Gün acı, keder, hüsran ve lanetli bir gün.
...
Güneş bugün doğmadı, rüzgarın esintisi Roboski'de başladı ve içimdeki ateşi söndüremedi. Yetmedi.. Yetemedi..
Ben 23 yaşında bir aktivistim. Tercih etmediğim bir kaderi yaşamakla mükellef edildim. Hayatla mücadelem 13 yaşlarında başladı. Hayatım boyunca hep topluma faydalı işler yapmak için mücadele ettim. Huzurevi, çocuk yuvası, hayvan barınakları, kadın hakları, çevre hakları konusunda gönüllü mücadelenin içinde yer aldım, öncüsü oldum. O kadar dikenli bir yol ki bu.. Gönlüm, bedenim hep kanadı, kanattılar.. Ama bir hayvanı kurtarırken gözündeki o masumiyet tüm acılarımı dindirdi. Yeri geldi bir lokma ekmek midemize inmeden dağda, ormanda onlarca hayvanı doyurmak için kar-kış demeden sabahladık. Yeri geldi huzurevindeki yaşlılarımızın dizinde uyuyakaldık. Çocuk yuvasına her gidişte yeni bir anne-baba olduk. Gönüllülüğün tadını yüreğimizin damağında hissettik.
Biz bir tanesi daha kurtulsun diye, darp edildik! Dayak yedik ! Zincirlendik ! ilk defa karakola düştük, mahkemeye çıktık.. Haksızlığa karşı mücadele ettik. Roboski'de insanlarımız katledildi, biz insan haklarının yok sayıldığı ülkede hayvan hakları için de çalıştık. Önce insan diyenlere inatla, hep birlikte dedik.
Daha iki gün önce sahiplendirilen köpeğin mutluluğunu yaşarken dünkü katliamlar bizi yerle bir etti.
Ben Türkiye Cumhuriyetine binlerce emek vermiş, toplumsal olaylar için bir çok çalışmanın içinde yer almış biri olarak UTANÇ duydum. Hiç bir suçu günahı yokken insanların hatası için ''KAÇAKÇILIK'' amaçlı kullanılan katırların mahkeme kararıyla katledilmelerini büyük bir rezalet içinde gördüm. Özgecan'ların, Berkin'lerin, 'lerin katilleri dururken, beşeri hatalar yüzünden zavallı katırların katledilmelerini kabul etmiyorum.
Ben Türkiye'nin bir evladı olarak Türkiye'den utanç duydum.
Kapitalizmin yatağına dökülen emperyalist atıklar olduğunuz için sizlerden nefret ediyorum !!!!
Katırları sahiplendirmek yerine onların KATiLLERi OLMAYI TERCiH ETTiĞiNiZ için sizden nefret ediyorum !!!