Tarihle Ilgili Okudugum Kitaplar 4
6. Söylemek Yazmak
Okuma listemde olan tarihle ilgili kitaplarin okumasini tam bitirmistim ki, -benim için- bir sürpriz oldu. Kiymetli hemserim, sevgili hocam M. Sehmus Güzel’in kaleme aldigi Söylemek Yazmak(*) adli kitabinin yayimlandigi haberini aldim. Kitabi hemen temin edip bir solukta okudum.
M. Sehmus Güzel, kitabinda geçmisimizi iyi bilmek, kendimizi tanimak ve tanitmak ve özellikle tarihleri es geçilmek, unutturulmak istenen halklarin tarihinin eksiksiz yazilabilmesi için sözlü tarihin önemine vurgu yaparak sözlü tarihin araç gereçlerini öneriyor ve bu tarihin nasil yaratilabilecegi konusunda örnekler veriyor. Halklarin geçmisi, günü ve dolayisiyla gelecegi açilarindan sözlü tarihin belirleyici rolüne dikkat çekiyor, su noktalarin altini çiziyor:
“Söz yazmak kadar yazmak ta söz kadar önemlidir. Hele sözü sözlü tarihe çevirebilirsek. Tarihimizin bilinmesi, ortak hafizamiza sahip çikilmasi için ikisine de ihtiyacimiz var: Söze de yaziya da. Dahasi araç gereçlerimiz sayesinde sözden sözlü tarihe ulasabilecegiz. Sözün önemlerinden biri burada.
Sözlü tarih, kusaklar arasinda, farkli halklar arasinda, insanlar arasinda neredeyse karsi karsiya konusmak olanagi veriyor. Bu tarih çünkü ayni zamanda paylasilan tarihtir. Anlatanla dinleyenler arasinda. Sözlü tarih karsilikli iliskiler demetidir. Tarihîdir. Toplumbilimsel ve insanbilimseldir. Ve kalicidir.
Sözlü tarih çünkü, geçmisi, gelecek için saklama olanagi verir. Sözlü tarih çünkü her türlü resmi tarihin örtmelerine, çarpitmalarina, yalanlarina ve uydurmalarina karsi namusumuzun korunmasi, onurumuzun bir bayrak gibi dikilmesidir.
Babalarimizi, analarimizi, nene ve dedelerimizi belki yasarken gördük, ama kaçinin sesini bugün duyabiliriz? Kaçinin anilarini aktarabiliriz? Kaçinin suretini, resmini, fotografini aile albümlerimizden çikarip gösterebiliriz? Kaçimizda aile albümü var?
Atalarimizla, ana-babalarimizla, nine-dedelerimizle ve diger büyüklerimizle belki konusabildik, ama onlarin anlattiklarini, kasete almamiz, hele filme çekmemiz daha güzel olmaz mi(ydi)? Yeni yasam biçimlerinin, yeni aliskanliklarin herkesi, herbirimizi dört bir yandan kusattigi, geleneklerimizi kemirdikleri, bizi allak bullak ettikleri günümüzde, onlarin anlattiklari halkimizin, bölgemizin, kentimizin, kasabamizin, köyümüzün ve ailemizin tarihini daha etraflica anlamamiza yardim etmez mi(ydi)?
Emin olun kardeslerim bu tarihi bize onlardan baska, onlardan daha iyi anlatacak ta yoktur. Evet sözlü olarak anlatacaklar bize. Bu hep böyle oldu simdiye kadar. Ama artik bir adim daha atmamiz, sözü sese dökmemiz ve kayit etmemiz, anlatilani filme çekip ekrana yansitmamiz gerekli. Iste sözlü tarih budur ve sözlü tarih böyle ortaya çikiyor. Bunun da en
iyisini bizzat bizler yapabiliriz. Hepimiz ve her isteyen. Bu kitapta bunun araç ve gereçlerini, yollarini, yöntemlerini sizlerle paylasmak istiyorum. Evet herbirimiz teketek veya birlikte birer sözlü tarih yaraticisi olabiliriz: Bir kaset bir kaset daha, bir film bir film daha ve iste önümüzde geçmisimizi anlatan, kem gözlerin önüne de seren, kim oldugumuzu, nereden geldigimizi, neler yaptigimizi, nasil yaptigimizi ispat eden, kimligimizin unsurlarini bir bir ortaya çikaran hazinemiz: Sözlü tarihimiz.” (s.7-8)
Tarih, geçmisin simdiki zamanda yeniden “insa”si ve “üretim”idir diye düsünenlerin, sözlü tarih çalismasi yapanlarin ve yapmak isteyenlerin, konuya ilgi duyanlarin Söylemek Yazmak kitabini bulup okumalarinda fayda var.
(*) Söylemek Yazmak, Batmane Yayinevi, Batman-2013, 85 sayfa.
e-posta: muslum.uzulmez@gmail.com
web: http://www.uzulmez.info/muslum