niye düşünemedik, neden düşünemediniz?

Ey eski devlet aklı, bakın ne kadar kolaymış; 

Akil adamlarda akıl edememiş bu formülü

O çabalarda boşa gitti.

Ne demiş atalarımız;

‘Akıl akıldan üstündür’...