Ne kadar yaşlıysa o kadar derin olur ağacın kökleri. Ne kadar derin olursa da o kadar bağlı olur toprağına.
Bir gazete içinde durum aynıdır.
Ne kadar eskiyse o kadar bağlıdır halkına.
O kadar sadıktır toprağına.
Toprağına sadık olan gazetenin eleştirisi de övgüsü de halkı için olacaktır.
12. Yılını kutlayan Ergani haber Gazetesinin 12. Yılına gelmesi de bu yüzdendir.
Sırtını başkalarına dayamak yerine halka dayamıştır hep.
O yüzdende halk onu sırtlamıştır.
Bu güne kadar bir kez olsun küçülmeden ama bir ceviz ağacı gibi yavaş yavaş fakat sürekli bir büyüme göstermiştir.
12 yıl gibi Ergani'ye sahip bir gazete bir kez olsun 'onun veya bunun' gazetesi olarak anılmadıysa bunun sebebini ilkelerde aramak gerekir.
Gazetecilik hiçbir şeyin olduğu haliyle yetinmemek hep daha iyisinin olmasını istemektir. Bunun içinde tek silahı kalemidir.
Kurşunu ise eleştirileridir.
Bu yüzden gazete olarak elbette yanlış gidenleri eleştirdik, iyiyi daha iyi olsun diye de eleştirdik fakat buna rağmen kimse bunu bu özel işi sebebiyle yaptı diyemedi.
Herkesin kapalı kapılar ardında birbirine küfürlerle eleştiriler yönelttiği, sesinin beden duvarlarına çarpıp yitip gittiği ortamlarda, biz değiştirip dönüştüremiyorsa kişi yaşadığı yeri, yaşamasının ne anlamı var ki dedik. Yüreğimizi avucumuza alıp hakaret etmeden ama eleştirmektende korkmadan eleştirdik bir çok kurum ve kişiyi, düzeleceği umuduyla.
Yazılanların çoğu amacına ulaştı da.
Kolay değildi bunca hantallığı, tembelliği değiştirip dönüştürmek. Biz zaten imkansızın olmadığına inanmıştık, yazmaya devamdı bu nedenle ilkemiz.
Değişti, değişmek zorunda da elbet bundan sonra. Yolumuz uzun ve yorucu biliriz. Biz zaten bunun bilinciyle çıktık yola.
2000'di gazetenin okura merhaba dediği yıl. Yıl 2012.
Gazetemizde emeği geçen herkese ve özelliklede bu gazetenin bugüne kadar gelebilmesinde asıl güç faktörü olan hemşerilerimize teşekkür ederim.