Seçim yaklaştıkça ‘Belden aşağı vuruş’ yöntemleri de propaganda aracı olarak devreye girmeye başladı. Yöntem sadece AK Parti tarafından deneniyor.
7 Haziran seçimleri için sonuç alıcı bir yöntem mi?
Değil
Çünkü ikna edici olamadığı kesin.
AKP’nin bu yöntemlere başvurarak ‘rakip düşürme’ pozisyonu almış olmasının seçim sonuçlarına bir etkisinin olup, olmayacağının analizini şimdiden yapmak mümkün.
Meral Akşener ile ilgili ‘kaset’ iddiası
Selahattin Demirtaş’ın domuz eti yediği propagandası
HDP ve CHP’ye yönelik ‘Dinsizlik’ suçlaması
Bunlar seçime giderken gündemi değiştirecek etki gücüne sahip anti-propaganda yöntemleri olarak devreye sokulmuş olsa bile karşılık bulmuyor.
Bu yönteme başvurulmuş olmasının asıl nedenlerine bakmakta yarar var.
AK Parti’ye daha önce oy vermiş farklı görüş, düşünce ve kimliklere sahip seçmenlerin rotasındaki değişikliklerin kamuoyu yoklamalarına yansımış olmasının yarattığı ‘panik’ havası olarak değerlendirmek mümkün ‘Belden aşağı vuruş’ yöntemlerini.
Hangi partiye, hangi oranda, nasıl bir kayış ve geçiş olduğu konusunda tam bir rakam vermek mümkün olmasa da, bu kayışın tek taraflı toplu bir kayış olmadığını söylemek mümkün.
Ancak 3 muhalefet partisine de kayma olacağı kesin.
Kürt seçmen oyları büyük oranda HDP’ye kayıyor
Milliyetçi oylar MHP’ye kayıyor.
AK Partiyle ideolojik bir bağı olmamasına rağmen, huzur, istikrar adına tek başına iktidar sihri nedeniyle oy veren bir kesim, işçi-emekli, bir miktarda çiftçi, köylü oyları da CHP’ye kayıyor.
AK Parti kurmaylarının bu tablo karşısındaki ‘panik’ halinin yansımasını ‘belden aşağı vuruş’ lara dönüşmüş olmasını anlamakla birlikte, doğru ve geçerli bir yöntem olmadığını da anlamak lazım.
Önümüzde az bir zaman kaldı.
Bakalım AK Parti kalan zaman dilimi içinde hangi yöntemlere başvuracak?
Belden aşağı vuruşların, 7 Haziran seçimleri için etkileyici bir sonuç olmayacağını şimdiden görmek mümkün.